Gelecekteki meslekleri sanat

Geçen haftaki sayımızı, sanatı meslek olarak seçecek gençlerimize ayırmıştık. Bu hafta, bu gençlerimizden ikisine daha yer vermek istedim. Görünen o ki, birçok alanda olduğu gibi sanatta da gelecek tartışılır halde. Sanatın gelecek ışığı sönmüş, işsizlik

 

Geçen haftaki sayımızı, sanatı meslek olarak seçecek gençlerimize ayırmıştık. Bu hafta, bu gençlerimizden ikisine daha yer vermek istedim. Görünen o ki, birçok alanda olduğu gibi sanatta da gelecek tartışılır halde. Sanatın gelecek ışığı sönmüş, işsizlik korkusu geleceğin endişe ile beklenmesine yol açmış. Sadece müzikte değil, güzel sanatların bütün dalları için tehlike çanları çoktan çalmaya başlamış. Uzatmayalım ve sözü onlara bırakalım;

SÖZ ONLARIN;  MISRA YOKUŞOĞLU; Merhabalar çok değerli adres okurları. Güzel sanatların müzik bölümünde bu sene son senem. Müziğe küçük yaşlarda başladım. Bir sanat okulunda eğitimimi sürdürmemin en iyisi olacağını düşünerek yoluma devam etmek istedim. Çello çalıyorum. Ülkemizde genel olarak sanata değer verilmediğine inanıyorum. Zaten bunu yaşamımızın her devresinde, günlük yaşadıklarımızla açıkça görmekteyiz. Bir sanat okulunda eğitim almak istedim ki sanata değer verilen hiç olmazsa çok küçük bir grubun arasında olayım. Ve bu okulda, sanata değer veren insanların olduğunu görmek, hedefleri olan öğrenciler görmek ve onları bu hedeflere taşıyacak öğretmenler görmek beni çok mutlu etti. Müziği çok seviyorum ve müzik benim yaşam tarzım. Okulum öğrencilerine çok şeyler katıyor. Yalnız ben üniversiteden mezun olduktan sonrasını şimdiden düşünmekteyim. Acaba ne yapacağım, mesleğimi icra edebilecek miyim? Böyle bir ülkede nasıl çalışacağım. Katkı ve desteğin minimum düzeyde olduğunu da biliyorum. Ama ben konserlerde çalmak istiyorum. Sanatı kendi ülkemde yaşamak istiyorum.

 

 

SİMGE BARUT;  Ben de Güzel Sanatlar Müzik bölümündeyim. Bu sene son senem. Benim müzik aşkım bu okula girmeden öncesine dayanıyor. Bu aşkı, güzel bir aile ortamı olan okulumda eğitimimle birlikte devam ettirmek çok güzel. Okulumu çok sevmekle birlikte, değerli öğretim görevlilerimizi, öğretmenlerimizi unutmayacağım. Çok güzel organizasyonlarda hocalarımızla birlikte okulumuzu temsil etmek ve güzel tepkiler almak muhteşem bir duygu. Tabii bu arada ben Kıbrıs’ta sanatın tam takır ilerlediğini düşünmediğim gibi, ilgisizlikten birçok yetenekli insanın ya mesleğini bıraktığını  ya da ülkesini terk etmek zorunda kaldığını düşünüyorum. Kıbrıs’ta gidip dinleyebileceğimiz, örnek alabileceğimiz bir orkestranın ya da bir oda müziği topluluğunun bile olmaması bizlerin dezavantajı  ve şanssızlığımız bence. Bizler müzik eğitimi alıyoruz, orkestralarda çalmak görev almak bizim de hakkımız. Bizlere bu şanslar ve haklar tanınmıyor maalesef.  Kıbrıs’ta başka bir sorun da, sanatın ve sanatla uğraşanların işlerini sadece ticari olarak yapmaları. Bu arada ben üniversite hayatımı babamın memleketi olan Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde devam ettirmek istiyorum.

 

 


 

HAFTANIN ALBÜMÜ;

DÖNÜŞÜMLER /  AYUR TRİO'DAN BARAN VE ÇAYKOVSKİ...

 

Albüm, İlhan Baran'ın uluslararası alanda en çok seslendirilen Türk triosu olan “Dönüşümler'in” adını taşıyor. Ayur Trio, keman, viyolonsel ve piyano için Dönüşümler'i başarılı biçimde seslendiriyor. Besteci 1975 yılında tamamlayıp yayımladığı bu yapıtında, Türk halk müziğinin karakteristik ögelerini, izlenimci renklerle birleştirir. Yaklaşık 20 dakika süren yapıt bazı Dönüşümler arasındaki küçük duraksamalara karşın tek bölüm gibi seslendirilir. Albümdeki ikinci eser ise, Rus müziği denildiğinde akla ilk gelen birkaç isimden biri olan Çaykovski'ye aittir. La minor Op.50 Piyano Trioyu Çaykovski birkaç kez elden geçirdikten sonra, kendi ölçütlerine göre “mükemmel”e varmıştır. Uzunluğuna karşın, Rusya ve Dünyanın sayılı büyük solistleri bir araya gelerek bu üçlüyü seslendirmişlerdir. Ayur Trio, bu unutulmaz eseri, dinamik bir yorumla seslendirmektedir.

AYUR Trio 2011 yılında Hollanda'da kuruldu. Kısa sürede başarılı bir başlangıç yaptı. Araştırmacı bir ruh ve büyük müzik sevgisiyle bir araya gelen piyanist Hülya Keser, kemancı Adelina Hasani ve çellist Paul Uyterlinde AYUR'da yeni bir yaşama başladılar. AYUR sözcüğü, Farsçada ve Hind dilinde yaşam anlamına geliyor. AYUR Trio Hollanda, Türkiye ve Kıbrıs'ta başarılı konserler verdi. Ardından ilk CD'lerinin kaydını 2012'de Hollanda'da gerçekleştirdiler. AYUR Trio'nun bu kaydı, ÇAĞSAV MÜZİK'İN dördüncü albümü olarak Türk dinleyicisine sunulmaktadır. İnternet satış: https://www.ankartsanat.com/

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri