Hiç yüzün var mı konuşmaya?

Mert Özdağ

Ersin Tatar…

Bu ülkede hiç konuşmaması gerekirken…
Çıkıp güneydeki krizi değerlendirmiş.
Ve demiş ki, “Rumlar batacak”
Hadi canım?
Demek!..
Başka?..
Anlat bakalım da dinleyelim seni...
Ülkede ekonominin dibe vurduğu, emekli maaşlarından bile kesinti yapılmış bir dönemin bakanısın sen, Sayın Tatar!..
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Alım gücünün yerlerde süründüğü, asgari ücretlinin kan ağladığı, kamu personelinin bile yoksullaştığı bir dönemin bakanı…
İnsanların mali krizler nedeniyle intihar ettiği, aile facialarının yaşandığı, ayrılıkların doruğa ulaştığı bir dönemin bakanısın sen!..
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Kamuda artışın tarih olduğu, her hafta akaryakıta zam kararlarının açıklandığı, elektriğe yüksek zam oranlarının konduğu bir dönemin bakanı…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Lefkoşa Belediyesi’nde çalışanların maaş alamadığı, “milli” havayolunun iflas ettiği, çalışanlarının aylarca beş parasız kaldığı bir dönemde bakanlık ettin sen…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Faizlerin insanımızı sık boğaz ettiği, tefecilerin memlekette cirit artığı, mafyalaşma faaliyetlerinin arttığı bir dönemde bakanlık ediyorsun sen…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Kundaklama, cinayet, darp gibi kişisel hesaplaşmaların tavan yaptığı bir dönemin maliye bakanı olarak tarihe geçeceksin…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Meclisinde ekonomik paketin dayattığı yasalar dışında hiçbir yasanın gelmediği, kendi nisap sorunu nedeniyle toplanamadığı bir meclisin, bir kabinenin üyesisin sen…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Tüm bunlar yaşanırken “KKTC ekonomisi uçuyor” diyen bir bakansın sen…
En zenginlerin vergi vermekten kaçındığı, fakire fukaraya yüklü vergilerin yollandığı bir dönemde bakansın sen…
Kapanan esnaf sayısının her geçen gün arttığı, tarihin en kötü ekonomik döneminde bakanlık ediyorsun…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Hastanelerde sistemin çöktüğü, eğitimde plansızlığın tavan yaptığı bir dönemin kabine üyesisin sen…
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
İç piyasanın neredeyse durduğu, sıcak para akışı olmaması nedeniyle esnafın kan ağladığı, küçük esnafın dibe vurduğu dönemin maliye bakanısın.
Hiç yüzün var mı konuşmaya?
Var mı ha?..
Söyle…
Yüzüm var de!..