ERDOĞAN’IN BEDEVİSİ!!!

Türkiye Başbakanı Erdoğan, üslubu ve söylemleriyle de zaman zaman hafızalara kazınacak anektodların sahibi. Erdoğan’ın son açıklaması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı ve Kılıçdaroğlu’nu “çöldeki bahtsız bedeviye

ERDOĞAN’IN BEDEVİSİ!!!

 

 

Türkiye Başbakanı Erdoğan, üslubu ve söylemleriyle de zaman zaman hafızalara kazınacak anektodların sahibi.

Erdoğan’ın son açıklaması CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı ve Kılıçdaroğlu’nu “çöldeki bahtsız bedeviye” benzetti.

Şimdilerde Türkiye gündemini epeyce meşgul ediyor, bu üslup.

“Bahtsız Bedevi” tabirini bilenler bilir.

Bilmeyenlere buradan açıklama yapmak için bu köşenin terbiye sınırları uygun düşmez.

Ama anlatmadan da olmaz...

Bedevi çölde yaşayan halklar için kullanılıyor.

Bahtsızlığı ise, tam olmayacak yerde karşısına çıkan şansızlığı!

Bu köşede belki biraz zorlayarak şöyle diyebiliriz;

Bahtsız Bedevi’yi çölde kutup ayısı yakalar!

Malum çölde kutup ayısı olmaz.

Türkiye ekonomisi için önemli bir haber, dünyanın önemli ekonomi kuruluşlarından Fitch’in, Türkiye’nin yatırım notunu yükseltmesiydi.

Bu kredilendirme notunun Türkiye için 100 milyar dolarlık yatırım değerinde olduğunu söylüyor, uzmanlar.

Üstelik bu 18 yıl aradan sonra ilk kez yapılmış, Türkiye ekonomisi için.

Ve bu açıklamanın yapıldığı sabah, daha bundan haberdar olmayan Kılıçdaroğlu, Türkiye ekonomisinin sorunlarıyla ilişkili sert açıklamalar yapmış.

İşte Erdoğan da Fitch’in açıklamasının ardından, Kılıçdaroğlu’nu Bahtsız Bedevi’ye benzetiyor.

Sanırım buradaki kutup ayısı Fitch olsa gerek!

Tabii Kılıçdaroğlu da geri kalmıyor, Erdoğan’dan.

Benzetmeyi iade ederken, bir de horoz ve tavuk - yumurta benzetmesi yapıyor O da Erdoğan için.

“Çölde gezen Erdoğan’ın kendisi” diyor Kılıçdaroğlu ve Suriye çöllerine vurgu yapıyor.

Belki O’nun için de Erdoğan’ın bahtsızlığına sebep kutup ayısı, Amerika!

Bu üslup bizim de çok yabancı olduğumuz bir dil içermiyor. Doğrudan bu şekilde olmasa da çeşitli vesilelerle ağır diline muhatap kaldık Sayın Erdoğan’ın.

Hatta sadece Erdoğan’ın değil, zaman zaman yine bu kadar olmasa da üst perdeden Sayın Egemen Bağış’ın da yakın bir dil kullandığı söylenebilir.

Ama böyle bir dili normalleştirmek, siyasetin merkezine koymak nasıl birşeydir?

Bu kadar cinsiyetçi hatta ırkçı ve ağır küfür içeren bir dil devlet adamlığına soyunan siyasetçilerin ağzına ne kadar yakışıyor?

Birine “Bahtsız Bedevi” demek, diğerine kabile diye hitap etmek...

Açık ve doğrudan küfretmek...

Açık ve doğrudan aşağılamak..

Anlaşıldığı kadarıyla siyasetin dilini biraz da kültürel faktörler belirliyor.

Türk toplumu, bel altı fıkralara, cinsiyetçi benzetmelere çok düşkün.

Baksanıza, küfür sözlüğümüzün temelinde bu cinsiyetçi benzetmeler yer alıyor.

Fıkralarımız ağır bir cinsellik üzerinden...

Üstelik bunların önemli bir bölümü de bir mizah içermiyor.

Aynen burada siyasette kullanılan dilin içermediği gibi.

Sanırım Erdoğan bedevi benzetmesiyle Türkiye’de siyasetin üslubunu birkaç eşik daha aşağıya çekti.

Bu normalleştikçe bunun örnekleri de çoğalacaktır.

O yüzden biraz da belki toplumların, gülmeden ya da magazinsel tartışma platformuna taşımadan önce bu dili reddedebilmesi gerekiyor.

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri