“En az Yahudiler alıyor, en fazla Ruslar, Türkler"

Cenk Mutluyakalı

İskele’de (Trikomo) yüzlerce dönüm arazi üzerine on binden fazla daire yaparak satan Simon (Shimon) Aykut, “Mülkiyet satışında sınırlamaya gidilmesi konut fiyatlarını artıdrmaktan başka işe yaramaz” diyor ve şu görüşünü paylaşıyor: “Yasaklamakla olmaz, bunun hayatta karşılığı yoktur. Unutmayınız, hayat arz ve talep üzerine kurulur. Dünyanın gözü kuzey Kıbrıs’a çevrildi, buralar dünya çapında yatırım alanı oldu, bunun keyfine varalım, korkacak bir durum yok. Yabancıların ilgisi bir şanstır, onları kaçırmayalım.”

Türkiye basınına “KKTC topraklarının Siyonistlerce işgal edilmesi sürecinde kritik rol oynayan kişi” olarak yansıyan Simon Aykut’la ofisinde buluşuyor, yüz yüze görüşüyoruz.
“Casus” diyenler var hakkında…
“Bundan daha yaralayıcı bir suçlama olamaz” diyor, üzgün ve kırgın olduğunu anlatıyor.

AKP’ye yakınlığı ile bilinen SABAH gazetesi, “Yavru Vatan Kıbrıs'ta Siyonist kıskacı” diyerek manşetine taşıyor, İskele’deki mülk satışlarını… "İşgali ifşa ediyoruz" diyor Milli Gazete… Tümünde Simon Aykut hedef gösteriliyor.

“Kıbrıs’ın kuzeyinde en az mülk alanlar İsrailliler” Simon Aykut’a göre… En yoğun alımları ise Rus, Ukraynalı ve İranlılar yapıyor… Son yıllarda özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen talebin arttığına dikkat çekiyor. Bakanlar Kurulu kaynak gösterilen ortaya atılan verilere göre yabancılara yönelik mülk satışında Türkiyeli yatırımcılar en önde görülüyor.

“Ulusal Birlik Partisi İskele Milletvekili Yasemi Öztürk hakkınızda soru önergesi verdi” hatırlatması yapıyorum, çok üzgün olduğunu ifade ediyor.

Yahudi asıllı, İzmir doğumlu Simon Aykut’la ilk kez tanışıyorum… İki oğluyla birlikte aile şirketi olan Afik Group’un sahibi… Oğlu Yaacov Afik, şirketin sorumlusu… Simon Aykut 70 yaşlarında, son derece dinamik görünüyor, açık sözlü, suçlamalar karşısında üzgün… “Benim kimseden saklım yok… Ne istersen sorabilirsin…” diyor. Sahibi olduğu Caesar Projects’te yer alan ofisinde görüşüyoruz. Tesise de ilk kez gidiyorum, her yer apartman, bina, dükkan, beton, şantiye… Bir başka şehir gibi… Son derece boğucu benim için ve bir ada ülkesinin beton denizine dönüşmüş hali… “Yanlış düşünüyorsun” diyor Simon Aykut, “Bu binaların çevresine yeşil alan yaptık, burada ayrı bir dünya kurduk, dünyanın dört bir yanından insanları buraya taşıdık…



“İskele’de arazilerin dönümü 3 bin sterlindi. Bugün 300 bin sterline alamazsınız”

“Kıbrıs’ta ne arıyorsunuz?” diyorum önce…
İzmir Bergama’da doğmuş… Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu… Üniversite eğitimi sırasında terörden kaçmış… İsrail’e gitmiş, inşaat alanında yükseköğrenim görmüş.

“O dönem Türkiye’de sağcıyım deseniz de dayak yerdiniz, solcuyum deseniz de... Siyasetle ilgim yoktu üstelik… Halen de yoktur. İsrail’de eğitim aldım. Orada inşaat işi yapmaya başladım. Uzun yıllar Afrika’da iş yaptım, 12 yıla yakın... 2000’li yılların başında Kıbrıs’a geldim. Bir arkadaşımla birlikte geldiğim zaman burasını çocukluğumun Bergama’sına benzettim. Çok sevdim ve buraya yatırım yapmaya karar verdim. Burada yaşayacağım, dedim. Çocuklarımızla birlikte 2004 yılında yatırıma başladık, yine kendi işimizi yaptık. O zaman İskele’de arazilerin dönümü 3 bin sterlindi. Bugün 300 bin sterline alamazsınız.  Ailemle yerleştik ve bu adayı çok sevdik. “

Çocukluğunun Bergama’sı… Ben de çocukluğumun Kıbrıs’ını anlatıyorum. Şimdi çok değiştiğini, bozulduğunu, kirlendiğini, betonlaştığını söylüyorum.
“Dünyanın her yeri aynı, bu kaçınılmaz. Unutmayınız, hem küreselleşmenin sonucu bu hem de artık dünyada göçler var” diyor.

Kıbrıs’ın kuzeyinin dünya çapında bir yatırım yeri olduğunu, bundan korkmak yerine, keyfine varmak ve ülke olarak kazanmak gerektiğini söylüyor.
Israrla altını çiziyor: “Kanunlar dışına hiç çıkmadık. Bir düzenleme gerekirse yapılabilir ama yasaklama sonuç vermez.”

“Önce İngilizler, sonra Ruslar”

- “Bugüne kadar ne kadar daire yaptınız ve sattınız?” diyorum.
- “10 bin daireden fazla...”

- “Yabancılar ne kadar mülk alıyor?”
- “Şimdi birileri İsrail ilgisinden söz ediyor. Hâlbuki en az da Yahudiler mal alıyor. İlk dönem, 2004’lerde İngilizlerin yoğun ilgisi vardı. O zamanlar Kıbrıslı Türkler ve İngilizler mal alıyordu. Sonrasında Rusların yoğun ilgisi oldu. Bir de Türkiye Cumhuriyet yurttaşları… Çoğunlukla da Türkiye’nin elit insanları… Şimdilerde en fazla Ruslar, Ukraynalılar, İranlılar mal alıyor. Son bir yıl Türkiyeli yatırımcıların ilgisi yeniden arttı.”

- “10 bin daire dediniz… Bir istatistik var mı?”
- “Yok, biz yapmadık ama her sözleşmemiz Vergi Dairesi onaylıdır, devlet bunu açıklayabilir.”


“Yahudi olduğum için kızıyorlarsa, Allah’a kızsınlar”

“Casus musunuz” diyorum.
Böyle söylüyorlar çünkü…
Üstelik bir milletvekili ima ediyor bunu…

“Bir insan için en önemli, yaralayıcı suçlamalardan biri casusluktur. Çok çirkin bir yalan… Yahudi bir anne babanın çocuğu olarak doğdum ben… Adımız Yahudi oldu… Yahudi olduğum için kızıyorlarsa, Allah’a kızsınlar. İnsan anne babasını kendisi seçemiyor. Kendi ismim var. Simon Aykut’um… Birisini dinine, kimliğine, rengine göre ayırmak insanlığa sığmaz…”

Türkiye Cumhuriyeti’nin yurttaşlığını iptal ettiği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ise yurttaşlık verdiği iddialarını anımsatıyorum.
“İsrail-Türkiye arasında bir dönem tek yurttaşlık şartı vardı, o nedenle, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığından çıkartıldım. İsrail yurttaşıydım. Daha sonra yeniden başvurdum ve TC kimliğimi aldım.”
Cebinden Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartını çıkartarak gösteriyor.