GÜNLERİN BUGÜN GETİRDİĞİ

Sami Özuslu

Baskı, zulüm ve kan, dünya emekçilerinin sık gördükleridir.
Sömürü devam ettikçe, çalışanın insanca yaşam şansı azdır ya da hiç yoktur.
Savaşlar en çok fakiri öldürür.
Yokluk, açlık sömürülen ve ezilen halkların alnına yazılıdır.
Ve hastalıklar da en çok iyi beslenemeyen, sağlık imkanlarına erişimde zorlanan işçi sınıfını vurur.
Tıpkı Covid'de olduğu gibi...

*  *  *

40 küsur yıl sonra Kıbrıs'ta ilk kez 1 Mayıs meydanlarda kutlanamıyor.
Eskiden faşist yönetimler yasaklıyordu emeğin bayramını, bu sefer bir virüs engel oldu.
1958'de Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların birlikte ve yığınsal 1 Mayıs kutlaması dönemin İngiliz idaresini ve yeraltı teşkilatlarını harekete geçirmişti.
Emekçilerin derdi ortaktı, milli ya da dini farklılıklar birlikte mücadeleye engel olamazdı.
Barış içinde yaşamak tüm dünya halklarının hakkıydı.
1 Mayıs tam da bu taleplerin dile getirildiği gündü.
Emeğin birlikteliği egemen sınıfın hoşuna gitmeyecek, hem örgütsel hem bireysel saldırılar başlayacaktı.
Sonrası malum...

*  *  *

Kıbrıslı Türklerin demokratik olmaktan çok uzak yönetimler altında birçok hakkı gibi örgütlenme hakları da 1950'lerden sonra geriletilmişti. Hele 1963 sonrasında yaşanan BEY Yönetimi her şeyi daha da kötüleştirdi.
1975 anayasası ile kimi haklar kağıt üstünde elde edildi ama uygulamada birçoğu hayata geçemedi.
Sol partilerin ve emeğin örgütleri, yani sendikaların mücadelesi ile 1 Mayıs 70'lerin sonunda salonlar yerine meydanda kutlanmaya başladı.
Türkiye'de faşist darbe ile süreç  kesintiye uğrasa da emekçilerin meydan eylemleri bugünlere kadar taşındı.
Ta ki Covid dünyayı kasıp vurana kadar...

*  *  *

O yüzden baskı, zulüm ve kan yanı sıra, yeni dertler de vardır artık işçi sınıfının sırtında.
Henüz çok net veriler yok belki ama günün sonunda göreceğiz ki ölen insanların çoğu fakir, alt gelir gruplarından insanlar olacak.
1918 İspanyol gribi salgınında ölen milyonlarca insan, birinci dünya savaşı askerleri ve onların aileleri olmuştu.
Şimdi de savaşan, açlık ve susuzluk çeken, terörle boğuşan ülkelerin halkları en büyük kitlesel ölümleri yaşamaya adaydır.
Her ne kadar dikkatler ABD, İngiltere, İtalya, İspanya gibi ülkeler üzerine çevrilmişse de Afrika, Asya başta olmak üzere geri kalmış coğrafyaların nelere gebe olduğu henüz belli değil.
Virüs dünya işçi sınıfının adalet, eşitlik ve barış şiarını yükseltmesini söylüyor.
Covid, gelir adaletsizliği ve sosyal uçurumların önlenmesi gerektiğini bağırıyor.
Öte yandan Corona'nın ekonomik faturası çalışan ve az kazananlara kesiliyor ve emek örgütlerinin önünde bunu önlemek ve hak gasplarını engellemek gibi ödevler de bulunuyor.
Günlerin bugün getirdiği düne göre çok daha ağır şartlardır kısacası...
Mücadelede saflar sıklaştırılmalı, unutulmaya yüz tutmuş dayanışma ve birlik ruhu yükseltilmeli.
Yaşasın 1 Mayıs ruhu!