Gri'nin 'soğuk' tonu

Cenk Mutluyakalı

'Tin'den geçer 'ten'in hazzı!..
Yani 'düş'ten...
Bu nedenle ihtimallerde çoğalır sevdalar.
İçinizde biriken sorular ve hayali kurulmuş çıplaklıklar yoksa, sevişmeler neye yarar.

***

Seks aşkı öldürür, derler.
Eğer en ileri 'düş' buysa, ötesi liman yoktur zaten...
'Tam isabet'tir hedef ve 'aşk' ölür, geride kalır iki 'yaralı'.
Şehvetin kuytusuna demirlenince gemi, yolculuk erken biter böylece.
Oysa hep 'yolda' olmalıdır insan, hep 'yolcu'...
'Kitap ayracı' gibi ilişmelidir mavinin ortasına...
- 'Acaba nedir sonrası?'

***

Gri'nin Elli Tonu bir 'varış' yani, 'sonrası' olmayan.
Seslerden, düşlerden, hayallerden arınmış 'acı'ya sığınan 'pornografi' geçidi.
Tüm dünyada satış rekorları kırmışsa romanı, belli ki 'bastırılmış' dürtülerden..
Belli ki birikmiş öfkelerden...
Belli ki tükenmiş mavilerden...

***

Doğrusu, filmi romanından da beter sıkıcı!..
Niye 'esneyerek' izlediğimi sorgularken, bir kez daha doğruladım kendimi...
'Tin'den geçer 'ten'in hazzı...
Yoksa hepi topu uyanmadığınız, uyarılmadığınız, şaşırmadığınız, etkilenmediğiniz, heyecanlanmadığınız, duygularınızın betonlaştığı kurumuş bir 'seks' ağacı.

***

'Sözleşme' altına alınmış 'gerçek üstü' bir ilişkinin, olabildiğince 'mekanik' akışında, 'porno' filmini andıran onca 'çıplak' sahne dahi kurtarmıyor öyküyü...
Kızın bacağındaki şeftali tüylerini yansıtan kare kalıyor aklımda, bir de piyano ezgisinin gün doğumunu selamlayan titrek sesi!..

***

Yine de 'kelepçe' ve 'kırbaç'la nasıl sevişirler gibi meraklarınız varsa, izleyiniz tabii.
Göreceksiniz ki anca bu kadar ruhsuz, anca bu kadar kötü.
Tam da "ağzı ağzına değmeyen bir aşk'sızlığın buzdan seks hali."
Eminim ki birbirimize dair hiç bilmeyeceğimiz 'sırlarımız' çok daha sıcak, samimi, çok daha ateşli...