Dingili kopmuş halde

Cenk Mutluyakalı

Devletin “denetim” kurumu neresidir?
Mali denetimi SAYIŞTAY yapıyor.
Ama “güncel” değil...
Geriden geliyor!
Geç geliyor...
O gelene kadar, atı alan Dikmen’i geçiyor.
Yüksek Denetçi var, Ombudsman...
O'nun da yaptırımı yok!
Konuşuyor, anlatıyor, paylaşıyor.
Sosyal medyada tartışılıyor...
Bir bağırma, bir çağırma, unutuluyor...
Mali Polis var mı?
Bir ara Lefkoşa Belediyesi için gündeme gelmişti, dosyalar havale edildi, öylece kaldı...
Peki Başsavcılık?
Sakın "Başbakanlık Denetleme Kurulu" demeyiniz bir de..
En başta kurulması yanlıştı zaten!
"Yeni bir makam" icat edilmişti, birkaç kişi daha "üst kademe"den sebeplensin diye...
Sonraki iktidarlar da kapatamadı.
Kendine faydası yok!
Kim kimi denetleyecek sahi...

*  *  *

Meclis'teki Soruşturma Komiteleri var...
O kadar ki!
Soruşturma tamamlanana kadar, konu neydi, unutuyoruz!

*  *  *

"Bağımsız Denetim Kurumu" yoksa, ne olur böyle bir devlet!
Dingili kopar!
Koptu...
Bin bir iddia geziniyor ortada...
Güzelyurt Hastane İhalesi için tüm taraflar "rüşvet var" demişti, bakanından meslek örgütüne kadar!
Öylece kaldı!
Şimdi Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu'na yönelik iddialar çok ciddi...
Belki tümü yalan...
Belki doğru!
Hem kurumu yönetmek, hem 'borç silmek'...  Bunun üzerine borcunu sildiğin kuruma da iş yapmak.
Az buz iddialar değil bunlar!
Yurttaş izliyor, hayretle....
Öyle gazetecilerin, sivil toplumun falan "araştırabileceği" meseleler değil bunlar!
Çok ciddi yetki istiyor...
Yasal güce ihtiyaç var, dokunulmaz bir denetim etkisine...
Peki kim yapacak bu işi?

*  *  *

Böyle olunca da, ya kapanın elinde kalıyor.
Ya da 'masum' insanların üzerinde!
Ve en kolayı “devleti soymak...”
İki tırnak ot içseniz, tıkıyorlar içeri!
Üç elma götürseniz, poz poz resminiz..
Ama ‘devlet’se soyduğunuz ya da emek...
Sahi, kim denetleyecek?