Eski Dolgular Değiştirilir mi? “Kara Dolgular” Neden Artık Yapılmıyor?

Dt. Simge Alıcı

Diş hekimliğinde en sık karşılaştığımız sorulardan biri şudur:

“Hocam bu eski dolgu değiştirilmeli mi?”

Ardından genellikle şu gelir:

“Eskiden yapılan siyah dolgular neden artık yapılmıyor?”

Aslında bu iki soru, diş hekimliğinin son 30–40 yılda ne kadar büyük bir dönüşüm geçirdiğinin de kısa bir özetidir.

Eskiden yapılan ‘kara dolgular’ neydi?

Halk arasında “kara dolgu” olarak bilinen dolguların tıbbi adı amalgam dolgudur. Amalgam; gümüş, kalay, bakır ve cıva içeren bir alaşımdır. Uzun yıllar boyunca dayanıklılığı, kolay uygulanabilir olması ve maliyetinin düşük olması nedeniyle özellikle arka dişlerde yaygın olarak kullanılmıştır.

O dönem için bakıldığında, amalgam dolgular diş hekimliğinde ciddi bir ilerlemeydi. Çünkü çürüğün temizlenip dişin tekrar fonksiyon kazanmasını sağlıyordu. Ancak zamanla hem estetik beklentiler değişti, hem de bilimsel gelişmeler bu dolguların dezavantajlarını daha görünür hale getirdi.

Amalgam dolgular neden artık tercih edilmiyor?

Bugün amalgam dolguların çok daha az kullanılmasının birkaç önemli nedeni var:

                1.            Estetik sorunlar:

Amalgam dolgular koyu renklidir ve gülme sırasında fark edilir. Günümüzde hastalar sadece sağlıklı değil, aynı zamanda doğal ve estetik görünen dişler istemektedir.

                2.            Diş dokusuna etkisi:

Amalgam dolgunun tutunabilmesi için dişten daha fazla madde kaldırılması gerekir. Yani sağlam diş dokusu da feda edilir. Modern dolgular ise dişe yapışarak tutunur ve daha koruyucudur.

                3.            Zamanla genleşme ve çatlak riski:

Amalgam dolgular sıcak-soğuk değişimlerinde genleşip büzüşebilir. Bu durum, yıllar içinde dişte mikro çatlaklara hatta kırıklara yol açabilir.

                4.            Cıva içeriği:

Amalgamdaki cıva konusu uzun süredir tartışılmaktadır. Günlük hayatta ciddi bir zehirlenme riski oluşturmasa da, özellikle çevresel ve biyolojik etkileri nedeniyle birçok ülkede kullanımı kısıtlanmıştır.

Bu nedenlerle günümüzde amalgam dolguların yerini kompozit (beyaz) dolgular büyük ölçüde almıştır.

Peki eski dolgular mutlaka değiştirilmeli mi?

Bu sorunun cevabı net bir “evet” ya da “hayır” değildir. Her dolgu bireysel olarak değerlendirilmelidir.

Eğer bir amalgam dolgu:

                •             Ağrıya neden olmuyorsa

                •             Altında çürük yoksa

                •             Dişte çatlak oluşturmamışsa

                •             Kenar uyumu bozulmamışsa

sırf “siyah” diye hemen değiştirilmesi şart değildir.

Ancak şu durumlarda dolgu mutlaka değerlendirilmelidir:

                •             Dolgu kenarlarında sızıntı varsa

                •             Altında ikincil çürük oluşmuşsa

                •             Dişte hassasiyet veya ağrı başlamışsa

                •             Diş kırılmış ya da çatlamışsa

                •             Estetik olarak kişiyi ciddi rahatsız ediyorsa

Bu durumlarda dolgunun değiştirilmesi hem sağlık hem de uzun vadeli diş koruması açısından önemlidir.

Yeni nesil dolguların avantajı nedir?

Günümüzde kullanılan kompozit dolgular:

                •             Diş rengindedir, doğal görünür

                •             Dişe kimyasal olarak bağlanır

                •             Daha az diş dokusu kaldırılarak uygulanır

                •             Isı değişimlerinden daha az etkilenir

Ayrıca gelişen teknoloji sayesinde dayanıklılıkları da eskiye göre oldukça artmıştır. Doğru teknikle ve uygun ağız bakımıyla uzun yıllar sorunsuz kullanılabilirler.

Sonuç olarak…

Eskiden yapılan “kara dolgular” döneminin şartları için doğru bir tercihti. Ancak bugün elimizde hem dişi daha iyi koruyan, hem de estetik açıdan daha tatmin edici seçenekler var.

Önemli olan, eski bir dolgunun varlığından çok dişin mevcut durumudur. Bu nedenle düzenli diş hekimi kontrolleri, gereksiz müdahalelerden kaçınmak ve gerçekten ihtiyaç varsa doğru tedaviyi yapmak açısından büyük önem taşır.

Unutmayalım:

Amaç sadece dolgu yapmak değil, dişi mümkün olduğunca uzun süre sağlıklı bir şekilde ağızda tutmaktır.