HRISTODULIDIS: ÇÖZÜME İNANIYORUM

Aysu Basri Akter

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB Konseyi Dönem Başkanlığı ajandası, öncelikleri ve programı  Lefkara Konferans Merkezi’nde düzenlenen bir tanıtım etkinliği ile duyuruldu. 

Dönem Başkanlığı’nın logosu da Lefkara işinden esinlenen ve AB’nin 27 ülkesini temsil eden 27 dilimli bir yıldız olarak tasarlandı.

Tabii ki Lefkara da bu tanıtım için özellikle seçilen batı ile Avrupa kültür ve geleneğinin bir sentezi olarak sunulan el işlerini simgeleyen bir durak…

Hristodulis tanıtım konferansında yaptığı konuşmada Kıbrıs sorununa hiç değinmedi. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin önceliklerini 5 ana başlık altında sıraladı. 

İlk sırada tabii ki güvenlik ve savunma alanlarında yapılacak olan hazırlıklar var. 


“Kıbrıs Cumhuriyeti Ukrayna’ya destek Olacak”

Hritodulis özellikle Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında AB içindeki güvenlik açığını en belirgin şekilde ortaya koyduğuna işaret etti ve dönem başkanlığını yürüteceği 6 aylık süre içinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Ukrayna’ya destek olacağının altını çizdi.

“Biz birinci elden işgal ve istilanın ne anlama geldiğini bilen bir ülkeyiz” ifadesi ve iki kez kullandığı AB’nin son işgal altındaki bölünmüş ülkesi tanımları, konuşmanın dikkat çekici parçalarından biriydi.

Özerk ve bağımsız bir AB vurgusu yapan Hristodulis, özerk bir birlik için bütçenin önemine vurgu yaparken, ilk sıraya yerleştirdiği öncelikleri arasındaki güvenlik konusunu, deniz, ekonomi ve su güvenliği alanlarında da yapılacak çalışmalarla bütünleyeceğini söyledi.

Bunun yanında etkin göç yönetimi ile birlikte göç ve sığınma paktının uygulanması için de çalışacaklarını belirtti.

Moldova, Batı Balkanlar ve Türkiye’nin de Dahil Olduğu Bir Genişleme Hedefi

Dünyaya açık özerk bir Avrupa Birliği vurgusu yapan Rum Lider, Moldova, Batı Balkanlar ve Türkiye’nin de dahil olduğu bir genişleme hedefini desteklediklerini, bunun kritik bir ihtiyaç olduğunu söylerken, güvenlik, istikrar ve refah alanlarında genişlemenin somut sonuçlarını elde etmek üzere çalışacaklarını belirtti. 

Ayrıca körfez ve Arap ülkeleri ile işbirliklerinin stratejik önceklikleri olduğunu ifade etti.

Akdeniz Paktının önemine vurgu yapan Hristodulis, Hindistan, Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle işbirliklerini önemediğini belirtirken, birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistanla serbest ticaret anlaşmaları yapılmasını hedeflediklerini belirtti.

Bunun yanında Birleşik Krallık ve ABD ile de varolan ilişkilerin derinleştirilmesini hedeflediklerini ifade eden Rum Lider, dünyaya açık bir AB’nin krizlerle hızlı mücadele kapasitesini de artıracağını belirtti.


“Müzakereler Bir An Önce Crans Montana’da Kaldığı Yerden Başlamalı”

Tanıtım sonrasında Kıbrıslı Türk gazetecilerin de sorularını yanıtlayan Hristodulis, müzakerelerin bir an önce Crans Montana’da kaldığı yerden başlaması gerektiğini ve kazan kazan temelinde bir çözüme ulaşılmasının mümkün olduğunu, buna gerçekten inandığını ve bunu ümit ettiğini belirtiyor.

Kıbrıslı Türklerin AB’ye yakınlaşması için ne yapılabileceği ve AdHoc komitenin kurulması ile ilgili ne düşündüğü sorusunu da yanıtlayan Hristodulis, AB Müktesebatının askıda olduğunu hatırlatırken, Kıbrıs Türk liderliğinin son görüşmede gündeme getirdiği ADHOC komitenin bir an önce çalışmaya başlaması önerisini “Yakın zamanda yaptığımız görüşmede Kıbrıslı Türk liderine de ilettiğim üzere ben bu komiteden yanayım ve Kıbrıs sorunu çözüm müzakerelerinin yeniden başlamasıyla birlikte, bu komitenin de çalışmalarına derhal yeniden başlaması gerektiğini düşünüyorum” diyor.


