“Hakikatlerle yüzleşme komisyonu kurulsun”

Sevgül Uludağ

***  30 Ağustos Uluslararası Kayıplar Günü nedeniyle Kıbrıs “Kayıp” Yakınları Birliği Başkanı Fuat Nesip Nalcıoğlu açıklama yaptı

30 Ağustos Uluslararası Kayıplar Günü nedeniyle Kıbrıs “Kayıp” Yakınları Birliği Başkanı Fuat Nesip Nalcıoğlu bir açıklama yaparak şöyle dedi:

“30 Ağustos  Dünya ‘kayıp’lar günü, Birleşmiş Milletler tarafından,  ‘kayıp’lar sorununa dikkat çekmek ve ‘kayıp’ edilen yüzbinlerce insanın akıbetlerinin belirlenmesine  katkı koymak ve ‘kayıp’ yakınlarının acılarına dikkat çekmek için ilan edilmiştir.
‘Kayıp’ edilen insanların tümü, ‘bir otorite tarafından, ‘askeri yetkili, hükümet yetkilisi veya polis yetkilileri’ tarafından ‘engel ya da sorun’ olarak görüldükleri için ailelerinden ya da evlerinden koparılıp izleri kaybettirilen insanlardır.’
Biz, Kıbrıs ‘Kayıp’ Yakınları Birliği olarak Kıbrıs’ta da Kıbrıs trajedileri sonucunda, 3000’nin üzerinde ‘kayıp’ edilmiş insanımız vardır. Ve tüm bu ‘kayıp’larımızı, Kıbrıs’ta hüküm yürüten devletler ve onlara bağlı otoriteler tarafından  ‘kayıp’ edilmişlerdir. Ve yine ısrarla altını çizeriz ve deriz ki; tüm ‘kayıp’larımızın akıbetleri, bu sorumlu devletlerin gizli arşivlerinde kayıt altındadır.
Kıbrıs’ta ‘kayıp’larımızın akıbetlerinin belirlenebilmesi için 1981 yılında Birleşmiş Milletlerin girişimleri ile iki toplum liderinin vardığı anlaşmaya bağlı olarak, oluşturulan  iki toplumlu  Otonom ‘Kayıp’ Şahıslar Komitesi, sözde siyasi etkilerden uzak, tamamen insancıl bir misyonla, ‘kayıp’larımızın akıbetlerini belirlemek amacıyla kurulmuştur. Ancak kurulan bu sistem hem yanlıştı hem da eksikti. ‘Kayıp’larımızı ‘kayıp’ ettiren devletleri ve canileri sorumlu tutmayan bu sistem yanlıştı ve Hakikatlerle yüzleşmeyi içermediği için de eksikti.  Bundan dolayı uzun yıllar geçmesine rağmen ‘kayıp’larımızın akıbetlerini belirlemede çok mesafe katedilemedi. Ve tüm ‘kayıp’larımızın akıbetlerinin belirlenememesi gibi çok acı verici bir duruma doğru ‘kayıp’ yakınları sürüklenmektedir.
Halbuki, ‘kayıp’larımızı ‘kayıp’ ettiren devletlerin, gizli arşivlerinde, ‘kayıp’larımızın akıbetleri kayıt altındadır. Bu suçlu devletler ‘kayıp’larımızın ‘kayıp’ edilmeleri ile ilgili sorumluluk altına konulmalıdır. Ta ki ‘kayıp’ ettikleri insanlarımızın akıbetlerinin belirlenmesine katkı koysunlar. Bu katkı ‘kayıp’larımızın akıbetlerinin  belirlenmesini sağlasın,  o zaman ‘kayıp’ yakınlarından AF ve ÖZÜR dilemeleri halinde, belki ‘kayıp’ yakınları onları ve katilleri AFFEDER.
Sessiz bir ACI içinde olan ‘kayıp’ yakınları, ‘kayıp’larımızın akıbetlerinin belirlenmesi için kurulan bu yanlış ve eksik sistemin yerine, Uluslararası insancıl misyonların ve etkili tarafsız bir Soruşturma ve Hakikatlerle Yüzleşme Komisyonu oluşturulsun.
Kıbrıs trajedilerinde ‘kayıp’ edilen 3000’nin üzerindeki ‘kayıp’ insanlarımız ‘listelenen’ veya ‘listelenmeyen’ diye katagorize edilmesin. Bu biz ‘kayıp’ yakınlarının acılarını artırmakta, bizi tarifi imkansız acıların içine sokmaktadır.”

--------------


***  “Gerçek Şimdi” örgütünden öneri:

“Hakikat Komisyonu kurulmalı…”

Lefkoşa, 29 Ağustos 2014 (T.A.K): “Truth Now” (Gerçek Şimdi) adlı Kıbrıslırum sivil toplum örgütünün, 2007’de Kıbrıslırum Hükümeti’nin imzaladığı “kayıplar”la ilgili uluslararası sözleşmenin Meclis’te onaylanması ve “Hakikat Komisyonu” kurulması önerisinde bulunduğu bildirildi.
Fileleftheros gazetesinin haberine göre, örgütte yer alan Kıbrıslırum Avukat Ahilleas Dimitriadis, 30 Ağustos Uluslararası Kayıplar Günü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamalarda, bu iki eylemin kayıplar konusuna katkıda bulunacağını belirtirken, uluslararası sözleşmenin 2007’den beri Kıbrıslırum Meclisi’nde onaylanmamış olmasının tartışmaya açık bir durum olduğuna işaret etti.
Dimitriadis, Kıbrıslırum Meclisi’ne söz konusu sözleşmeyi bir an önce onaylaması ve “Hakikat Komisyonu”nun bir an önce kurulması için çağrıda bulundu.
Bu komitenin, Kayıp Şahıslar Komitesi’ne daha fazla bilgi akışı sağlanmasına katkıda bulunacağını belirten Dimitriadis, kazılarda bulunan kayıp kalıntılarının korunmasıyla ilgili araştırma başlatılmasını da talep etti.
Dimitriadis, kayıp kalıntılarının, korunmak maksadıyla bazı kimyasallarla ıslatıldığını, ancak bu kimyasalların, kimlik tespiti için DNA testi yapılmasını engellediğini belirtti.
Habere göre Dimitriadis, kayıpların kimlik tespiti için daha fazla çaba gösterilmesini istedi.
(TAK Haber Ajansı Rumca Bülteni’nden – 29.8.2014)