Eğitimde Şimdi Ne Yapmalıyız?

Salih Sarpten

Coronavirüs salgınıyla ortaya çıkan krizin yönetiminde şüphesiz ki tıp otoritelerinin söylediklerini harfiyen uygulamak kaçılmazdır. Ancak bu süreçte ihmal edilmemesi gereken iki önemli alan daha var: ekonomi ve eğitim… Çok yakın bir zamanda bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi anlamda ekonomi ve eğitim sistemlerinde krizlerinin yaşanacağı aşikardır…

Tıp bilim insanları; Coronavirüs tehdidinin tüm dünyada tamamen ortadan kalmasını sağlayacak gelişmelerin 2 yıla yakın bir süre alabileceğini ifade ediyor. Salgının kontrollü bir şekilde ilerlemesi ve nispeten sosyal yaşam faaliyetlerimize dönülmesi için de en erken 4 ile 6 aylık bir zaman dilimine ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Belli ki alınan önlemler, içinde bulunduğumuz eğitim döneminin tamamını kapsayacak. Bu da içinde bulunduğumuz eğitim dönemi için eğitim sisteminin çarklarının dönmeyeceği, çocuk, ergen ve gençlerimizin ciddi eğitim kaybı yaşanacağı anlamına gelmektedir. Hiç kuşku yok ki bu durum sadece ülkemizle ilgili değildir. Ancak çağdaş eğitim sistemleri, hem olası eğitim kayıplarının minimum düzeyde tutulması, hem de öğrencilerin bir üst eğitim kademesine geçişlerindeki sistemsel çarkları çalıştırma için ciddi tedbirler almaktadır.

Örneğin; en geç tedbir alan ülkelerden birisi olan Birleşik Krallıkta; Mayıs ve Haziran ayındaki GCSE - A Level sınavlarının yapılmayacağını ancak öğrencilerin yine de bu koşulları yerine getirdiği kabul edileceğini duyuruldu. ÖSYM takvimindeki 9 adet sınavın tarihini değiştirdi, YKS için başvuru tarihlerini uzattı. İtalya’da hastanelerdeki ihtiyaçların giderilmesi için tıp fakültesi son sınıf öğrencileri olağan üstü bu koşullarda şimdiden doktor olarak kabul edildi ve sertifikalandırıldı.

Peki, biz eğitimde ne yapmalıyız?

İçinde bulunduğumuz çağ, çok daha farklı koşulları dayatmış olmasına rağmen geleneksel eğitim yapılanmasına sıkı sıkı bağlı olduğumuz için böylesi bir duruma hazır olmadığımız aşikar…

Bugün itibariyle eğitimde yapmamız gerekenleri 3 boyut altında ifade edebilirim. Bunlar; “Eğitim Sisteminin Çarklarını Yeniden Çalıştıracak Takvimsel Kararları Şimdiden Almak”, “Eğitim Kayıplarını Gidermeye Yönelik Destek Uygulamalarını İşe Koşmak” ve “Uzaktan Eğitim Yapılanmasının İlk Adımlarını Atmak”. Yapılması gerekenleri kısaca listelersek:

 

  1. Evinde kal çağrısına uyan öğrencilerin “seneye hangi okula, hangi sınıfa gideceğim?”  kaygısına giderecek şekilde, “Kolej Giriş Sınavı”, “Anadolu Lisesi ve Fen Lisesi Yerleştirme Sınavı”, “Güzel Sanatlar Lisesi Giriş Sınavı” gibi merkezi sınavların durumunun ne olacağı, bu sınavların en sağlıklı biçimde hangi tarihlerde ve kapsamda yapılabileceği belirlenmeli ve öğrencilere duyurulmalıdır.

 

  1. Bir üst eğitim kademesine geçme gailesi taşıyan ama aynı zamanda da okullarına devam edemeyen öğrencilerimizin tamamının sınıfta kalma ya da başarısız sayılma riski taşımamaları için mevzuat düzenlenmelidir.

 

  1. Eğitim kayıplarını gidermeye yönelik bir destek programının oluşturulmasına ve bu programın tek merkezden koordine edilmesine yönelik bir teknik bir birim kurulmalıdır.

 

  1. Eğitim kayıplarını gidermeye yönelik destek programının bir parçası olarak BRT ve/veya diğer yayın kuruşları ile işbirliği halinde kurulması düşünülen mekanizma tekrar gündeme alınmalı uzaktan eğitim yapısının ilk adımları atılmalıdır.

 

  1. Tek merkezden planlı olarak sunulacak uzaktan eğitim uygulamaları yanında; çocuk, ergen ve gençlerin evlerinde geçirecekleri süre içerinde her anlamdaki gelişimlerini destekleyecek; kitap, video, yazılı, işitsel ve görsel diğer materyaller ile sanal müze ve kütüphanelere ulaşabilecekleri linkler ve diğer dijital platformlar önerilerini derlenmeli ve paylaşılmalıdır.

 

  1. Salgın riski tamamen ortadan kalması durumunda (tahminen Temmuz veya Ağustos aylarında) eğitim kayıplarını gidermeye yönelik, planlı ve programlı olarak okulların açılması ve/veya önümüzdeki öğretim yılında günün öğleden sonraki saatlerinde de eğitim-öğretim uygulamalarının hayata geçirilmesinin şimdiden tartışmaya açılması gereklidir.

 

  1. Bugün yaşadığımız salgın krizinin benzerlerini veya farklı versiyonlarını gelecekte de yaşanabilme ihtimalini göz önüne alarak bu anlamdaki konu, ünite, bölüm veya derslerin müfredata alınmasını dikkate almalıyız.

Eğitim, insanların toplum standartlarını, inançlarını ve yaşamayı kolaylaştıracak yolların kazanılmasın da etkili yoludur. Eğitim planlama, programlama ve öngörü isteyen ciddi bir iştir. Eğitim dediğimiz açık sistem ülkedeki kurulu yapının aynasıdır. İşte bu yüzden tam da bu günlerde eğitim için düşünmeli, onu dert edinmeliyiz…