GELECEKLE RANDEVU...

Kutlay Erk

Yarın KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı’nı seçmek üzere sandıklara…
Yani yarın Kuzey Kıbrıs insanı için önemli bir gün; seçeceği kişi geleceğinin belirleyicisi olacak. Dolayısıyla, bu bir anlamda gelecekle bir randevudur.

Kıbrıs sorunu, Kuzey Kıbrıs insanlarının geleceği öngörmesine engel bir sorundur; istikrarlı sosyo-ekonomik ve sosyo-politik yaşama engel bir sorundur. Her an, her hangi bir nedenle bir gerilim olabiliyor. Denizlerdeki doğal gaz başka ülke insanlarına nimet olur iken, Kıbrıslılara bela oldu, nerde ise savaşacaklar… Bu en son örnektir, önceleri yaşanmış benzeri örnekler çoktur; Kıbrıslı Rumların S300 füzesi alma girişimi savaşın eşiğinden döndü…

Kıbrıslılar bu sorundan en erken zamanda kurulmalıdır. Çözüm, liderlerin görüşmeleri ile sağlanacak; yarın seçilecek olan kişi, Kıbrıslı Rum muhatabı ile görüşüp çözecek… Dolayısıyla,  yarınki seçim Kıbrıs sorununu ‘çözmek’ veya ‘çözememek’ sonucunu üretecektir.

2010 yılında seçilen Eroğlu, ‘çözememek’ sonucunu üretmiştir; Kıbrıslılar yaşamlarından beş yıl kaybetti. Şimdi Eroğlu bir daha seçilmek istiyor; yani bir beş yılı daha halkını çözümsüzlük koşullarında yaşatmak için yetki istiyor. Kendisi öyle demiyor, iki yılda çözerim diyor da geçen beş yılda elini tutan mı oldu?!. Eroğlu çözüm yönünde masal anlatıyor, iş yapmıyor.

Kudret Özersay da Eroğlu’nun bu süreçteki görüşmecisi idi; sürecin ilerlememesinde onun da günahı var… Dolayısıyla, seçilse, olacağı bellidir; Eroğlu’nun yapacağından farklı değildir.
Akıncı… Çözümü istediğini söylüyor ama çözümü gerçekleştirebilecek birisi olduğuna dair güveni vermiyor. Bu güvensizliğin nedenleri uzun uzun anlatılabilir, bu makale köşesi yetmeyecek…

Dr Sibel Siber… Meslek yaşamı başarılı, siyasi yaşamı başarılı… İş odaklı, iş bitirici, enerjisi yüksek… Pes etmeyen birisi; usanıp bıkıp, terk edip giden birisi değil… Dürüst, temiz ve yurtsever; egosu yok… Kıbrıs sorununun çözümüne bağıtlı ve çözebileceğine dair güven veriyor. Kendi deneyimleri var, yanında da Kıbrıs sorunu konusunda en birikimli, deneyimli kadroların olduğu partisi CTP-BG var. Tek adam ve lider çözemez Kıbrıs sorununu, ekip çalışması gerek…

Görüşmecinin önce ekip ruhuna sahip olması gerek, egosu yüksek olmaması gerek. Dr Sibel Siber, CTP-BG’nin engin deneyimli kadrolarını, Kıbrıslı Türklerin insan kaynakları ile zenginleştirip görüşme sürecini başarıyla tamamlayacağı ekibini seçildiğinin ilk haftasında kamuoyu ile paylaşabilecek, BM Genel Sekreteri’nin temslicisi Eide’nin Mayıs ortası dediği görüşme başlangıç tarihinde ekibiyle birlikte hazır olabilecektir.

Dolayısıyla, isteyip de yapabilmek, Dr Sibel Siber’le olası… Dolayısıyla, ‘gelecek’le olan randevuya yetişmek Dr Sibel Siber’le olası… Dolayısıyla, yarın Dr Sibel Siber’in seçilmesi, Kuzey Kıbrıs’ın insanları için, Kıbrıs’ta çözüm ve barış demektir, yani geleceğin belirgin olması, istikrarlı sosyo-ekonomik ve sosyo-politik yaşam demektir. Barışın kokusu, ekonominin parfümüdür; Dr Sibel Siber’in yarın seçilmesi, barışın kokusu olacaktır.

Kuzey Kıbrıs seçmeni yarın kendi kaderini belirleyecektir; Dr Sibel Siber onların kaderini maceradan huzura, çöküntüden gelişmeye, belirsizlikten açıklığa kavuşturacaktır. Diğer adaylara saygılarla…