Eğitimde Ne Yapmalıyız?

Salih Sarpten

Yeni hükümet kuruldu ve bugün programı Cumhuriyet Meclisinde görüşülüyor. Yani hükümetin icraat dönemi boyunca yapacakları bir başka ifadeyle eğer yapmazsa sorumlu tutulacağı unsurların yazıldığı en önemli doküman mecliste görüşülüyor.

Peki ama eğitimde yapmamız gereken şey nedir?  

Yani o programa eğitim adına yazılması gerekenler iyi düşünmeli, bilimsel bir planlama yapılmalı ve bu bağlamda oluşturulan eğitim politikasına uygun unsurlar yazılmalı…

Şüphesiz dünyanın en zor işlerinden biri eğitim politikalarını belirlemek ve onları sürdürmektir. Bu işin temel zorluğu; eğitim politikalarının hem bireyleri hem de toplumu direk olarak ilgilendirmesi ve etkilemesidir.

Bu anlamda eğitim bilimi literatürü ne der diye batkımızda Prof. Dr. Yüksel Özden’in “Eğitimde Yeni Değerler” çalışması oldukça önemli olgular karşımıza çıkartıyor. Yüksel hocanın da belirttiği gibi bilginin doğası hakkındaki yeni değerler öğrenme ve öğretme süreçlerinde değişmeler meydana getirmiştir. Demokratikleşme ve insan hakları alanlarındaki gelişmeler öğrenmenin de demokratikleşmesine, kişinin ilgi, yetenek ve tercihlerinde odaklanmasına, alternatif eğitim programlarının çeşitliliğinin artmasına ve öğrenmenin bireyselleşmesine yol açmıştır. Bütün bunlar da kendi eğitim sistemimizde nelerin yapılması gerektiğini ortaya çıkartıyor.

Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır: Bugün eğitimde yaşadığımız en büyük sorun eğitimde yaşanan fırsat eşitsizliği nedeniyle yaşanan büyük, derin ve kapatılamaz farklardır.  Eğitimde fırsat eşitliği hem yoksullara eğitim imkanı sunma hem de bireylere yetenek ve zekalarını optimum düzeyde geliştirme fırsatı verme olarak algılanmalıdır.

Mevcut haliyle eğitim anlayışımız oldukça etkisiz kalmıştır: Öğretim programı ve ölçme değerlendirme araçlarımız ezberleme, kelime hazinesi, genel anlayış, kalıp ve şablon algılama üzerinde kalmıştır. Bireysel yetenekler, iletişim becerileri, ekip çalışma yeterliği, sezgi, yorumlama, yaratıcılık ve hayal gücü yetenekleri ne programlarda yer almakta, ne de ölçme-değerlendirme araçlarımızda...

Bugünkü öğretim uygulmalarımız düşünmeyi engellemektedir: Düşünme; gözlem, tecrübe, sezgi, akıl yürütme ve diğer kanallarla elde edilen bilgileri kavramsallaşma, uygulama, analiz ve değerlendirmenin disipline edilmiş şeklidir. Düşünme “mevcut bilgilerden başka bir şeye ulaşma” ve “eldeki bilgilerin ötesine gitmedir… Dahası eleştirel düşünme, problem çözme, bilimsel düşünme, analitik düşünme, hüküm çıkarmayı öğretim programlarımız odağına alma gerekliliği kaçınılmazdır.   

Öğrenciler sınıfın duvarlarını aşmalıdır: Öğrencilerin sadece diploma için değil, gerçek hayatta anlamlı olması için derslerin ve içeriklerinin hayat ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Ders konuları, kitap sayfaları veya sınıfın duvarları arasında sıkışıp kalmamalı, öğrenilen bilgiler gerçek hayat ile ilişkilendirilerek öğrencinin öğrendiği şeylerin değerini görmesi sağlanmalıdır. Dersler, konuları ve olayları derinliğine anlamayı ve eleştirel düşünmeyi esas almalıdır. Çünkü bilgi çok fazladır, hepsini öğrenciye kazandırmak mümkün değildir.

Eğitim yönetimi, bilimsel ilkeler çerçevesinde olmalıdır: Eğitim yönetimi, siyasi ve günü kurtarma kaygılarından uzak, yönetim bilimi, eğitim ihtiyaçları ve planlamayı esas alan bir anlayışla yapılmalıdır.

Özetin özeti; eğitimde yapılması gereken en temel şey, vizyon sahibi olmak, bu vizyona dayalı olarak hedefleri belirmek, tanımlamak ve net bir şekilde ortaya koymak.


Anlayana Gülmece

Akıl, Yaratıcı Çözüm ve Ders

Bir akıl hastanesi ziyareti sırasında, adamın biri doktora sorar:

  • Bir adamın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz?

Doktor yanıtlar:

  • Bir küveti su dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey veriyoruz: bir kaşık, bir fincan ve bir kova. Daha sonra ise kişiye küveti nasıl boşaltması gerektiğini soruyoruz. Siz ne yaparsınız?

Adam:

  • Hımmm… Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova hem kaşıktan hem de fincandan büyük…
  • Hayır der doktor… Normal bir insanın küvetin tıpasını çeker…

Ders: Akıl, sadece bize sunulanların dışında yaratıcı çözümler bulmaktır.


Okumuş muydunuz?

Köhne fikirler paslı çivilere benzer.
Kolay kolay yerlerinden sökülmez.

Cenap Şahabettin