Ekim ayı

Tayfun Çağra


Önceki günkü liderlerin buluşmasının ardından New York dönüşü ortaya çıkan biraz karamsar hava yine iyimserliğe döndü.

New York zirvesinin ardından ortaya bir takvim çıkmaması, somut bazı adımların zirvenin sonucunda belirginleşmemesi “bu iş buraya kadar mı!” bile dedirtti.

Ancak bu zirvenin ardından yapılan ilk liderler görüşmesinde ortaya çıkan Ekim ayında 9-10 görüşme yapılacak olması ve olumlu gitmesi sonucunda Kasım ayında da ‘toprak’ konusunda bir kamp çalışması yapılacak olması ve ardından da garantiler-güvenlik konusunda 5’li konferans yapılabileceği şeklindeki açıklamalar aslında New York zirvesinin sanıldığı kadar ‘boş’ geçmediği sonucunu da veriyor.

Ekim ayında epeyce hızlandırılmış müzakereler ve Kasım ayında bir kamp çalışması yapılacağının duyurulması ve 2017 ortalarına giderken de referandum öngörülmesi Ekim ayı müzakere sürecinin de çetin geçeceğine işaret. Umalım ki bu Ekim, ondan sonraki süreci olumlu devam ettirecek bir zemin yaratsın.  

Bu arada yine önceki gün Dışişleri Bakanımız Tahsin Ertuğruloğlu, Dünya Basın Konseyleri (WAPC) Yönetim Kurulu Toplantısı’nın açılışında Acapulco’da konuşmuş ve “Kıbrıs Rum Liderinin anlaşmaz tutumundan dolayı New Yorkt’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri ile KKTC Cumhurbaşkanı arasında yer alan toplantıdan bir takvim, Kıbrıs sorununa 2016’da çözüm bulmak için gerekli olan 5’li görüşmeyi de içeren bir yol haritası çıkmadığına dikkat çekmiş.”

Ertuğruloğlu ayrıca; , “50 yılı kapsayan müzakerelerin sonunda, 2016’da da bir çözüme ulaşılamadığı takdirde iki taraf arasında devam eden mevcut sürecin sona ereceği bilinen bir gerçektir” de demiş.

Tabii bu konuşma sabah saatlerinde olmuş olacak ki (TAK bültenine de öğle saatlerinde düşmüş) öğleden sonra liderlerin buluşmasının ardından ortaya çıkan sonuçtan doğal olarak bilgisi olmadan bu konuşmayı yapmış Ertuğruloğlu… Konuşmayı okuyunca söylediğinde bir üzüntü mü vardı (yani New York zirvesinin ardından somut sonuç ortaya çıkmaması) yoksa sonuçtan veya sonuçsuzluktan memnun olarak mı o ifadeleri kullandı çok belli değildi. Ancak Tahsin Ertuğruloğlu’nun görüşünü, niyetlerini bilen kişiler açısından düşünüldüğünde o ifadeler kullanılırken üzüntü değil, bir memnuniyet hissinin olduğu anlaşılabilir.

Uzun sürmedi, birkaç saat sonra liderlerden gelen açıklamalar Ertuğruloğlu’nu memnun edecek açıklamalar değildi. Dünkü görüşmeden de tarafların bazı konularda daha anlaştıklarıyla ilgili açıklamalar geldi. Ekim ayı sonrasını belirleyen bir ay olacak. Arka arkaya gelen açıklamalar nedeniyle Dışişleri Bakanımızın ve tabii ki aynı düşüncedeki kişilerin memnuniyeti kısa sürdü ama umarım toplumun geneli ve Kıbrıslılar için memnuniyet verici ve bitimli bir süreç olur.