“İnançlı ve Umutluyum”

Kıbrıs sorununa bulunacak bir çözümün BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun şekilde başlaması gerektiğinin altını özellikle birkaç kez çizen Hristodulis, çözümden duyacağı memnuniyeti dile getirirken, Erhürman’ın seçilmesiyle birlikte, Kıbrıs müzakerelerinin başlaması için yeni bir çaba ortaya çıktığını ve gerçekten inançlı ve umutlu olduğunu, kendi açısından da müzakerelerin yeniden başlaması için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağını söylerken, müzakerelerin 2017 yılında Crans Montana’da kaldığı yerden Guterres çerçevesini temel alarak başlaması gerektiğini özellikle vurguluyor.

Rum lider müzakere zemininin de iki toplumlu, iki bölgeli bir federasyon olduğuna işaret ederken, bu temelde bir çözüm için oldukça pozitif olduğunun altını çiziyor.


Dönüşümlü Başkanlık

Dönüşümlü başkanlık ile ilgili ne düşündüğü de sorulan Rum lider, bunun 6 temel başlık içinde ele alınması gereken bir konu olduğunu söylerken, kendisinin Kıbrıs Türk liderliği ya da Türkiye’ye bir önkoşul koymayacağını ya da masaya ne getireceğini empoze etmediğini söylüyor ve aynı beklenti içinde olduğunu belirtiyor.

“Ancak, eğer masada oturup bunları tartışmazsak sadece basın açıklamaları yaparız” diyen Hristodulis, “gelin 2017’de bıraktığımız yerden başlayalım. Türkiye dahil bütün taraflar net bir politika ortaya koyarsa kazan kazan temelinde bir çözüme ulaşabileceğimizden şüphem yoktur” ifadelerini kullanıyor.


Silahlanma ve Güvenlik Politikaları

Son zamanlarda Kıbrıs Cumhuriyeti’nin silahlanma ve güvenlik politikalarının Kıbrıslı Türkler tarafından endişeyle takip edildiğini ve bununla ilgili ne söylemek istediğini soruyorum Rum Lidere… Hristodulis, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir silahlanma politikası olmadığını ifade ederken, “bunu söylediğim için üzgünüm ancak adadaki tek askeri sorun 1974’de Türk ordusunun buraya gelmesidir” ifadesini kullanıyor.

İsraille gerçekleştitilecek 3lü görüşmeye de işaret eden Hristodulis, her zaman pozitif bir ajanda üzerinde çalıştklarına vurgu yaparken, “Türkiye karşıtı ülkelerle çalışmıyoruz. Kıbrıs sorununu çözüp, aynı anlaşmaları Türkiye ile de yapmaktan çok memnun olurum. Coğrafyayı değiştiremeyiz. O yüzden birlikte çalışmamız gerekiyor” diyor.

Kuzey’e bir ziyaret gerçekleştirmeyi düşünüp düşünmediğine ilişkin sorum üzerine ise Ehürman ile ortak bir toplantı üzerinde konuştuklarını söyleyen Rum Lider, en önemli şeyin müzakerelerin yeniden başlaması olduğuna vurgu yapıyor.  

Kıbrıs Cumhuriyeti, dönem başkanlığı süresince 450 milyon AB vatandaşını etkileyecek kararlar verirken, uzlaşı için bir köprü olacağını ilan ediyor.

Kıbrıs Cumhuriyeti, dönem başkanlığı boyunca 190 toplantıya evsahipliği yapacak. 

Avrupa’dan 30 bin misafir ağırlayacak… 

27 üye ülke adına 330’dan fazla müzakere yürütüecek… 

2 yıl boyunca hummalı bir çalışmanın sonucu olarak tanıtılan özgüveni yüksek öncelikler ajandası, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin iddialı bir başkanlık dönemini üstlenmeye hazır olduğunu ve anlaşmazlıklar üzerinde bir köprü görevi üstleneceği hedefleriyle birlikte sunuluyor.