Geçmişle yüzleşme konusunda dünyada neler yapılıyor?

Sevgül Uludağ

Bosna’da toplu mezarlarda açan çiçekler ve bitkiler, Saraybosna’da sergileniyor...

Balkan Araştırmacı Gazeteciler Ağı’ndan Azem Kurtiç’in haberine göre, Bosna’da toplu mezarlarda açan çiçekler ve bitkiler, Saraybosna’da sergileniyor... Herbarium sergisi, Bosna-Hersek’te toplu mezarların bulunduğu yerlerden toplanmış olan çiçekleri ve bitkileri sergiliyor ve geçtiğimiz Pazar günü Saraybosna’da Milli Müze’nin “Botanik Bahçesi” bölümünde açıldı ancak sergiye o kadar büyük ilgi vardı ki, salonlar gelenleri sığmadı...

Görsel sanatçı İsmar Çirkinagiç, 1992 yılında savaş nedeniyle Bosna-Hersek’teki Priyedor kentinden kaçarak Danimarka’ya sığınmıştı ve bu proje üzerinde on seneden beridir çalışıyor...

Başka bir proje için toplu mezarların fotoğraflarını çekerken bu proje aklına gelmiş ve aniden kavramış ki çürüyen insan bedenleri bir başka hayatla devam ediyor, toplu mezarın çevresindeki otlara, çiçeklere ve bitkilere besin kaynağı oluyor, yaşam kaynağı oluyor...

Sergide sergilenmekte olan her bir bitki ya da çiçeğin tarifi yapılıyor ancak bu tarife, hangi toplu mezarda bulunduğu hakkında bilgi de eklenmiş ve toprak hakkında da bilgi veriliyor. Bu bitkinin hangi toplu mezarda büyüdüğü ve o toplu mezarda kaç kişinin bulunduğu da yazıyor...

Çirkinagiç BİRN’e yaptığı açıklamada, “Burada farklı yerlerden alınmış 40 bitkiden çok daha fazlasını sergiliyoruz” diye anlatıyor...

Çalışmalarını Bosna-Hersek’te ilk kez sergilemeden önce bu sergi çeşitli Avrupa kentlerini ve ABD’yi de gezmiş.

Çirkinagiç, “Miami’de iki kadın bu bitkilerin önünde ağlıyordu... Ancak burada herhalde insanlar farklı şeyler hissediyor çünkü bu hikaye onlara çok yakındır” diye anlatıyor.

Bosna-Hersek Kayıp Şahıslar Enstitüsü’ne göre, 1992-95 savaşından bu yana 750 toplu mezar bulunmuş...

Sergi, 13 Ocak 2023 tarihine kadar Ulusal Müze’de izlenebilecek.

İSMAR ÇİRKİNAGİÇ’İN SERGİYLE İLGİLİ ANLATTIKLARI...

Bu ilginç sergiyle ilgili olarak İsmar Çirkinagiç şöyle yazmış:

“Benim adım İsmar Çirkinagiç... Görsel sanatlarda çalışmalar yapıyorum... Yugoslavya döneminde Priyedor’da 1973’te dünyaya geldim... 1992 yılının sonbaharında Danimarka’ya gittim. Şimdilerde Priyedor ve Kopenhag’ta yaşıyorum.

Nisan 2022’de Herbarium sergimin son versiyonu üstünde çalışmaya başladım... Ağustos ayında son bitkileri topladım ve Saraybosna’daki Milli Müze’deki sergi için 70 parça eser hazırladım – bu sergi, savaşın başlamasının 30’uncu yıldönümünde açılıyor... 30 yıl, az bir zaman değildir... Hala, pek çok bakımdan savaşta yaşıyoruz... Hala çevremizde savaşın izleri vardır, hala kayıp insanları arıyoruz, belli konuları tartışıyoruz... Ve yine yeni bir milliyetçilik fasit dairesi çıkmış ortaya... Belli ki geçmişin o şeytanlarını geride bırakamamışız...

İsmar Çirkinagiç

18 sene önce çalışmaya başladım bu projede ve bu sergimin ilk kez Bosna-Hersek’te açılıyor olması güzel bir şey...”

“Saraybosna Times” gazetesinde ise sergiyle ilgili özetle şöyle denilmiş:

“Priyedor civarında öldürülenlerin gömüldüğü toplu mezarlardan yirmi sene boyunca bitkiler toplayan sanatçı İsmar Çirkinagiç, Priyedor’da dünyaya gelmiş. 1992’nin yaz aylarında kentinde işlenmiş suçlara tanık olmuş, burada Sırp Demokratik Partisi öncülüğünde yerel hükümet binlerce Boşnak ve Hırvat’ı sürgüne göndermiş, hapse atmış ve binlercesini de öldürmüş... Bu dönem öldürülenlerden geride kalanlar, bölgede 400’den fazla yerde bulunmuş... Kayıp Şahıslar Enstitüsü’ne göre en az 20 farklı yerde daha kurbanlardan geride kalanlar bulunuyor. İsmar, bu toplu mezarların neredeyse tümünü ziyaret etmiş, önce onların fotoğraflarını çekmiş, sonra da buralardan bitkiler toplamış, herbariumlar için...

“Burada üç şey çakışıyor. Ben bir sanatçıyım. Priyedor’danım ki burada bir etnik temizleme kampanyası gerçekleştirilmişti... Üçüncüsü de, geri dönüştür ki savaş sonrası insan geri dönüyor ve bazı konuları çözmeye çalışıyor” diye konuşuyor.

