Ömür 3 tane temel konuda bitip tükeniyor
1-) Parti kavgası (takım tutar gibi.)
2-) Kıbrıs meselesi (artık hangi partiden, kimin neyi istediği de belli değil.)
3-) Türkiye ile durum (para geldi mi gelmedi mi? İlişkimiz ne olmalı)
Bu üç konuda hangi taraf olursanız olunuz, bir arpa boyu yol alınamadığı gibi hatta geri bile gidildiğini çok net görüyoruz.
Hangi kamptan olursanız, hangi kampı savunursanız savunun. Günün sonunda sadece “Kıbrıs’ta barış isterim” demekle de olmuyor, Türkiye ile karşılıklı üretken bir ilişkimizin olmasını istiyoruz demekle de…
Çünkü, söylemek yetmiyor, sonuç almak gerekiyor.
Evet, gerçek bu, acı ama ortada…
* * *
AKEL ile küstük…
“Sağ tandanslı” DİSİ’nin başa geçmesini ister duruma geldik.
Türkiye ile ilişkiler malum, 7 buçuktan 8 seviyede! (kaynak, Başbakan)
İşin aslında, kanımca 3 buçuktan 4…
O da zorlamayla, sınıfı geçmez yani…
Esas gelmeye çalıştığım nokta şu ki, 1974 sonrası nereden nereye geldi yeryüzündeki pek çok ülke, biz nerelerdeyiz daha…
(bir arkadaşıma vakti zamanında söylediğim gibi Kıbrıs’ ta barışa en büyük katkı ondan hiç bahsetmemek galiba)
Bizim mazeretlerimiz çok:
- Barış yok / Tanınmış değiliz
- Türkiye izin vermez
- Ada toplumlarının kaderi
- Derin güçler var
Oysa ki, büyük başarı hikayeleri yaratan pek çok ülke var, ada bile değil, adacık.
Singapur (kişi başı yıllık gelir nerdeyse 100 bin dolara yaklaştı).
Nüfus ve eğitim alt yapı problemi olan Hindistan, dünya devi bir çok şirketi satın alan markalar yarattı, teknoloji konusunda ihracat yapan ülkelerde ilk sıralara yerleşti.
Çin; nüfus, açlık gibi sorunları olan bir ülke, bugün dünyanın en çok büyüyen ekonomisini yarattı…
Bangladeş bile dünyanın en fakir ülkesiyken, mikro kredi konusunda dünya çapında başarı hikayesi yaratmayı başardı.
Evet hepsi tanınmış ülkeler ama tanınmamışlıktan çok daha fazla problemleri olan ülkeler/di, nüfus, açlık,cehalet, gibi.
Her ülkenin kendine göre dertleri büyük…
Önemli olan bunlara takılıp kalıyor muyuz yoksa onları nasıl aşacağımızı bularak, netice almaya mı bakıyoruz.
Yani biz Kıbrıs’ın kuzey yarısında kansere çare bulsak “kuzeyde bulduk” diye Kıbrıs’ın güney yarısında insanlar kanserden ölmeye devam mı edecek?
O zaman öyle bir barışırız ki, barışmalara doyamayız
“Gayyip”ten ilk seslenişim, amacım memleketime bir demir atmak, halatı çok uzun olsa bile.
(Riyad)