Eğitimin En Önemli İki Sorunu

Salih Sarpten

Ülkemizdeki eğitim sisteminin iki önemli sorunu var; biri “eğitim”, diğeri “sistem”… Yukarıdaki cümleyi, yazıya esprili bir yan katmak için yazmadım. Durum gerçekten böyle… Hem eğitim anlayış ve yaklaşımlarımızda ciddi sorunlar var, hem de sistemi oluşturan öğelerin tamamında…

Önce eğitime bir bakalım… Tabi ki bu konuda anlamlı bir değerlendirme yapabilmek için “eğitimden” ne anladığımızı ortaya koymalıyız. Şöyle bir düşünün; eğitimin bir bilim, bu işi de eğitim bilimcilerin yapması gerektiğinin farkında mıyız? Dahası çocuklarımızın, aynı yaş grubundaki diğer ülke çocuklarından beceri olarak çok daha geride olduğunun farkında mıyız?

Kuşkusuz birçok alanda çok başarılı gençlerimiz var… Ancak toplumun geneline bakarak şu soruları yanıtlamaya çalışın lütfen. Toplumumuzu oluşturan bireylerin geneli;
• Trafik kurallarına saygılı mı?
• Çevreye duyarlı mı?
• Etkin bir yabancı dil kullanabiliyor mu? Peki, ana dilini etkin kullanabiliyor mu? Yani sürekli okuyor, okuduğunu her yönüyle anlıyor mu?
• Günlük yaşamında karşılaştığı problemleri çözebiliyor mu? Yoksa sürekli erteliyor mu?
• Estetik duygusu, sanat anlayışı gelişmiş mi?
• Ve en önemli soru: çocuğunuzun eğitimi için çok büyük paralar harcadığınızı ancak bu harcamayı neden yaptığınızı anlamadığınızı fark edebiliyor musunuz?

İşte bütün bunlar eğitim sistemimizde büyük bir “eğitim” sorunun olduğunu ispatlıyor. Peki ya sistem… Sistem boyutunda işler çok daha vahim… Durumu şöyle özetlemeye çalışayım:
• Son 5 yılda, 5 farklı eğitim bakanı, 8 kez görev değişikliği yapmış…
• Siyaset, eğitimin nasıl olacağını belirliyor. Oysa tam tersi olmalı; eğitim, nasıl bir siyaset üretileceğini öğretmeli…
• Günlük sohbetlerde, tartışmalarda, hatta üniversitelerimizde bile bilim yok. Onun dışında her şey var… Siyasi erozyon var, sendikal erozyon var, gelir elde etme var, her davranışa yönelik kötü örnekler var ama bilim yok, eğitim yok…

Toplumda bütünleşmeye ve dayanışmaya hizmet etmesi gereken eğitim sistemimizin, çatışmaya, ayrışmaya ve güvensizliğe neden olması, bir şeylerin yanlış olduğunu göstermektedir. Peki, ama yanlış olan nedir?

Bu sorunun yanıtı çok açıktır. Yanlış olan, eğitim sistemini oluşturan politikalar ve anlayışlardır.

Eğitim politikaları; eğitimin doğasından ötürü, bugünden daha çok geleceğe dönük kararlar içerir. Ancak ne yazık ki bizim eğitim sistemimizde günü kurtarmaya yönelik siyasi kararlar dışında herhangi bir karara rastlamıyoruz bile…

Sonuç olarak; etik, hukuk ve akıl, nitelikli bir toplumun temel yapı taşlarıdır. Bu taşların yerine konulması da eğitimin işidir… Eğitim sisteminin bu işi gerçekleştirmedeki başarısı, o toplumdaki siyaset-eğitim ilişkisinin niteliği ile yakından ilişkilidir.  Bu ilişkinin sağlıklı ve başarılı olmasının tek koşulu da sahip çıkılması gereken bir kültür, ortak değerler ve geleceğe dair ortak bir bakış açısının var olması gerekliliğidir… Bunlar yoksa ne bir eğitimden, ne bir sistemden ne de bir toplumdan bahsetmek  mümkün değildir…

-----------------------------------------------------------------------


Biliyor muydunuz?

 

Çocuğunuzun Performansı Artıracak 4 Kural

Çocukların performansları her zaman üst düzeydedir. Ancak onları bu performanslarını daha etkin ve sürdürülebilir kılma konusunda onlara destek olabilir. İşte bu anlamdaki 4 kural:

1. Uykularını tam alsınlar: Uyku en önemli öğrenme ve ders çalışma aracıdır. Çünkü yeterince uyumayan çocuklar, “huysuz ve memnuniyetsiz olur, iyi öğrenemez.”
2. Sağlıklı bir kahvaltı yapsınlar: Araştırmalar, okul çocuklarının %10’nun kahvaltı yapmadığını, %15’inin ise sağlıksız gıdalar yediğini gösteriyor. Bu çocuklara nörolojik olarak bir şey öğretilmesi kolay değildir.
3. Teknoloji kullanımını sınırların: Dijital ortam, sosyalleşmenin önündeki en büyük engeldir.
4. Çocuklarınızla konuşun. Birlikte, masada yemek yiyin. Onlarla birlikte sofraya oturmak, yemek yerken sohbet etmek hem akademik başarının artmasına hem de özgüveninin artmasına yardımcı olacaktır.

 

---------------------------------------------------------------

Aklınızda Bulunsun

 

2016 YGS’de KKTC’nin Durumu

13 Mart Pazar günü gerçekleşen 2016-YGS sınavına KKTC liselerinde okuyan veya mezun olan toplam 2219 aday başvurdu. Bu adayların sınandaki başarı durumları Milli Eğitim Bakanlığı’nın resmi web-sitesinde yayımlandı… İşte o sonuçlar:
• Sınava girmeyen adayların sayısı: 144 - %6
• Sınavsız geçiş hakkı kullananların sayısı: 46 - %2
• Puanı hesaplanamayan (sıfır çekenler) sayısı: 42 - %2
• 150 puanın altında puan alan adayların sayısı: 235 - %11
• 150 - 180 arası puan alan adayların sayısı: 338 - %15
• 180 ve üzerinde puan alan adayların sayısı: 1414 -  %64