‘Ekibiniz’ kim?

Cenk Mutluyakalı

 

Talat 'bağımsız' aday olduğunda, kendimce 'yanlış' demiştim.
Elbette o dönemin iç dinamiklerini bilemezdim.

***

Şimdi Cumhurbaşkanlığı seçiminde 'bağımsız' adaylar yoğunlukta...
Ama seçim afişlerinde 'bağımsız' yazması, hayatın gerçeğini değiştirmiyor.
Örneğin Eroğlu, Ulusal Birlik Partisi'nin adayı, adına 'bağımsız' dense de...
Ve hatta Sibel Siber, Cumhuriyetçi Türk Partisi'nden aday olsa da, siyasi öyküsüne baktığınızda, Eroğlu'ndan çok daha bağımsız.
Akıncı, Toplumcu Kurtuluş Partisi geleneğinin adayı.
İlla ki 'bağımsız' bir aday arıyorsak, Kudret Özersay var, sadece...

***

Siber'in en önemli avantajı aslında, bir siyasi partiden aday olması.
Kimi yorumcular, hükümette yer almanın ‘yıpranmışlığı’ ya da ‘hataları’nı
göz önüne alarak, Siber-CTP bileşimini "dezavantaj" gibi görüyor.
Katılmıyorum!..
Çünkü Siber'e oy vermek, CTP’nin Kıbrıs sorununa dair vizyonuna, geleneğine, kadrolarına da oy vermek anlamına geliyor.
Siber'e oy verirken Talat'a da oy vermiş oluyorsunuz, Erhürman'a da, Nami'ye de...
Sosyal Enternasyonel'deki deneyime, 'federal çözüm’ anlamında kırk senelik birikime, ‘güçlü takım'a oy veriyorsunuz.

***

Objektif bakmaya çalışıyorum.
7 aday içerisinde Kıbrıs çözüm sürecinde en bilgili kimdir, derseniz, hiç gevelemem: Kudret Özersay.
Peki, en iyi 'laboratuara' ve 'takım'a sahip hangisi: Sibel Siber!

- Farklı düşünüyorum, diyen varsa hem geçmiş deneyimleri hem de isimleri konuşmak isterim.
Keşke daha fazla konuşulsa bunlar...

***

Seçimi bu gözle de okumak gerekiyor.
Çünkü artık hiç kimse bir başına 'mucizeler' gerçekleştirmiyor!..

***

Son 'genel seçim' öncesinde çağrı yapmıştım: Partiler bakan, bürokrat, yönetim takımlarını da önceden açıklasınlar.
Olmadı!.. Kimse de dinlemedi!..
Şimdi de tekrar ediyorum çağrımı:
Lütfen ‘müzakere heyetinizi’ ve bu yolu yürüyeceğiniz ekibinizi de paylaşınız önceden, bunu bilmek seçmenin hakkı.