Hakemin futboldaki rolü

Hasan Ecer

Sezonun ikinci devresinde, en fazla puan toplayan ve ikinci devrenin lideri pozisyonunda bulunan Cihangir, dün lider Yenicami ile karşısına çıktı. Zemin'in geçmiş maçlara oranla daha güzel olduğunu söyleyebilirim. Böyle bir zeminde futbolun güzelliklerinin daha çok ortaya çıkacagını düşünürken, maalesef sahada öyle bir yönetim vardı ki, resmen futbolu katletti. Sakın Cihangir'in galibiyetine gölge düşürdüğüm zannedilmesin. Oyun, normal şartlarda da oynansaydı, Yenicami ile kafa kafaya mücadele edecek bir takım vardı sahada.

Hakeme gelince. Tek taraflı kesen bir bıçağı almış eline, resmen Yenicami takımını doğramış. Sahada oynanan tatlı sert bir futbol vardı belki ama futbolcuların hepsi iyi niyetliydi. Aralarında en ufak bir tartışma bile yoktu. Ancak her iki tarafın iyi niyetini göremeyen hakem Kerem Eran, maalesef oyunu güzelleştireceğine, resmen çirkinleştirdi.


Kartlarını tek taraflı kullanarak, Yenicami’nin özellikle savunmada oynayan oyuncularına "Serkan, Serhan, Hüseyin Sadıklar, Adil'e arka arkaya sarı kart gösterirseniz, o oyuncuların hareket alanını daraltırsınız.
Önce 23’üncü dakikada Adil'i, sonra 32’inci dakikada Turan Altay'ı, 42’nci dakikada da Serkan'ı oyundan atarak Yenicami'nin ipini çekti. Şimdi diyeceksiniz ki sarı kartı yiyen bir oyuncu hakeme itirazını sürdürür mü ? buna cevap elbette ki sürdürmezdir. Ancak ikinci sarı karta gelinceye kadar yaşanan ilk sarı kartların doğru olup olmadıgını tartışmak lazım.

Bir hakem kötü niyetli ise ve bir futbolcuyu oyundan atmayı kafasına koymuşsa, kartan sonra futbolcunun üzerine giderek, onu tahrik eder ve sonunda itirazdan dolayı onu oyundan atar. Ancak iyi niyetli hakem, karttan sonra futbolcu ile göz göze bile gelmez, olaylara kulaklarını kapar, itirazları duymamazlıktan gelir ve olayları yatıştırır.

Gelelim Yenicami’ye. Haftalardır sahipsiz kalan bir takımın geldiği nokta bu olmalı. İlk devreyi 16 puan önde kapayan, her şeyin güzel gittiği bir dönemde kulübü başkan ve yönetimsiz bırakırsanız sonuç bu olacaktır elbette.

Her şeyin düzgün gittigi bir noktada resmen harakiri yapıldı. Durup dururken Okay Perçinci'nin istifasını istemek neyin nesiydi. Böyle bir darbe, futbolcular tarafından yapılıyor ve bu cezasız kalıyorsa, sonuç hüsrandır.

Dün, Yenicami Cihangir karşısında hüsranları oynadı. "Perşembenin geleceği, çarşambadan bellidir derler". Hakemin kötü yönetiminin dışında, takımın sorumsuzca hareket etmesi de yanlıştı. Kulüp yönetimsiz ve başsız ise, futbolcular da başına buyruk hareket etme konusunda özgür davranırlar.

Önceki yönetimler, futbolcuların oyun içerisinde, gereksiz sarı veya kırmızı kart görmeleri halinde, ceza yediklerini çok iyi anımsıyorum. Ama iki aydan fazla bir süredir, kulüp, yönetimsiz kalırsa, futbolcuların sorumluluktan uzaklaşmaları da doğaldır.

Sadece futbolcuların maaşlarının ödenmesi ile sorunlar ancak hasır altına itilir ama disiplin sorununu çözemezseniz. Futbolcular üzerinde otoritenizi ortaya koyamazsanız, şampiyon olsanız da kulübün geleceği karanlık demektir.

Umarım Cihangir maçı kulübe ders olur ve bir an önce camiya toparlanıp başkanını seçer. Aksi takdirde aklınıza bile gelemeyecek süprizle karşılaşabilirsiniz.

Bu arada Cihangir'in ortaya koyduğu performansı da kutlamak isterim. Teknik direktöründe yönetimine futbolcusundan malzemecisine herkesi kutluyorum.