Hiçbir şey belli değil!

Tayfun Çağra

Başvuru alındı ama kaynak yok.

“Pandemi sürecinden olumsuz etkilenen özel sektör çalışanlarına 1,500 TL vereceğiz” dediler, başvuru aldılar…

5 Mart’ta sona eren süreçte 58 bin başvuru olmuş ama ödemenin kaynağı yok.

Kaynağı belli olmayan bir ödeme için neden başvuru alınır peki?

Bir ödeme için başvuru alacaksanız kaynak önceden yaratılmaz mı?

“Siz başvurun da bakalım!” diye bir süreç olabilir mi?

Bizde oluyor ve çok da normal geliyor!

Başvuru bitti, kaynağın hazır olmaması gibi doğal olarak ne zaman ödeneceği de belli değil.

Kaynak yoksa tabii ki ne zaman ödeneceği de belli olmaz ama bir gariplik daha; Hangi sektörlere ödeneceği de belli değil.

Yani başvuru alırken kaynak olmamasının yanında hangi sektör çalışanlarının ödeneceği de belli değil.

Çalışamayan, para kazanamayan insanlar bir parçacık umutla, birazcık para için başvuru yapıyorlar ama alıp almayacağı da belli değil.

Bu kadar belirsizliğe de pes!

Öylesine bir hükümet…

Atanmış hükümetten bu kadar işte.

***

Pandemide bazı açılımlar yaşanırken, tedirginlikler de peşinen geliyor…

Restoranlar da dün faaliyetlerine kısıtlı olarak başladılar.

Açık alanları olan restoranlar bu açık alanlarda belli kurallarla hizmet verebilecekler ama hafta sonları da kapalı olacaklar.

Tabii açık alanları olmayan restoranlar veya lokantalar olabilir.

Bence bu olağanüstü dönemde açık alanları olmayanlar için eğer örneğin kaldırım olanağı varsa bu kaldırım, kalıcı olmaması şartıyla kullandırılabilir.

Gece de açık olmamaları nedeniyle özellikle geceleri işleyen yerler bu durumdan memnun değiller.

Hafta sonu da kapalı olacak olmaları nedeniyle yine itiraz var.

Ancak hafta sonu ve gece sokağa çıkma yasağı varsa restoranların açık olmaları da beklenemez.

Ben, bu durumun uzayacağını düşünmüyorum.

Popülist yaklaşımları benimseyen atanmış hükümet, yine siyasi kararlar alarak bu itirazların da sonlanmasını sağlayabilir.

Aslında uzun süre kapalılık geçim sorununu daha da büyütür.

Neden?

Çünkü bizim güçlü bir devletimiz yok. Hatta devletimiz yok. Yani kapalı sektörleri finanse edecek bir yapı yok. O nedenle de kapalı yerlerin açılması ve ekmek paralarını çıkarmalarından başka çare yok gibi…

Ama bu açık yerlerin denetlenmesi şart. Onun için de önce bir denetim ordusunun kurulması da şart.

Bunu yapmak da bizim bu atanmış hükümetten bekleyemeyeceğimiz bir şey.

Ne olacak peki?

Açılacağız ama sonumuz nereye varır, onu da hep beraber göreceğiz.

***

Öte yandan yeni cezaevi de yeniden gündeme taşındı.

O da açılacakmış ama şimdi söylenenler üç yıl önce de söyleniyordu.

Ocak 2018’de başlamıştı inşaat çalışması ve Mayıs 2019’da teslim edilmesi bekleniyordu. Olmadı, bugün yine teslim edilmesi bekleniyor. Nisan 2019’da Müsteşar Ömer Köseoğlu, cezaevinin %90’nın bittiğini söylemişti yine Yenidüzen’e… Bugün de Bakan Kutlu Evren, aynı şeyleri söylüyor ve mahkum ve tutukluların ne zaman taşınacağının da bilinmediğini söylüyor. Yani Nisan 2019’da durum neyse, şimdi de o.

Gurur duyulacak bir şey değil ama umarım dolup taşan eski cezaevi, yeni binada daha çağdaş bir ortama bürünür.