Dünyanın en eski mesleği

Sami Özuslu

 

Aslında öyle midir?
Dünyanın en eski mesleği 'vücudunu satanlar'ın yaptığı mıdır?
Yoksa sırf o işi yapanları kötülemek için mi böyle sıfatlandırılmıştır?
Olabilir.
Hatta başka türlü 'satış'ları ve meslekleri temize çıkarmak için mi 'fahişelik' bu şekilde anılıyor?
Sahi, dünyanın en eski mesleği olsa bile, 'en kötü'sü müdür vücudunu satmak?
Bir düşünmek gerek.

***

Mesela şu 'çoktan seçmeli' soruya siz ne yanıt verirsiniz, merak ettim.
Soru: Sizce aşağıdakilerden hangisi 'daha iyi' bir ahlaki davranış biçimidir?
a) Vücudunu para karşılığı kullandırmak
b) Söz verip tutmamak
c) Çıkarları için inandığı düşünceleri terketmek
d) Yalakalık
Acaba bu seçenekler içinde 'a'yı kaçıncı sıraya koyarsınız?

***

Herkes kendi yanıtını versin.
Benim yanıtımda 'fahişelik' en aşağıda yer almaz. Diğer seçenekleri 'daha iyi' bir davranış biçimi olarak görmem çünkü...
Hele 'c' ile 'd' şıkları hiç!..
Para karşılığı satın alınabilen vücut ile para karşılığı satın alınabilen beyin ve benlik arasında bir fark vardır üstelik...
Biri genelde 'mecburen' yapılır, sırf para kazanmak için... Zevk için değil asla!
Ama diğerinden 'zevk' de alır o mesleğin sahipleri...
'Yalakalık' meslek oldu maalesef...

***

Yalakalık meslek olduysa eğer, 'alıcı'sı var da onandır!
Ve nasıl ki para ile vücut satın alan da 'suçlu'dur, satan kadar, yalakalara değer verenlerin de yeri aynı şeklide 'suçlu sandalyesi'dir.
Ekonomide kuraldır: Bir malın 'değer' kazanması, pazardaki alıcısına bağlıdır. Alıcı azsa, fiyatı düşük olur. Eğer çok talebi varsa, o zaman fiyat yükselir.
Arz-talep dengesidir 'mal'ın değerini belirleyen.
Ve her malın da bir alıcısı vardır muhakkak...
Kim 'mal' az müşteriye, ama pahalıya satılır.
Bazısı da 'sürüm'den kazanır.

***

Memlekette 'yalaka' piyasası oldukça hareketli...
Kimin kaça gittiğini bilmek mümkün değil tabii...
Amma ve lakin en çok 'alıcı'nın politika sahnesinden olduğu kesin!..
'Her devrin adamı' kılıklılar en çok tercih edilenler listesinde üst sıralarda yer alıyor.
Hatta bu tiptekiler işi geliştirdiler, 'aynı anda her tarafı idare ederek' topluyorlar parsayı...
Sabah 'ondan' yana, akşam 'bunun' adamı, geceyarısı 'filan'ın sesi olaraktan epey 'iş' alıyorlar bu gibiler...
Meslekleri gereği!..
Bunda bir gariplik yok zaten... Herkes 'iş'ini yapıyor.
Sorun onlarda değil, onları 'değerli' kılan alıcılarda!..
Hele de 'sol' cenahtakilerde!..
Hani 'değer'ler, nerede 'ilke'ler?
Bu soruların arkası gelecek.
Yoksa 'en eski meslek' bile değere binecek!