Eleni Mavru*

Fatma Azgın

Geçen Pazar günü Rum tarafında yapılan belediye seçimlerinde, AKEL milletvekili Eleni Mavru Lefkoşa Belediye Başkanı seçildi. Annan Planı referandumundan beri, onu takdirle izliyorum. Bir kadın milletvekili olarak, AKEL gibi "disiplinli" partinin kararına uymadı ve “evet” oyu kullandı.

                                                   *********

O olaydan sonra yapılan her seçimde başına aksi bir şey gelebilir diye düşündüm. Referandum sonrası yapılan milletvekilliği seçimlerinde başta onun ve diğer “evetçi” Takis ve Hristu'nun seçilmeleri riske girmişti. Ama üçü de kazandı. Ardından yapılan AKEL kurultayındaki seçimlerde de başarılı oldu. Son Belediye Başkanlığı seçimlerinde, kaybedecek yorumlarına karşı başarılı çıktı.

                                                      **********

Ona karşı duyduğum ilginin birinci nedeni kadın politikacı olmasıdır. Barış planına “evet” demesi, “sürü" kimliğinin ayrılıp inançları doğrultusunda parti kararı hilafına karar alması, dürüst ve tutarlı insan olduğunu kanıtladı.  Böyle ilkeli insanlar az bulunur!

Referandum’dan bir yıl sonra AKEL, Eleni ve diğer evetçileri, disiplin kuruluna sevk edip cezalandırır. Uyarı ve kınama cezası alan Eleni Mavru ile röportaj yapmam artık şart olur! ( Bu röportaj 30/6/2005-1/7/2005 tarihli Yenidüzen’de yayınlanmıştır).

                                                   **************

2005 yılı Haziran ayının ılık gecesinde Hamur lokantasının Kıbrıs atmosferinde buluşup saatlerce konuştuk. Tutumundan biraz gerileyeceğini sandım ama hayır!  "Evet dediğim için pişman değilim"' diyor ve Annan planını neden desteklediğini şöyle açıklıyordu.

"Ben AKEL'in yeniden birleşme ve barış fikirleriyle büyüdüm. Dayandığım temel budur. Planı ele alırsak, bu en iyi bir çözüm şekli olmayabilirdi ama benim anlayışıma göre çözüm sadece bir anlaşmayı imzalamak değildir. Devamlılığı olan bir süreçtir. Çözümü yaşatmak halkın, siyasi partilerin hükümetlerin çabasına bağlıdır. Bu nedenle ideal bir anlaşma olmasa da hepimizin çabasıyla barışı getirebileceğimizi düşündüm."

Gece boyunca, kendi şahsi problemlerinden çok Annan planı fırsatının kaybedilmesine çok üzüldüğünü vurguladı. O “momentumu bir daha zor” dedikçe ikimiz de hüzne gömülüyorduk. Partisinde yaşadıklarını sorduğumda "Sıkıntı yaşadım, başka arkadaşlar da yaşadı. Gerçekten zor bir dönemdi. Acı olan, disiplin kurulu kararından çok çözüm konusunda çok değerli bir zemini kaybettiğimiz duygusunu daha güçlü biçimde hissetmekti" demişti. Önemli bir fırsatın kaçırıldığını sürekli vurguluyordu ve işlerin daha kötüye gittiğini seziyordu: "Referandumdan sonraki gelişmeler planın reddedilmesi, referandum sırasındaki olumlu politik havayı gelecekte bulamayabileceğimiz şeklindeki değerlendirmemi haklı çıkarmıştır" diyordu.

                                                  *************

Politik geleceğini tehlikeye atıp atmadığını sorduğumda ise "Evet, kısa dönem için risk oluşturuyor. Ancak insan düşünce ve davranışlarında tutarlılık gösterir, dürüst ve içten davranırsa, uzun vadede takdir görür. Sizinle aynı görüşü paylaşmayan insanlar bile, görüşlerin ve ideallerin samimi ve istikrarlı biçimde savunulmasına saygı duyarlar" diyordu.

Eleni'nin, tahminlerin aksine, önce, milletvekili, geçen hafta da belediye başkanı seçilmesinin altında yatan onun karakter tutarlılığı ve dürüstlüğüdür.....

*

21/12/ 2006 Yenidüzen

26/12/2016  Bianet