HÜKÜMETİN DERGAH AŞKI

Sami Özuslu

Azınlık durumundaki UBP-DP-YDP hükümeti adeta şaşırdı. 
Hayır şaşırtmadı. Şaşılacak bir durum yok ortada. Hizmet etmeleri gereken yere hizmet ediyorlar.
O kadar ileri gittiler ki biat anlayışında, adeta şaşırdılar!
Ne yaptıklarının muhtemelen kendileri bile farkında değiller. O kadar abarttılar yani…
Ama dediğim gibi onlar şaşırsa da biz şaşırmıyoruz. Oturtuldukları makam koltuklarının diyetini ödüyorlar.
Daha doğrusu halka ödetiyorlar.
Peş peşe aldıkları son kararlar da bunu gösteriyor.
Muhaceret konusunda üç kritik adım atıldı.
Biri ‘yasa tasarısı’ olarak hükümetten geçti, meclise yollandı.
Diğeri ‘tüzük’ olduğu için Bakanlar Kurulu kararı ile onaylandı, yürürlüğe sokuldu.
Öteki ise bizzat İçişleri Bakanlığı’nda iç düzenlemeyle halledildi.
Hokus pokus marifetiyle ve de alelacele yapıldı tümü de…

*  *  *

Hükümetin attığı bu üç kritik adımın tamamı nüfusla ilgili…
Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar ‘kaçak’ durumuna düşenlerin affedilmesini öngörüyor.
Bakanlar Kurulu’nun değişiklik yaptığı ‘İkamet İzinleri ve Vizeler Tüzüğü’ ile ülkeye girişler ve oturma izni konusunda İçişleri Bakanı’na adeta ‘padişah yetkileri’ veriliyor.
Bakanlığın yaptığı düzenleme ile ise ‘Yurttaşlık Bölümü’nün kapasitesi artırıldı.
Yani özetle bu üç adımla şunlar oldu:
KKTC’ye girişler de, ülkede ikamet etmek de, yurttaş olmak da hızlandırıldı ve kolaylaştırıldı!
Nereden?
Tabii ki Norveç’ten değil…
Türkiye’den…

*  *  *

Corona virüsü ve getirdiği bin bir çeşit sorun yaşanırken ve alınması gereken onca önemli karar ve tedbir ortada dururken UBP-DP-YDP koalisyonunun ‘acil’ konuları bunlar…
Bilmeyen de KKTC’ye girişlerin zor olduğunu, memleketin ‘sorma gir hanı’ olmadığını zannedecek!
Duyan da Kuzey Kıbrıs’a vize ile girenlerin çok sıkı denetlendiğini, süresi biter bitmez sınır dışı edildiğini düşünecek!
Ve sanki ekonomi canlanıp uçuşa geçti, yurttaşlar ve buradaki yabancı işçiler işlerine döndüler de işçi yetersizliği oluştu da acilen iş gücü gelmesi gerekiyormuş gibi…
Gerçekten inanılmaz…

*  *  *

İnanılmaz olan bir diğer husus da şu: İçişleri Bakanı’na çok enteresan yetkiler de veriliyor çıkarılan tüzükle…
‘İkamet İzinleri ve Vizeler Tüzüğü’ne eklenen maddeler sayesinde artık İçişleri Bakanı tek başına istediğine ‘ikamet izni’ verebilecek, bir yıla kadar uzatabilecek.
Hem de kimlere dersiniz?
‘İnanç turizmi’ ile adaya gelip dergah ve ibadet yerlerini gezmek isteyenlere…
Turizmin diğer çeşitlerine neden yok da ‘inanç’ adı altında olanlara var sorusu bir tarafa, adanın kuzeyinde ‘Kabe’ türü bir yer var da biz mi bilmiyoruz?
Ne demek ‘dergah ziyareti’?
‘Turist’ ise gelen, istediği yeri gezsin, bize ne?
‘Turist vizesi’ neyine yetmez?
Hem ‘1 yıllık turist’ nerede görülmüş?
Nereden tutsanız elinizde kalıyor.
Ama bitmedi.
Aynı ‘tüzük’te bir başka açılım daha var.
O da enteresan…
Türkiye’den KKTC’ye ‘film çekmek’ ve ‘belgesel yapmak’ isteyenler her türlü vize işleminden muaf tutulacaklar.
TRT dizisiyle başladılar ya, anlaşılan başkaları da olacak.
Azınlık hükümeti hiç şaşırtmadı.
‘Daha fazla nasıl biat ederim’ diye diye şaşırdılar yalnızca…