Gönder Tayyip bey bir muhtar da tamamdır!

Serhat İncirli

İngiliz Muhafazakar Parti lideri bugün yani 5 Eylül Pazartesi açıklanacak…

Oy kabulü 2 Eylül Cuma akşamı bizim saatle 19.00’da sona erdi…

Yaklaşık 150 bin parti üyesine, 1 – 5 Ağustos tarihleri arasında postayla oy pusulası gönderildi ve geri dönüşler alındı…

-*-*-

Aday adayları ikiye inene kadar milletvekilleri oy kullandı, son iki aday için 150 bin üyeye gidildi…

Ve haliyle bugün, sadece partinin lideri değil, ülkenin yeni Başbakanı da belirlenecek…

-*-*-

Çok büyük bir süpriz olmazsa, “beyaz renkli” Dışişleri Bakanı Liz Truss, ülkenin yeni başbakanı olacak…

İngiliz siyaset yorumcularına göre, öteki aday “koyu renkli – Hint asıllı” eski Maliye Bakanı Rishi Sunak’ın kazanma şansı daha düşük…

(İngiltere’de ırkçılık yok mu? Görüntüde yok ve yapmak da yasak ama beyaz İngilizler Dünya’nın en ırkçı topluluğunu oluşturur ne yazı ki…)

-*-*-

Şimdi bu konuyu geçelim ve şunu soralım: Diyelim ki Rishi Sunak kazandı… Bir hafta sonra, Fransa ya da Amerika iki – üç tane badem bıyıklısını gönderip, Sunak’a, “sen başbakan olamazsın” diyebilir mi?

-*-*-

150 bin üye bir yana, o ülkenin seçmenleri – vatandaşları böyle bir şeyi kabul edebilir mi?

Böyle bir şey olmaz ama olsa; dmeokrasiden, egemenlikten söz etmek komik olmaz mı?

-*-*-

Anlatmaya çalıştığım mı?

Abiciğim - ablacığım, UBP’deki ahlaksız darbeyi hala içime sindiremedim…

Çünkü o ahlaksız darbe, “demokrasi”nin midesinin hazmedebileceği bir şey değildi!

Ama tek bir UBP’li karşı çıkmadı!

Bizzat darbelenen Faiz Sucuoğlu her şeyi kabullendi hatta bırakın “öperim dmeokrasinizi, bu ülke Türkiye’nin dilbandilerinin esiri değildir” demesini; elini kaldırıp, darbeyle kurulan hükümete onay bile verdi!

-*-*-

“İşgal var” dediğimizde kızıyorsunuz!

Peki nedir bu?

Neden seçim yapıyorsunuz?

Neden “gönder Tayyip bey bir muhtar, tamamdır” demiyorsunuz?

Bir de hiç utanmadan “eşit egemen devlet” demiyor musunuz?


Türkiyeli danışman dolandırıcının KKTC’deki yakın ahbabı!

Sedat Peker’in adını ifşa ettiği; hatta “bizzat kendi adını Sedat Peker’e görüntülü bir şekilde ifşa ettiren” bir Türkiyeli “hırsız danışman”ın meğer KKTC’de de acayip arkadaşları varmış!

-*-*-

Rüşvetten, komisyondan, hırsızlıktan Türkiye’nin anasını ağlatan bu ünlü “danışman”ın bir ara 41’inci yaş günü kutlaması yapılmış...

Ve bu kutlamaya, “en yakınları” katılmış!

-*-*-

Kimisi tekneyle Yunanistan’a kaçan, kimisi ise iktidarını sürdürmek için Yunanistan’a savaş açmaya çabalayan bu “karakter”lerin KKTC’deki en yakınları arasında kim mi varmış?

-*-*-

Sözcü gazetesinde geçenlerde Yılmaz Özdil yazdı...

Ersin Tatar!

-*-*-

Sanırım artık her şey daha nettir...

En yakın dostlarını gözünü kırpmadan silebilen, kimseyi sevmeyen ve sevemeyenlerin, ülkeyi zerre umursamayanların, Kıbrıs sorununu çözümsüzlüğe kilitlemeye çalışanların kimlerle, nasıl ve neden dost oldukları sanırım “sual” kaldıran bir durum değildir!

-*-*-

İtibar maskarasıyız, makam budalasıyız ve kesinlikle hiç bir işe yaramıyoruz...

Haaa bir de Türkiyeli ahlaksız ve dolandırıcıların doğum günlerinin baş misafiriyiz...

Yaşasın KKTC tabii ki!


Okulları kapatın!

KKTC’nin eğitim – okullar gibi bir derdi yok!

Mevcut kafalar, “Kuran kursları yapıldıysa, hiç bir sıkıntı olmaz” kafası!

Elbette “Kıbrıslının” kafa yapısı öyle olmayabilir ama öyle olmaya zorlanmış durumda!

Ve zorlama da kabul edilmiştir!

-*-*-

Ne mi demek istiyorum?

Kardeşim, pandemi, eğitimde çok ciddi sıkıntıya sebep oldu...

Gözle görülür bir sıkıntıdır bu...

Avrupa’da, Amerika’da hatta üçüncü Dünya ülkelerinde, pandeminin eğitime verdiği zararlar çok geniş platformlarda, çok farklı konularla tartışılıyor, çözüm aranıyor...

-*-*-

KKTC’de ise hiç böyle bir dert yokmuş gibi davranılıyor...

-*-*-

Haftaya okullar açılacak...

Eğitim, özel okullar açısından “parayı verenin derdi”...

Ama devlet, eğitimde çökmüş durumda!

Hükümet ve öğretmen sendikaları arasındaki sıkıntılar aşılmış değil...

Devlet okulları bakımsız...

Nüfus yapısı – kültür yapısı darmadağın...

Çare, çözüm, plan, program?

Sıfır!

-*-*-

Acaba UBP’de bir olağanüstü kurultay yapılır mı?

Kıb – Tek’e doğrudan akaryakıt alımlarının hırsızlık parası nasıl bölüşülüyor?

Ve en başta dediğim gibi; madem ki Kuran kursları devam ediyor; sorun yoktur, okulları kapatın canlarım benim!

Bayrak, ezan var ya, okula gerek yok ki!

Hep masraf üstelik!


CTP; Kıbrıs’ta barış, federal çözüm ve demokrasinin en büyük güvencesi... İyi ki var...