Daha 'aktif' politika, hayal değil

Mert Özdağ

 

Sol ve sağ adına çok ilginç bir seçim süreci yaşadık.
Seçimden çok önceleri 'solun' ve halkın beklentisi olan, 'solda birliğin' son hafta ciddi anlamda yürürlüğe konması seçimin sonucunu belirledi.
Adeta “Federal Kıbrıs İttifakı”na dönüşen rüzgar sandıktan zaferle çıktı.
Milliyetçi ve şoven politikalar ise sandıkta ağır bir yenilgi aldı.
Derviş Eroğlu ta en başından düne hazırlanmıştı oysa…
Yerel seçimle başlayan 'sağda ittifak' girişimleri bir nevi yara sarma, pansuman niteliği taşısa da dünkü sonuçlara etki yapmayı başardı bence...
Düşünsenize, her şeye rağmen % 40 oy aldı Eroğlu…
Sağ adına tek başarılamayan 2004 referandumundan beri artık kalıplaşmış bir siyasi gelenek olan referandum iradesini kıramamak oldu.
Evet, Eroğlu'nun aldığı % 40 civarı oy bile şaşılacak bir oy oranı değil midir gerçekten?
Neler yapmadı ki son 5 yılda…
Bu satırların okuyucuları bunları çok çok iyi biliyor.

• UBP kurultayı, yerel seçim…
• DP'de yaşananlar…
• UG safsatası…
• Kamu Hizmeti Komisyonu'nda olanlar…
• Şaibeli sınavlar…
• LTB'deki kayıp para iddiaları…
• Müzakerelerdeki tıkanıklıklar…

Daha fazlası…
Hepsini yaşadık, gördük.
Bu toplum bunları yakinen yaşadı.
Ve dikkatinizi çekerim, tüm bunlara rağmen Derviş Bey % 40 oy aldı.

***

Peki seçime az bir süre kala herkesin kulağına ulaşan duyumlara ne demeli?
'Para ile oy satın alındı' iddialarından bahsediyorum… 

Her seçim olduğu gibi üzerinden bir bardak su içip unutacak mıyız bu iddiaları?
Ta ki diğer seçime kadar…
Polis, savcılık hiç mi girişim yapmayacak bu konuda?
Bizim kulağımıza gelen detaylı bilgileri polis hiç mi duymadı mesela?
Buna inanmak istemiyorum.
Neyse, devam edelim…

***

Mustafa Akıncı bunca çirkefliğin hüküm sürdüğü bir Cumhurbaşkanlığı'na adım attı dün…
Toplumun beklentileri her seçim sürecinde olduğu gibi bu seçimde de 'yüksek' tutuldu.
Adeta Akıncı'ya 'kurtarıcılık' misyonu yüklendi.
Halkın Akıncı'dan beklediği çok şey vardır, doğrudur…


Kişisel görüşlerini, farklılıklarını sandıkta bir süreliğine rafa kaldıran ve 'Federal Kıbrıs' beklentisi ile hareket eden CTP'lilerin desteği hiç kuşkusuz küçümsenemez boyutta oldu…
Bu anlamda bakıldığında CTP, ilk turda aldığı ağır yenilgiyi de ikinci turda zafere dönüştürmeyi başardı.
Başa dönecek olursak, elbette Saray'da yapılacak çok iş var.
İşten öte, ortaya konması beklenen Eroğlu'ndan çok farklı bir irade var.
Örneğin, Türkiye ile 'karşılıklı saygı' temelinde bir ilişki beklentisi gibi… 
Kıbrıs'ta ayrımcığının, milliyetçiliğin hortladığı dönemlerden kalma şoven çıkışların son günlerde seçim malzemesi yapılması bile sağın içine düştüğü açmazı gözler önüne sermişti.
Kıbrıs Türk toplumunun 2003'ten beri sokakta ve sandıkta dillendirdiği söylemin sürdüğünü göremeyen sağdaki kafatasçı zihniyet kırılmanın önünü açmıştı zaten…
Kudret Özersay'ın ilk turda aldığı oy da bunlara en yakın örnektir.
Bu memleketin sağcısı bile artık bayrak edebiyatı üzerinden bir politikayı benimsemiyor.

***

Bu pencereden bakıldığında Saray'da barış dili kullanan bir lider olması hiç kuşkusuz toplumun beklentisini karşılayacaktır.
Kişisel kuşkularımı hala muhafaza etmekle birlikte, Mustafa Akıncı'dan beklentim; toplumlararası barış siyaseti gibi, iç siyaset ve solda da barış dilini kullanmasıdır.
Temennim odur ki; 2000'li yıllardan beri kendi içinde bölünme, parçalanma sorunları yaşayan sol, bu seçimin sonucuyla yeni bir döneme girer…
Bu seçimin sonucunun yeni bir bölünme yerine 'ortak paydalarda' bir araya gelme zeminlerini kurma süreçlerini açması sol adına en samimi beklentidir.

***

Olayın bir de CTP tarafı var tabii…
Saray'da barış dilini kullanan ve CTP'nin desteğiyle seçim kazanan bir Cumhurbaşkanı var şimdi…
Hükümette de her şeye rağmen CTP…

Akıncı'ya son hafta verilen 'aktif destek' yalnız seçim sürecinde kalmamalıdır pek tabii…
Seçimin hemen ardından başlayacak müzakere süreçlerinde de CTP'nin 'aktif' desteği, politikaları siyasetin gidişatına yön vermelidir.  
Buna paralel hükümette uygulanacak emekçi politikalar çok büyük hayaller olmamalı artık.  
Özetle; hem CTP hükümetinden, hem de yeni seçilen Cumhurbaşkanımız Mustafa Akıncı'dan halkın beklentileri üst seviyededir.
Ve bu beklentilerin hayata geçirilmesi için de fazla vakit yoktur. Bir an önce barış, emek ve Federal Kıbrıs yönünde oluşan siyasetin meyvelerini toplamak hepimizin 'ortak' hayalinden öte, yakın bir beklentimizdir.