HÜKÜMETİN KUMAR AŞKI

Sami Özuslu

Bozuk saat günde iki defa da olsa doğruyu gösterir. O da saatin marifetiyle değil tabii… Yelkovan ve akrep yerinden kıpırdamasa da, dünyanın dönüşü nedeniyle, 12 saat arayla iki defa ‘gerçek zaman’ ile ‘durmuş saat’ örtüşürler.
Bizim hükümetin kararları ise bozuk saatinki kadar bile değil!..
Sürekli yanlış, sürekli hatalı, sürekli halkı zora sokan işler yapma konusunda sanki de ‘yollama’ geldiler!
Covid-19 ile mücadele konusunda ölüler üzerinden siyasi rant elde etmeye çalışmak gibi son derece ayıp meseleler de var üzerinde durulması gereken ama asıl sorun şu ki hükümet toplumdan koptu.
Sürekli bir övünme, bir böbürlenme edası içinde olsalar da, sokaktaki vatandaşın kabaran tepkisi büyüyor. Pozitif vaka sayısı arttıkça, hele yerel vakalarda da artış baş gösterdikçe bu tepkinin daha da büyüyeceği aşikardır.
Umarım olmaz, ama herhangi bir ölüm vakası sonrasında neler yaşanabileceğini düşünmek bile istemiyorum!..

*  *  *

Hükümet öylesine kötü, öylesine yanlış adımlar attı ki, Kuzey Kıbrıs’ta hayatın birçok alanı kilitlendi.
İnsanlar korkuyor.
Hasta olmaktan… Ya da birini hasta etmekten… Veya yakınlarına virüs bulaştırmaktan…
Çünkü 73 gün tek bir vaka çıkmazken, kumarhanelere yarasın diye girişleri açıp, ardından da bütün kontrolü elden bırakmakla toplum Corona virüsü karşısın da savunmasız bırakıldı.
O kararların hiçbiri toplum sağlığı düşünülerek alınmadı. 
Kimileri ‘ekonomiyi açmak’ sandı. Bazı kesimler buna aldandı. Ama ‘yatsı saati’ gelince, çobanın yalanları birer birer ortaya serildi.
Yapılması gereken çok netti: Kontrollü girişler devam edecekti. Karantina uygulamasından vazgeçilmeyecekti. Gelen yolcu sayısı zaman zaman artırılsa da, vaka seyrine göre revize edilecekti. Vakaların artması halinde tedbirler sıkılaştırılacaktı.
Oysa hükümet tam tersine gitmeye, adeta virüsün yayılmasını sağlamak istermiş gibi davranmaya devam ediyor.
Hala karantina uygulaması yok. Üstelik uçuş sayısını artıracaklarını söylüyorlar!

*  *  *

Toplum sağlığı şu an itibarıyla artık ‘Allaha emanet’ modundadır. Bireylerin kendilerini ve yakınlarını korumaktan başka çaresi yoktur.
Son günlerde çıkan yerel vakalarla beraber birçok insan ve aileleri panik halindedir. “Acaba bana da bulaştı mı?” sorusu gittikçe çok daha fazla insanı kaygılandırmaya namzettir.
Virüs artık her yerdedir ve kime ne zaman rastlayacağı belli değildir. 
Tam bir kumar!..
Hükümet adeta rulet masasına sermaye olarak toplumu koymuş durumdadır.
Rulet dönmektedir ve hangi numarada, hangi renkte duracağı belirsizdir.
Tatar-Özersay ortaklığı kumarhaneler uğruna eğitimi ve ekonomiyi de sonu belirsiz bir kaos ve bunalım sürecine itmiştir.
Çocuklar, gençler eğitim haklarından mağdur edilmiştir.
On binlerce insan işsizlik, gelirsizlik, açlıkla yüz yüzedir. 
Kumar bu… Tek umut ‘şansımızın yaver gitmesi’dir.
Ruletin demir bilyesi nerede duracak acaba?