Gençler Birliği doludizgin

Hasan Ecer

 

          Bu sezon şampiyonluk mücadelesi içerisinde yer alan Gençler Birliği, bu çıkışını ilk devre Yenicami’yi deplasmanda yenerek başlatmıştı. Herkesin "Bu takım küme düşer" dediği noktada aldığı takımı, şampiyonluk yarışı içerisine sokan Hasan Topaloğlu’nu tebrik etmek lazım.

          Bir takımın özgüvenini, oyun anlayışını, temposunu, inancını ve hırsını bu noktaya taşıyabilmek, her teknik adamın harcı değildir. Aslında takım olmak, sadece onbir kişi ile olmuyor. Başkan ve yöneticileri, teknik heyet, futbolcular ve taraftar işbirliği, başarıyı getiren unsurlardır.

         Gençler Birliği lig bittiğinde şampiyon olmasa da, yıllardan sonra adından, başarı ile söz ettirebilmiş ve takdir toplamışsa, bu büyük başarıdır. Sezon bittiğinde sonuç ne olursa olsun, ortaya koydukları anlayışı ve başarı tablosu takdire layık olacaktır. Dün Yenicami karşısında ortaya koydukları mücadele de bu anlayışın bir ürünüdür.

Şunu da belirtmek isterim ki, Gençler Birliği deplasmanına gelecek her takımın, bu sahadan kolay kolay çıkamayacağını bilmelidir. Saha ve seyirci avantajını çok iyi kullanan bir takım.

        Gençler Birliği oyuna hızlı başladı. Bir an önce golü bulup rahatlamak düşüncesinde oldukları için stresli ve gergindiler. Oyun daha çok Yenicami ceza alanı içerisinde oynanmasına rağmen, gol atmayı 39’uncu dakikada becerebildiler.

       Yenicami, sakat ve sarı kartlı oyuncular yüzünden değişik bir kadro ve oyun düzeni ile sahaya çıktı. Sağ ve sol bekte iki tane genç ve tecrübesiz oyuncu oynattı. Erbay’ın önünde uzun süre sakat olan Uğur oynadı ve gayet iyi anlaştıklarını söyleyebilirim. Uğur, Yenicami’nin en iyisiydi.

       Oyun düzenine baktığımda, bu sistemle gol atması mümkün değildir. İleride küçücük boyu ile ve tek başına Orji'nin bir şey yapmasını beklemek hayalden öte bir şey değildi. Bu yüzden gol atması tamamen mucizelere bağlıydı. Halil Turan'ın, Ünal'ın ve Ousmane'nin olmaması, hücum gücünü yok denecek kadar cılızlaştırmıştı. Gerçi Ousmane de olsaydı, hücumdaki etkinlik çok da ileri düzeyde olmayacaktı fakat, yine de uzun boylu Gençler Birliği defansında, hava hakimiyetini dengelemiş olacaktı.

       İkinci devreye Gençler Birliği hatalı başladı. Bir sıfırın üzerine yatıp savunmaya çekilince Yenicami’nin golü geldi. Oyuna sonradan giren Halil Turan, yakaladığı ilk pozisyonda golü bulunca oyuna eşitlik geldi. Gol bu kez Gençler Birliğini ateşledi ve ilk geliştirdikleri atakta galibiyet golünü buldular. Arkasından gelişen ani kontra ataklarla da üçüncü golü bulunca, galibiyeti perçinlemiş oldu.

       Halbu ki Gençler Birliği, ilk devredeki temposunu, oyunun ikinci devresinde de sürdürmeliydi. Savunmaya çekilip golün üzerine yatma düşüncesi Yenicami’yi umutlandırdı. Ancak Yenicami’nin gol noktalarındaki beceriksizliği, yapılan atakların sonuçsuz kalmasına neden olunca maçtan da mağlubiyetle ayrılmak zorunda kaldı.

      Yenicami’de çok zor günler yaşanıyor. Geçen hafta yazıp söylediğim gibi, bu hafta da tekrarlıyorum. Yenicami’de tedbir alınmazsa, bu oyun anlayışı ve huzursuzlukla herhangi bir takımı yenmesi mümkün olmayacak. Yönetim bu gidişe dur demek zorundadır. İlk devre alınan puanlar olmasa, Yenicami bu oyunu ile küme düşerdi. Ancak 27 puan çok da rahat bir puan değildir.

         Futbolcular huzursuz, taraftar huzursuz, eminim teknik heyet de huzursuz, fakat yönetimdeki bu rahatlığı anlamak mümkün değildir. Bir an önce ne yapacaklarsa yapmaları ve kötü gidişe son vermeleri gerekiyor.

       Kupa yenicami için son şanstır. Eğer kupaya veda ederkerse, futbolcuları nasıl motive edecekler çok merak ediyorum.