İsmar, bu bitkileri toplayıp derğelendirmesini, toplu mezar kazılarına benzetiyor...

“Bir bitki bulursunuz, o bitkiyi topraktan çıkarırsınız, analiz edersiniz, adının ne olduğunu bulursunuz, Latince adını bulursunuz, hangi bitki ailesine ait olduğunu öğrenmeye çalışırsınız... Seykovaça’daki kazı merkezinde çalışıp fotoğraf çekerken, bu sürecin çok benzediğini farkettim. Toplu mezara gömülmüş olan bedenleri bulursunuz, bunları mezardan çıkarırsınız, buraya getirirsiniz, sonra da DNA bilgisiyle eşleştirmeye çalışır ve bu şahsın kim olduğunu bulmaya, hangi aileye ait olduğunu bulmaya çalışırsınız...”

Tıpkı bazı toplu mezarlardan bazı “kayıplar”ın bedenlerinin bir bölümünün çıkması ve bedenlerinden geride kalanların başka toplu mezarlarda çıkması gibi, herbariumları için İsmar bütün olmayan bitkiler de seçebilmiş...

Saraybosna’daki sergi fikri ise Ziya Gafiç adlı Bosna-Hersekli bir fotoğrafçıyla sohbeti esnasında ortaya çıkmış... “Ben bu projeyi kapattığımı ve bir daha yapmayacağımı söyledim... Danimarka müzelerinde bulunan kolleksiyonlardan bazı çalışmalarımı almaya çalıştık ama bu çalışmaları, prensipleri olduğu için bize vermek istemediler. Bunun üzerine Ziya ile birlikte ortak bir karar aldık, tekrar herbarium’a dönecek ve bu sergi için 70 parça eser hazırlayacaktım... Bu projeden ayrıldım ve bu projeye böylece geri döndüm” diye konuşuyor 49 yaşındaki İsmar...

İSMAR ÇİRKİNAGİÇ’İN ÖYKÜSÜ...

Okurlarımız için İsmar Çirkinagiç’in öyküsünü de kendi internet sayfasından derledik.

***  İsmar Çirkagiç, 1973’te Priyedor’da doğmuş, Bosna-Hersek’te – o günlerde Yugoslavya Federal Sosyalist Cumhuriyeti’nin parçasıymış Bosna-Hersek. 1992 yılında ülke dağılırken ve Bosna-Hersek’in kuzeybatısında etnik temizlemeye yönelik vahşi kampanyalar yaşanırken, yurdundan ayrılıp Danimarka’ya gitmiş.

***  1992 ile 1995 yıllarında Danimarka’da üç yıl boyunca çeşitli göçmen kamplarında kalmış, sonra daimi kalma izni almış. Danimarka’nın kültürel yaşamında iz bırakacak olan İsmar ve onunla birlikte bazı yurttaşları, savaş ve sürgün dönemi, onların hayatlarında dönüm noktası olmuş ve gelecekte verecekleri sanat eserlerinin ana esin kaynağını oluşturmuş.

***  1997 yılında Çirkinagiç, Kopenhag Sanat Okulu’na kaydolmuş ve 2000 yılına kadar burada kalmış, sonra da Danimarka Kraliyet Güzel Sanatlar Akalademisi’ne kabul almış... Profesyonel sanat hayatı 2006 yılında, Kopenhag’taki bu akademiden master derecesiyle mezun olması ardından başlamış.

***  İsmar Çirkinagiç’in sanat pratiği, sosyo-politik konularla ilgilidir ve videolar, fotoğraflar, metinler ve objelere dayalı elemanlarla kavramsal enstalasyonlarla gerçekleştirir bunları... Başlangıçta eserleri savaş ve Bosna-Hersek’te savaş sonrası döneme ilişkin çok yoğun araştırmaların sonucunda ortaya koyduğu eserlerdi – toplumun şiddetle dağılma sürecini ele almaktaydı... Bu dönemde kişisel inançlarını ve görsel prensiplerini geliştirerek başka tematik içeriklerde ortaya koymaya başladı bunları...

***  Görsel bir anlatımla karmaşık anlatıları minimalist elemanlarla ortaya koymaya çalıştı... Buna örnek olarak “Dumanı Tüten Silah” ve “Aydınlanma Tuğlaları” başlıklı iki sergisi bulunuyor, bu iki serginin her ikisi de Danimarka Sanat Vakfı tarafından ödüllendirildi.

***  Farklı sanat araçları enstallasyonlarında içiçe geçerken, fotoğraf projeleri daha çok gayet net çekimlerden oluşan sergilerde ortaya konuyor... Bunlar arasında “Yeşilin ötesinde negatif filmler”, “Zaman Sürecinde Madde” veya “Avrupa Okyanusu” gösterilebilir...

***  Yakın geçmişte İsmar Çirkinagiç gerek Danimarka’da, gerekse uluslararası alanda eserlerini sergiliyor ve sergi alanları müzeler ve galeriler oluyor. Küba’da, Finlandiya’da, İrlanda’da, Hırvatistan’da, İngiltere’de sergiler açmış bulunuyor...

(BİRN, İsmar Çirkinagiç internet sayfası ve diğer internet kaynaklarından derleyen: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).