Egemen eşit zurnanın son deliği!  (Amma hale geldi memleket ha!)

Serhat İncirli

Geçen gün yazdım...
Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kıbrıs’taki seçim sonucuna bakarak kelle alabileceğini söyledim...

-*-*-

Evet, Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs’taki oylamada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerisinde kaldı... 

-*-*-

Şahsen kendisinin ama daha çok “Kıbrıs ile ilgilenen çevresinin”, “cezalandırma yolunu seçmesi” çok muhtemeldi!
Hatta eski deyişle “kuvvetle muhtemel”di!

-*-*-

Nitekim düğmeye basıldı!
Yenilginin en ağır faturası Başbakan Ünal Üstel’e kesiliyor...
“Görevden alınacağı” söylentileri, acıdır ama dün Lefkoşa’da en çok dedikodusu yapılan meseledir...

-*-*-

Neden acıdır bu durum?
Çünkü, birincisi “susma sustukça sıra sana gelecek” meselesindeki “sıralardan” biri Ünal abiye de gelmiştir...
İkincisi, gayet açıktır ki KKTC, “eşit, egemen ve bağımsız” bir devlet değil, olsa olsa zurnanın son deliğidir!

-*-*-

Başka “kelle” alınacak mı?
Kesin!
Büyükelçi Metin Feyzioğlu da dört yıllık görev süresini tamamlayamayacak hatta bir yılı bile bitiremeyecek!
KKTC’deki yenilginin ikinci faturası ona kesilecek.

-*-*-

Peki başka?
KKTC’nin Başkomutanı!
Ersin Tatar tabii ki!
O’nu, Ünal abi ve Metin kardeş gibi “in aşağıya” şeklinde görevden almaları çok kolay değil...
Gerçi isterlerse yaparlar ama yapmayacaklar...

-*-*-

Peki Tatar garibi ne olacak?
Telefonda da kutladı, yazılı olarak da kutladı, kutlamaları basına da servis etti ve hatta kutlama mesajlarını “çok değerli, sayın, çok sayın” gibi ifadelerle süsledi... 
Ama nafile!
Erdoğan, Tatar’ı da cezalandıracak.
Nasıl mı?
Bir: Bence Erdoğan, her zaman yaptığı gibi önce KKTC’ye gelmeyecek. 
İki: Çok uzun bir süre, belki görev süresi boyunca Ersin Tatar’ı kabul etmeyecek (Ki bu ifadenin doğrusu, “Tatar ile görüşmeyecek” şeklinde olmalıydı).
Üç: UBP, 2025’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde başka birini aday gösterecek.

-*-*-

Türkiye’de Erdoğan ve çevresi, 2025’te UBP’den hangi ismi aday gösterecek?
Sizce?
Tahminlerinizi alabilirim ama ben de ismi açıklamak istiyorum!
Yazayım mı?
Ya da İbrahim Tatlıses’in dediği gibi sölüüüm mü?
Adı ve soyadının baş harfleri ile yazıyorum; F.S.

-*-*-

Peki, UBP’de yeni genel başkan kim olacak?
F.S. dedik ya!
Ne zaman peki?
Hemen şimdi!
Bir Pazar, ya da ilk Pazar YDÜ salonunda toplanın, başkanı değişin.
İtirazı olan var mı?
Yoktur!
Haydi şimdi bütün eller havaya!
Yes!
Oldu da bitti maşallah!
Hatta yazıyı yazmaya başladığımda 31 Mayıs 2023 saat 11.40’tı, 12.30 gibi yazılarımı gönderecektim...
Belki de siz okurken, başbakanlıkta değişiklik olmuştur bile!

-*-*-

Bir dostum, “olmaz böyle şey” dedi..
Bir başka dostum, “25 Haziran sonrası” dedi..
Ben de diyorum ki; “Hayırlı ve de uğurlu olsun!”...

-*-*-

Bu arada, UBP’li bir kadın üye, UBP’li ileri gelen veya çok ileri giden bir başka UBP’li kadın üyeye “see you, bye bye” diye İngiliz dilinde bir mesaj atmış!
Bu da günün dedikodusu olsun!
Amma hale geldi memleket ha!


Fatiha okuyun, tamamdır!

Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü seçimi kazandı... 
Amerikan Doları/TL kuru dün sabah 21 TL’yi aştı... 
Dün sabah itibarıyla El-Ex Döviz Bürosu’nda Dolar 21 TL’den, Sterlin 26.05 TL’den satılıyordu...

-*-*-

Doları baz alarak, çeşitli kaynaklardan derlemeye çalıştığım bazı özet bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum... 

-*-*-

Efendim, insan hakları, demokrasi, adalet gibi kavramların ekonomiyle, Dolar’la ne alakası var?
Öyle demeyin!
Çok alakası var!
İnsan hakları, demokrasi ve adalet iyi çalışmıyorsa, yabancı yatırımcı size asla gelmez!
Bu konuda bir şeyler yapılması şart ve yapılmayacağı da net!

-*-*-

Kapitalizmde Pazar kuralları var...
Ve bu kuralları, Erdoğan ya da İslam inancı koyamaz!
Erdoğan, izleyeceği ekonomi politikasını seçim akşamı açıkladı ve faiz artırımına gitmeyeceğini vurguladı...
Çeşitli uzmanlara göre bu politika,  TL’nin değer kazanmasına yönelik bir politika değil... Haliyle, kimse TL’nin Dolar başta olmak üzere, yabancı para birimleri karşısında değer kazanmasını beklemiyor... 

-*-*-

Bu da açıkça demektir ki, Dolar ile ithalat yapan KKTC’de çok ciddi tedbirler alınması gerekiyor...
Peki nasıl tedbirler?
İthalatı kes, olmaz!
İhracatı artır, nasıl?

-*-*-

Bazı uzmanlar, Türkiye için diyor ki; “Yaz aylarında döviz dengelenebilir”... 
Nasıl mı?
Çok turist gelişiyle!

-*-*-

Yani turist ve döviz akışı çok mu önemli?
Evet!
KKTC için de geçerlidir bu!
Güney’den Kuzey’e Rum vatandaş geçişi, Larnaka ve Baf havaalanlarından turist gelişi; Ercan’ın çullisine açılışına odaklanmaktan daha önemlidir!
Anladınız yoksa anlamadınız!

-*-*-

Türkiye, bazı Arap ülkelerinden, Azerbaycan’dan, Çin’den hatta Rusya’dan gelen parayla bir miktar rahatlama yaşadı ve yaşayabilir ama onlar da sınırlıdır ve yetersizdir... 
Çünkü, ithalatın çok büyük kısmı, Avrupa’dandır... 

-*-*-

Kısacası, önümüzdeki üç – beş aylık dönemde, TL’nin değer kaybı durmayacak...
Enflasyon yükselecek...
Faturası da vatandaşa yansıyacak... 
Sonuç: Fatiha okuyun, geçer!

Erdoğan ya da Türkiye’deki “Kraldan kralcılar” bu tablodaki sonucu beğenmedi... Ve şu anda sorumlu olarak gördükleri üç kişinin kellesi isteniyor... Yok canım, ne münasebet! Hiç olur! Tabii ki KKTC egemen – eşit ve bağımsız bir devlettir! Yok yahu, kesinlikle Türkiye’nin kontrolünde bir “sahte devletçik” değildir! Böyle düşünen zaten Rumcudur efendim!