DANKE SCHÖN

Sami Özuslu

Yakın bir geçmişte Lefkoşa’nın güneyinde bir grup Alman turistle ‘Bölünmüş Başkentin Hayalet Havaalanı’ belgeselini birlikte izledik.
Daha önce de Alman, İsrailli birkaç gruba daha belgeseli göstermiş, sonrasında yorumlarını dinlemiş, sorularını cevaplandırmıştım.
Kıbrıs’ın bölünmüşlükten neler kaybettiğinin çok çarpıcı bir örneğidir Lefkoşa’nın dibinde, ara bölgede tam 44 yıldır yılanlarla sıçanlara terk edilmiş Lefkoşa Uluslararası Havaalanı…
Kıbrıs sorununa yola açan her kim varsa, onların kötü mirasıdır bize…
Ara bölgedeki bu ‘hayalet’i her gören, Kıbrıs’ın makusa talihine mi yansın, yoksa Kıbrıslıların kaderlerini değiştirmek için gereğini yapamadığına mı kızsın bilemiyor.

*  *  *

Son Alman grup filme çok ilgi gösterdi. Bir yığın soru sordular.
Almanlar ‘bölünmüşlük’ nedir biliyorlar. Berlin Duvarı yıkılalı daha 30 sene bile olmadı. Bölünmüş Almanya’nın yaşadıkları ve birleşme sonrası süreci yaşamıştı gruptakilerin çoğu…
Gelen soru ve yorumlar belgeselin iyi anlaşıldığını, verilmek istenen mesajların büyük ölçüde alındığını gösteriyordu.
2015’te yaptığımız belgeseli Kıbrıs’ın her iki kesiminde, Brüksel’de, Londra’da defalarca göstermiştik.
Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar ‘Hayalet Havaalanı’ndan elbette çok daha farklı şekilde etkileniyordu. Orada yaşanmışlıkları, yani anıları olanların duyguları farklıydı.
Yabancılar belki kimi detayları algılayamıyor, içselleştiremiyordu ama ‘bölünmüşlük’ hikayesi sadece Kıbrıs’a özgü değil.
Maalesef dünyanın birçok bölgesi, farklı dönemlerde savaş yaşadı, şehitler verdi, kayıpları oldu, göçler yaşadı…
Dünya hala ‘yaşanılası bir yer’ değil maalesef…
En azından birçok bölgesi öyle değil!..

*  *  *

Diğer yorum ve sorular da cesaret verici ve keyifliydi, ancak ekipten birisinin sorusu benim için çok farklı bir anlam taşıyordu.
Dedi ki 60’lı yaşlarında olduğunu sandığım Alman adam:
“Siz bu belgeseli sırf bir film çekmek için yapmadınız sanırım. Doğru mu anladım?”
Durdum.
“Evet” dedim, “Kesinlikle doğru anladınız.”
Sırf ‘belgesel’ çekmek için çekmemiştik Kanal SİM ekibi olarak ‘Hayalet Havaalanı’nı…
Sırf ‘ekmek parası’ değil bizim gibi ülkelere gazetecilik mesleği… Sanat da öyle… Edebiyat da…
‘Taraf’sınız çünkü bir şeylere…
‘Tarafsızlık’ da taraftır çünkü…
Alman turist anlamıştı bunu…
‘Barış’tan taraftı belgesel…
‘Savaş’tan değil…
Çatışmanın, savaşın, bölünmüşlüğün nelere mal olduğunu anlatmaktı gailemiz.
‘Barış’ın dili her dilde aynıydı demek ve anlaşılmıştı.
Danke schön!..