HİÇ NİYETİM YOK!

Mehmet Çağlar

 

Aşağıdaki "Hiç Niyetim Yok" başlıklı yazı 6Temmuz 2012 tarihinde yazılmış ve yayımlanmıştır.
Bugün eğer bu yazı hala güncelliğini koruyabilir ve yayımlanma gereksinimi duyulabiliniyorsa demektir ki gidilecek daha çok yolumuz vardır.
Özellikle içinden geçmekte olduğumuz bu zorlu süreçte hepimizin en geniş kucaklaşmayı yaparak tezlerimizle birlikte ilkelerimiz temelinde ve programlarımız doğrultusunda hareket etmemiz gerekmektedir.

Yine 30 Temmuz 2012 tarihinde yazılıp yayımlanmış bir başka makalemde de şunları yazmışım:

İHTİRAS MİSTİSİZMİ
"Siyasi doktrinler, bir ihtiras oyununa dönüşebilir.
Ve siyasi ihtirasları, arzuları olan bireyler, sahip oldukları arzuları ait oldukları gruba taşıyıp, bir "ihtiras mistisizmi"ne yol açabilirler.
Bu arzular "ebedi" addedilerek, öyle duyumsanabilinir.

"Kendi eylemini tek bakış açısı olarak görmek", bir ihtirastır.
Ve gücüne güç katmaktan başka bir şeyin peşinde değildir.
İşte bu hissin bugün fiiliyata dökülerek, toplum üzerinde biçimsel bir baskısını tecrübe ediyoruz."


BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Sevgili dostlar;
Bugün İslam aleminin en önemli dini gelenek, görenek ve bayramlarından biri olan Kurban Bayramının ilk günündeyiz.
Bu vesileyle tüm Müslümanların bayramlarını kutlarken bugünün özelliklerinden biri olarak kabul edilen tüm kırgınlıkların ortadan kalkmasını da canı gönülden temenni eder, insanlığın barış özlemlerinin tüm dünyada ve ülkemizde de gerçekleşmesini dilerim...


HİÇ NİYETİM YOK
"Bu memlekette öyle şeylere tanık olunuyor ki ; hayatım boyunca bunlara uyum sağlamadığım için kendimle ve bu durumlara uyum sağlamayan herkesle gurur duyuyorum...

İçinde iyi niyet taşıyan bütün insanlarımızı da, yeniden güzel bir toplum yaratılana kadar bu kötü şeylere uyum sağlamamaya davet ediyorum...

Burada açık yüreklilikle ve dürüstçe de ifade ediyorum ki:

- Kendi coğrafyasında "şamar oğlanı"nı oynamaya uyum sağlamaya hiç niyetim yok.

- Hiç niyetim yok, “Irk”a referans eden “Asimilastyonist” bir ideolojiye uyum sağlamaya.

- "Al bunu ille de sev" dercesine, yeni ve bağnaz bir din hüviyetini, toplumun başına bir namlu gibi dayatan din yobazlarına uyum sağlamaya da hiç niyetim yok.

- Yalanı siyasetin rajonlarına göre siyaset sermayesi yapmaya uyum sağlamaya hiç ama hiç niyetim yok.

- Hele, insani değerleri bir takım “uyduruk” ve sözde "kutsal"lara feda edenlere uyum sağlamaya insanlık adına hiç mi hiç niyetim yok.

- İnsanların gözünün içine baka baka, bazı çevrelere rant sağlamak uğruna, "peşkeş" ekonomisinden daha iyi bir sistem yokmuş gibi davrananlara uyum sağlamaya da hiç niyetim yok.

- Eğitimin “eğitimsiz insan" yetiştirdiği bir eğitim sistemine uyum sağlamaya ise ömrü billah hiç niyetim yok.

- Sendikacılara, "sus bakayım, erkek adam ağlamaz" kadar sığ ve pervasız yaklaşımlarla yaklaşıp, Kıbrıs Türk Toplumunu "örümcek ağına yakalanmış sinek" zannedenlere uyum sağlamaya kesinlikle hiç niyetim yok.

- Statü ve "fark edilme" talepleri olanlara uyum sağlamaya maazallah hiç niyetim yok.

Bana öyle geliyor ki, bizler bu niyette değilken yukarıda vurguladığım durumlara uyum sağlamaya; "emir yumurcaklığına soyunanlar" ile "hegemonya"nın allayıp pullayıp koklattıklarının ideolojilerinin bir parçasıdır bu uyumlaşma ve uyumlaştırma sürecinde insanlara yaşatılanlar.

Bu durum, hegemonyaya boyun eğen "emir yumurcakları" ile topluma dayatılan inanılmaz durumlara uyumlaşmaya direnç göstermeyenlerin ne yazıktır ki çok acı bir gerçekliğidir!

Ve...
Aslında uyum sağladıkları şeyin adı, kelimenin tam anlamı ile:
"YOZLAŞMAK"tır!

"Hiç niyetim yok"!...
Ya sizin?"