Dost acı söyler

Zeki Kayalp

Spor futbol değildir. KKTC’de futbolun dışında birçok spor dalı var. Özellikle voleybol, basketbol ve hendbolu bilenler, üç dalın da mevcut koşullarda futbolun çok ilerisinde olduğunu görür. Tıbkı, Türkiye’deki salon sporlarında olduğu gibi. Bu yüzden salon yöneticileri ile futbol yöneticileri arasında dağlar kadar fark var. Salon sporlarını, bilir kişiler yönetip yönlendirir. Futbolu yalnızca mali güce sahip kişiler. Salonlarda aldığınız haz ve başarı, yüzde yüze yakındır. Futbolda bu oran yüzde onlardadır.  Ancak futbol diğer spor brançlarına göre daha çok ilgi çekiği için, kulübler genelde birer yatırım aracı olarak kullanılır. Siyasete atılma. Reklam. Güç gösterisi. Kısacası topluma sesinizi duyurabilmeniz için en güzel  araç olmuş. Bu yüzden yıllardır futbolun özüne tokanılmamış ve sorunlar çığ gibi büyümüş futbol değerini yitirmiştir. Kıbrıs Türk Futbolu her dönemde araç olarak kullanılmıştır. 1960’larda da bu böyleydi. 2015’de de aynidir.
KKTC’de spora hangi pencereden baktığınız önemli. Kendi pencerenizden bakarsanız yüzde yüz haklısınız.  Toplumsal pencereden baktığınızda herkes sınıfta kalır.   Sistemsizliğin sistem kabul edildiği ve bu sistemi benimseyen bireyler olarak bizler( ben değil)  ülkemizde sporun her geçen gün yok olduğunu görmezlikten gelmekteyiz. Futbolun abartılan rakamlara ulaştığına seyirci kaldık. Futbolcu kardeşlerimizi çok şımarttık. Sırf şampiyonluk gelsin diye futbol piyasasını allem gallem ettik. Asla mali disiplini ve kriterleri kabul etmedik.  Ülke futbolunun bir standartta olmasını red ettik. Gelir ve gider dengemizi yorgan altı ettik. Düzenden çok düzensizliği savunduk. Ama bir gün bu sistemin tıkanacağını, kulüblerin büyük külfetler altında kalacağını hiç hesaplamadık. 
O gün geldi ve sistem çöktü. Sistemim çöküşünde hepsimizin parmağı var. Kimse parmağının arkasına saklanmasın. Olaylara toplumsal açıdan bakmadığımız için sınıfta kaldık. Bu yüzden bağırmak, çağırmak suçlamak yersizdir. Kendimiz ettik. Kendimiz bulduk. 
Dün KK yönetiminin değerli başkan ve yöneticilerinin basın açıklamasını okurken üzüldüm. Tümü toplumda saygın ve yer etmiş kişiler. Bilgililer. Ancak bilgilerini yalnızca şampiyonluğa odaklamışlar. Kıbrıs Türk futbolunun geleceğini, bir gün bu kötü gidişatın kendilerini de vuracağını  hiç hesaplamamışlar. Ben bu değerli dostlarımdan KK önderliğinde Kıbrıs Türk futbolunun başta mali kriterler olmak üzere kulüblerin yapısal bozukluğunu, takım sayılarını, futbolcu transferlerini  kısacası futbolun tüm parametrelerini  tartışmasını beklerdim. KK’nın gerçek misyonu bu olmalı. Çünkü Küçük Kaymaklı kulübü şu anda ülkemizde kurumsal yapıya ayak uyduran tek kulübümüzdür. Ligdeki tüm kulübler batma noktasına gelebilir  ama KK gelmez. Böyle bir potansiyele sahip kulübün, Kıbrıs Türk futbolunda şampiyonluklarla değil de fikirlerle ön planda çıkmasını arzulardım.
KK camiası şunu asla unutmamalı. Futbolcusu kaçsa-kaçmasa, şampiyon olsa-olmasa, küme düşse- düşmse, büyüklüğünden  birşey kaybetmez. Ama futbol adına ortaya koyacağı kalıcı fikirlerle çok şey kazanır en büyük olur. Benim KK camiasından beklentim de bu yöndedir.

NOT:SİSTEMİN OLMADIĞI BİR ÜLKEDE BÜYÜK BALIK KÜÇÜK BALAĞI HER ZAMAN YUTAR