‘Döviz mevduat’

Cenk Mutluyakalı

 

Parasız insan daha bir korkusuz oluyor.
Borcun yoksa...
Ve paran da...
Hayat ne güzel (!)

*  *  *

Meğerse yeni bir endişe varmış:
“Devlet döviz hesaplarına el koyacak.”
“Abarttınız”
demiştim.
İnanmamıştım!
Kulaklarımla duydum.
Emekli bir tanıdığımız, bankadaki döviz mevduatını çekmek ve “ev almak” üzerine yatırım planları yaptığını anlattı.
Evi var!
Kendinin, evlatlarının, hepsinin...
“Devlet el koyacaksa, en azından yatırım yaparım, daire alır, kiraya veririm” diyor.
“Nereden çıktı” dedim, “Devlet nereye el koyuyormuş?”
“Rumlar da öyle yaptı, mevduatlara el koydular, şimdi sıra bize geldi, Merkez Bankası dövizle uğraşıyormuş”
yanıtı geldi.
İçeriğe pek bakmıyor kimse!
Hani “TL gelire karşılık, döviz borçlanmaya sınırlama” kararı var ya...
Sokağa yansıması meğerse böyle!

*  *  *

Para meseleleri bu kadar “nazik” işte!
Çok dikkatli konuşmak gerekiyor.
Siz “his” derken, millet “pis” anlıyor.
Mal canın yongası (!)
Hele Kıbrıslı Türklerin halleri bir başka...
Neredeyse her ailede “küslük” var, ganimetle sahip olunmuş “mal mülk” meselesinden!
Bir de diyorum tüm bu mal mülk temelinden bizim olsa, kan gövdeyi götürecek.

*  *  *

Annan planı döneminde de “üzerine yatırım yapılmazsa elden gidecek” paniği vardı ya...
Toprak bırakmamıştık!.
Elde avuçta kalanı da son birkaç senede pazarladık.

*  *  *

Geçenlerde çarşıda rastladım, tanıdık bir seyyar satıcı...
Sigorta emeklisi...
“Nasıl gidiyor” dedim, bin ah işittim.
“400 sterlin ev kirası ödüyorum” dedi, “emekli maaşım kiraya yetmiyor...”
Çok merak ettim, döviz borcu olanlar ağlıyor da, geliri döviz olanlar şimdi daha mı çok vergi veriyor
?
Yoksa...
Bankada biriken sterlinlerinin korkusunu mu yaşıyorlar acaba?