- “Ne kadar” dedim, “Nargile...”
- “20 lira” dedi garson, “Eğer kayısı aroması da isterseniz, 30...”
***
Yaşlarının 12, bilemedin ve en fazla 14 olduğunu tahmin ettiğim çocuklar, gözlerinden yaş gelerek 'fokur fokur' çekiyordu, nargileyi...
Birkaç masa ileride iki kız çocuğu, yine öyle, yaşları en fazla 16...
Kıpkırmızı olmuş suratları, öksürüyorlardı...
Bir baktım ki, ‘cafe’ye girip çıkanların çoğu, böyle çocuklardı...
Ana babaları kapıda bırakıyor, öperek uğurluyordu...
Az sonra, hemen, ‘nargile’ geliyordu, oturdukları masaya...
***
Ülkede “yüksek” siyaset yapmaktan, en temel insani dertleri göremiyoruz bir türlü...
“Uyuşturucu”dan lise bahçesinde bayılıyor çocuklar, nasıl farkına varmıyor öğretmeni, müfettişi, arkadaşı, müdürü...
Tartışmıyoruz ki bunları...
Ne yazık ki, “bet” salonları dershaneler gibi...
Ve “meyve sepeti” edasıyla çocuklara sunulan nargileler, aslında, uyuşturucuya yönelik bağımlılığın ilk adımını attırıyor, fark ettirmeden...
***
Hiç duydunuz mu herhangi bir denetim, ceza...
Yok canım, kim kimi kontrol edecek bu ülkede...
Eminim ki, çocukların nargile ile kendilerinden geçtiği cafe için polisi arasam o an... Kendi başıma bela alacaktım sadece... Hem çocukların aileleri verecekti ağzımın payını, hem de suçlu çıkacaktım üzerinden...
Eğer sisteme güvenmiyorsanız...
Daha doğrusu, yoksa bir sistem...
İşte o durumda ‘sorumsuz’ yurttaşlar oluyoruz, hepimiz...
***
“...Hacettepe Üniversitesi'nin araştırmasına göre gençler nargileden vazgeçmiyor. Oysa bir nargile, 50 sigaraya bedel...” diye okuyorum, biraz merak edince, soruşturunca...
Siyasi partilerin gençlik örgütleri, aktivistler, siyasetin yüksek perdesinden inin ara sıra inin ne olur...
İnin de, bu toplumsal sorunlarla da mücadele edin biraz...
***
“Uçuyoruz”, genci yaşlısı (!)
Ama nereye ?