FELAKETE DOĞRU

Sami Özuslu

Hükümetin umurunda değil.

Ama toplum ciddi bir felaketin eşiğine doğru hızla sürükleniyor.

Yakında toplu iflaslar başlayacak.

Daha doğrusu bu ülkede iki tür insan ve kurum kalacak.

‘Alacaklı’ küçük bir grup…

Ve geriye kalan ‘borçlular’…

Hem de ne borçlar!

*  *  *

Dolar bir yılda üçte bir arttı.

Sterlin eski haline döndü, üstüne çıktı.

Euro 4 TL’ye dayandı.

Memlekette yangın var, yangın!

Hükümet önlem almadığı gibi, yangına bir de benzin dökmekle meşgul.

Akla, mantığa ve vicdana sığmayacak şekilde temel girdilere zam üstüne zam yapıyorlar.

Vergi, resim ve harçları yükseltiyorlar.

Uçurumun kenarına gelen insanımızın arkasında duracakları yerde, son tekmeyi atıp dibe yuvarlıyorlar.

*  *  *

Uluslararası siyasi ve hukuk literatürde ‘Türkiye’nin alt yönetimi’ pozisyonundaki KKTC, her haliyle içler acısı durumda…

Tamamen Ankara’ya bağımlı ekonomimiz nedeniyle hükümet edenler döviz her yükseldiğinde, ekonomik kriz patlak verdiğinde “Ne yapalım, elimizden bir şey gelmez” diyorlar.

‘Çaresizlik sendromu’nu toplum da kabullenmiş durumda…

Bu yüzden kimsenin bizi idare edenlerden umudu falan kalmadı.

Herkes Ankara ve İstanbul’dan gelecek haberlere bakıyor.

“Acaba İstanbul borsasında düşüş daha nereye kadar devam edecek?”

“Tahtakale’de TL daha ne kadar değer yitirecek?”

“Yıldırım hükümeti tedbir alacak mı?”

“Terör ve buna bağlı olumsuzluklar ekonomiyi vurmaya devam edecek mi?”

“Erdoğan’ın Başkanlık rüyası gerçekleşirse ne olacak, gerçekleşmezse ne?”

*  *  *

İnanılır ve kabul edilir gibi değil ama, orta yerde ülke sorunlarına ilgi duyan, çözüm için çaba sarf eden bir hükümet yok.

Var mı?

Gören, duyan varsa –insaniyet namına- nerede olduklarını bildirsin.

Evet, Başbakan ve Yardımcısı Cenevre’de…

Burada olsalardı ne olacaktı ki?

Dövizdeki inanılmaz fırlama karşısında perişanları oynayan dar ve sabit gelirli, üretici, esnaf, emekçi kitlelerin evine daha da az giren ekmekten rahatsızlık duyup da bir önlem alma yoluna mı gideceklerdi?

Yoksa aksine, “devletimiz zeval görmesin” deyip, kamu bütçesini denkleştirmeye dönük daha fazla zam mı yapacaklardı?

*  *  *

Kuzey Kıbrıs’ta yaşananın adı felakettir.

Sadece döviz borcu olanlar, kira ödeyenler değil.

TL cinsinden kazanan herkesin alım gücü eridikçe eriyor.

Piyasada yaprak kıpırdamıyor.

Kumar, fuhuş ve emlak sektörü ile birkaç sektör dışında kalan her yerde durum vahimdir.

Bu felaket karşısında sanki her yer güllük gülistanlıkmış gibi davranmaya devam edenler, olacakların sorumlusudur.