ENGİNARDAKİ KÖTÜ İZLENİM KALKMALI

Çayönü köyünde sebze üretimiyle uğraşan İbrahim Eraslan, enginar üretiminde tarladan satışa kadar denetim yapılmasını, bir üreticinin yarattığı kötü izlenimin bütün üreticilere mal edilmemesi gerektiğini aktardı. Enginar üretiminde bazı üreticiler

 

 

Çayönü köyünde sebze üretimiyle uğraşan İbrahim Eraslan, enginar üretiminde tarladan satışa kadar denetim yapılmasını, bir üreticinin yarattığı kötü izlenimin bütün üreticilere mal edilmemesi gerektiğini aktardı.

 

 

Enginar üretiminde bazı üreticiler sıkıntı yaşıyor. Çayönü’nde yıllardır sebze üretimi yapan İbrahim Eraslan da bu üreticilerden sadece biri. 9 yıldır büyük emekler harcayarak enginar üreten ve iç piyasada pazara sunan Eraslan, bir üreticinin ya da tüccarın yaptığı sağlıksız işlemlerin tüm enginar üreticilerine mal edilmemesini istedi. Yıllardır zirai ilaç kullanmadan sadece doğal yollarla ürünlerini yetiştirmeye çalıştığını belirten İbrahim Eraslan, “hayvan gübresinin” ürünler için en iyi madde olduğunu söyledi. Geçtiğimiz Cumartesi günü Mağusa Limanı’nda kimyasal madde içeren 14 bin enginar ele geçirilmesiyle ilgili, enginar üreticilerinin zarar gördüğüne değinen İbrahim Eraslan, “bir üreticinin yaptığı hata bizlere de zarar veriyor oysa ben enginarların bakımında kimyasal madde kullanmıyorum, mantarlı ürünleri bile atıyorum, ilaç kullanmıyorum” dedi.

 

ENGİNAR KONUSUNDAKİ ŞÜPHELER KALKMALI

Mağusa Limanı’nda tutulan enginarların hormonlu değil sadece tahlil raporu çıkmadan kesilip, ihraca gönderilmek istendiğini söyleyen İbrahim Eraslan, devlet tarafından yapılan testler sonucunda kimyasal madde içerdiğinin görüldüğünü söyledi. Ülkede bu şekilde denetim yapılmasının iyi olduğunu ancak üreticinin yerinde de denetime tabi tutulmasının şart olduğunu aktaran Eraslan, enginar konusundaki şüphelerin ortadan kaldırılması gerektiğini kaydetti.

 

“HAYVAN GÜBRESİ KULLANIYORUM”

Uzun süredir iç piyasaya enginar sattığını söyleyen Erslan, “o kadar özenle yetiştiriyoruz ki herhangi bir zirai müdahalede bulunmuyoruz. Hasatta kimyasal madde yerine havyan gübresi kullanıyorum. Aslında maliyeti yüksek ama temiz mal üretmek adına kullanmaya devam ediyorum” dedi. Limanlarda bu gibi olaylar çıktığı zaman kimsenin ayırt etmeden teşhis koyduğunu bu nedenle satışların kesildiğine vurgu yapan İbrahim Eraslan, “bir kişinin yaptığı bu olay bizlere de yansır dolaylı olarak iç piyasaya da yansır” şeklinde konuştu.

 

“MANTARLI ÜRÜNÜ ATIYORUM”

Eraslan, enginarın çeşitleri olduğunu söyleyerek, “erkenci denilen enginar çeşidi marul yapraklı olup, Kasım ayında oluşmaya başlar. Bu ürünün bu zamanda çok büyük olması imkansızdır. Kıvırcık yapraklı denilen enginar çeşidi ise Şubat sonu Mart başı oluşur. Marul yapraklı ürün kıvırcık modeli yaprağa dönüştüğü zaman verim gecikir bunun da her sene ıslah edilmesi gerekir” dedi. Kendisinin ziraat mühendisi bir tarımcıyla birlikte çalıştığını, ilaçlama konusunda sürekli fikir alışverişinde bulunduğunu söyleyen İbrahim Erslan, “mantarlı ürünleri verim aşamasında özellikle kesip atmayı yeğlerim” şeklinde konuştu.

 

“ÜRETİCİ YERİNDE DENETLENMELİ”

“Hormonla verim arasında bir ilişki yoktur” diyen İbrahim Eraslan, enginar köklerine en güçlü ilaç olarak güvercin gübresi de kullandığını, gübreyi ezdikten sonra damla sistemiyle ağaca verdiklerini kaydetti. Tarım Bakanlığı’nın üreticilerin tüm ürünlerini her hafta kontrollü şekilde denetlemesi gerektiğini söyleyen Eraslan, “yetkililerden düzgün üretim yapanlara belge vermesini istedik ama Tarım Dairesi buna yaklaşmadı” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri