Elçilik Raporu ve eklemeler…

Tayfun Çağra

TC Elçiliği 2016 ekonomi durum raporu yayınlandı. TC Lefkoşa Büyükelçisi Derya Kanbay, ekonomiyle ilgili farklı konularda raporuna notlar düştü.

Kanbay, “yüksek öğrenim alanınki büyümenin, Kuzey Kıbrıs’ta akademik zenginlik, teknolojik dinamizm ve kültürel çeşitlilik getirmek gibi amaçlardan uzaklaşarak, ADETA TİCARİ KAZANÇ MECRASI konumuna yöneldiği” tespitini yaptı.

Böyle bir tespit doğru ama raporu hazırlayan kurum açısından ilginç bir tespit olmuş. Neden? Çünkü üniversite açma girişimlerine aracılık eden kurum olması açısından ilginç!

Bir ilginç tespit de toplumsal yapımızla ilgili; “toplumsal dokuda zaman içinde meydana geldiği görülen YOKSULLAŞMA, AİLE YAPILARINDA ÇÖKÜNTÜ ve AYRIŞMALAR’ın, ekonomik projelerle birlikte sosyal yapıyı da güçlendirecek çalışmalara ağırlık verilmesini öncelikli hale getirdiği” görüşü de var.

Bu da ilginç bir tespit çünkü özellikle yoksullaşmanın tersine tam zıttı bir anlayış var özellikle TC tv kanalları aracılığıyla Türkiye kamuoyunda… “Kıbrıslılar şarkılı, türkülü gazinolarda eğleniyorlar” gibi…

2014’te 1.1den 4.8’e çıkan Kuzey Kıbrıs ekonomisinin büyüme performansı

2016’da 3.6’ya gerilemiş. Bu gerileme döneminin yükselme eğilimli CTP’li hükümetlerden sonra UBP dönemine rastgelmesi de incelenmesi gereken bir gelişme.

Aynı şekilde enflasyon oranlarında da dönemlere bağlı olarak yükselme var. 2014 yılında %6,5 seviyesinde gerçekleşen enflasyon oranı, 2015 yılında %7,8 seviyesine yükseldi, 2016 yılında ise %10,2 seviyesine çıktı. 2016 yılında tüketici fiyat endeksinde yer alan mal gruplarının tamamında ARTIŞ kaydedildi.

Tabii istihdam da 2016 KKTC Ekonomi Durum Raporu’na göre,  2015 yılında %47,1 olan istihdam oranı, 2016 yılında %48,2’ye yükseldi.

Yine rapordan başlıklarla;

2016 yılında Ekonominin büyüme performansının gerilediğini, toplam yatırımların hedefin uzağında kaldığını, kamu hizmetlerinin GSYH içerisindeki payının en düşük seviyeye indiğini görüyoruz. 

***

TC Elçiliği’nin ekonomi konusunda hazırladığı bu rapora ek olarak bir şeyler de söylemek gerekirse belki o toplumsal yapı başlığı altında değerlendirilecek bazı dini gelişmelerin, gözlemlerin de olduğunu söylemek gerek;

Örneğin Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde 4 fakülte, 7 bölüm varmış. Hani Haspolat kavşağında kocaman camisiyle ‘külliye’ olan… Bölümleri arasında ilahiyat, rehberlik ve psikolojik danışmanlık, Türkçe, Arapça, İngilizce öğretmenliği, Hukuk gibi bölümleri var. İlahiyat Bölümü %100 burs veriyor ama diğer bölümlerde öyle bir şey yok. Peki neden? Neden ilahiyat eğitimi neredeyse her yerde bedavadan veriliyor? Üniversite’nin internet sitesinde ilahiyat için şunlar söyleniyor; “Akademik Kadrosu, alanında uzman hocalarımız tarafından oluşturulmuş, hedefimiz akademik başarı seviyesi yüksek sosyal ve girişimci birer öğrenci yetiştirmektir.” Girişimci ilahiyatçı nasıl oluyorsa artık!!!

***

Ve enteresan bazı dini yapılaşmalar; Girne bölgesinde bir evde kadınlar mevlide katılmışlar… Mevlit okunmuş, bitmiş. Kalabalık arasında oturan başları bağlı, kapalı iki kadın birden dini propagandaya başlamışlar. Kendilerini tanıtmayı da ihmal etmemişler; “Ben Girne’nin doğusunun bölge sorumlusuyum, arkadaşım da batı tarafın bölge sorumlusudur.” Tabii hangi örgüt, hangi kurum veya tarikat belli değil. Kadınlar da sormaya çekinmişler herhalde… İlgilenen birileri, bir daire, Din İşleri falan var mı, yoksa bu da ‘özgürlükler’ arasında mı!?  


 


Asgari ücret

Asgari ücret yeniden belirlendi ve yılın ilk asgari ücreti olarak 2,365 tl oldu. 3, 5, 10 bin de olsa aslında dört kişilik bir ailenin geçim miktarı olarak belirlenen bu ücret yine de yeterli olmaz. Asgari ücreti alan bir kişi bir aileyi nasıl geçindirebilir ki! Hadi eş de asgari ücretle geçinsin, iki asgari ücret de bir aylık geçinceyi sağlayacak bir miktar olmaz. Ancak işin diğer yanı da var. Asgari ücreti belirleyen kesim devlet, kamudaki sendikalar ve işveren. Asgari ücretin artması devletin kasasına yarar çünkü sosyal yatırımlar da ona bağlı olarak artar. Kamu sendikalarını, dolayısıyla kamu çalışanlarını çok etkilemez, neden onlar komisyonda yer alır hâlâ anlamış değilim. Belki orada yer alan işveren temsilcilerini de çok etkilemez ama yanında 3-5 kişiyi çalıştıran küçük esnaf ve işinsanını olumsuz etkileyecektir. Orada çalışanları da… Belki bir miktarının maaşları zorlanarak artacak ama öte yandan da kaçak işçilik, hatta işten çıkarmaların sayısı da artmış olacaktır. Böyle bir değerlendirme belki klasik liberal bir değerlendirme olarak görülebilir ama çok basit bir gözlem bunu doğrulayacaktır. Onun için de asgari ücret belirleme kriterleri ve biçimleri mutlaka en baştan ele alınmalıdır.


 

TV kumandası

Gün içinde yerel kanallarımız arasında dolaşıyorum… Ne haberler var, kim ne diyor, kim, neyi, nasıl veriyor diye… Bir de TC kanallarına çevirmek istiyorum elim kumanda aletine korkuyla giderken… Neden? Yine bir adam muhtarları toplayıp konuşma mı yapıyor yoksa gördüğü bir kalabalığa nizam mı veriyor diye… Bastım düğmeye… Evet, yanılmamışım… “Hak…” demeye kalkarken bastım yeniden düğmeye…


 

Bir gün önce, bir gün sonra

Mecliste bütçe görüşmeleri… Sağlık eski bakanı Sucuoğlu turizmi konuşuyor… “Hep dua ettim, turistler Ercan’dan gündüz gelmesinler, gece gelsinler. Neden? Her taraf çöp, biraz daha gidiyorum dağlar hep delinmiş, taş ocağı… Biraz daha gidiyorum sağlı sollu poşet, yıllarca otların üzerinde kalmış, renkleri gitmiş… Bunları çözemez miyiz?” diye sordu. ‘Uh’ dedim aniden… Daha dün, bakan değil miydi! Demek ki hükümetten gidince her şey görünür oluyor!


 

"Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır."

Platon