KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimi bu Pazar günü yapılıyor. Anketlere ve sokağın nabzına göre CTP adayı Tufan Erhürman’ın ilk turda seçimi kazanacağı öngörülüyor.
Toplumun tüm kesimlerinden, parti farkı gözetilmeden, pek çok vatandaşın sayın Erhürman’a gönül rahatlığıyla oy vermesi bekleniyor.
Bunun en önemli nedenlerinin başında, Tufan Erhürman’ın 4’lü koalisyon hükümetinde başarılı bir başbakanlık yapması ve dürüst kişiliği ile halkta güven uyandırmasıdır. Bahse konu Hükümet döneminde, protokollerle ülkeye gelmesi gereken kaynaklar yeteri kadar gelmemesine ve büyük bir döviz krizi yaşanmasına rağmen, doğru politikalarla devlet bütçesi fazla vermişti.
Tufan Erhürman’ı seçim sürecinde başta TDP olmak üzere, Meclisteki 2 Bağımsız milletvekili deneyimli politikacı Serdar Denktaş ve pek çok sendika ve sivil toplum örgütü de desteklemektedir.
Diğer iddialı Cumhurbaşkanı adayı ve mevcut Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ise, politikasını İki devletli çözüm modeli üzerine kurarak, halktan oy beklemektedir. Geçen 5 yıl boyunca yaptığı icraatlar halkın, büyük bir bölümü tarafından yeterli görülmemekte ve eleştirilerin hedefi haline gelmektedir. Ersin Tatar’ı Hükümet’i oluşturan partiler ve bazı sivil toplum örgütleri desteklemektedir.
Öte yandan, son 5 senedir ayni partilerle devam eden Koalisyon Hükümeti, başarısız bir yönetim sergilemektedir. Bu nedenle, ülkede pek çok sorun yaşanmış ve yaşanmaya devam etmektedir.
Şimdi sizlere, mevcut Hükümet’in yakın geçmişte müdahale etmemesi veya yanlış kararlar vermesi nedeniyle yaşanan sorunların bazılarını hatırlatmak istiyorum.
Bir üniversitedeki sahte diploma soruşturması, Meclis Başkanlığı seçimlerinde yaşanan kaos, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde yaşanan bebek ölümü ve bebeklerin zarar görmesi, uzun süreli elektrik kesintileri, trafik kazaları ve yollardaki eksikler, narenciyede ve et fiyatlarındaki sorunlar, devlet okullarında depreme dayanıksız binaların eksikliklerin giderilmemesi, konteynerlerde eğitim yapılması, hastanelerdeki ilaç eksiklikleri, öne çıkan sorunların başında gelmektedir.
İlaç usulsüzlüğü iddiası ile çok sayıda doktor ve eczacı tutuklanmış, kurunun yanında yaş da yanmıştır. Davaları halen devam etmekte olup, bundan en fazla da sigortalı hastalar mağdur olmuştur.
KKTC, 4 yıldır yüksek enflasyonla boğuşuyor. Hükümet, 4 yıldır yeterli tedbirler almamış ve enflasyon yine yüksek seyretmektedir. Pahalılık, halkın belini bükmüş, satın alma gücü düşmüş, halk geçinemediği için, kredi kartı borçları günden güne artmaktadır.
2025 yılı bütçe açığı ise, 18.5 milyar TL ile rekor düzeydedir. Hükümet, her ay düzenli borçlanmakta, bütçe açığı durmadan artmaktadır.
Pahalılık nedeni ile ekonominin güneye kaymaya başlaması, Rumların da bizim piyasanın pahalılaşması sonucu harcamalarını düşürmesi devam etmektedir. Bundan da en fazla esnaf ve devlet gelirleri zarar görmektedir.
Birçok sektöre zincirleme etki eden İnşaat sektörünün, yanlış kararlar sonucu olumsuz etkilendiğini, özellikle 2024 ve 2025 yıllarında gördük.
Bu sorunlar yaşanırken de, Cumhurbaşkanı Anayasal yetkileri çerçevesinde bakanlar kuruluna başkanlık yapıp, yanlış icraatlara müdahale edebilir, bu sorunların çözülmesi için öneriler sunabilirdi. Hatta, liyakatsiz kişilerin 3'lü kararnamelerle devlet makamlarına atanmasına da engel olabilirdi. Maalesef, bu yetkiler yeteri kadar kullanılmadı.
Yukarıda değindiğim sorunların benzerlerinin yeniden yaşanmaması için, elbette öncelikli olarak Hükümet değişikliği olmazsa olmazdır. Bunun yanında da, Hükümet’ le uyumlu çalışacak, Anayasal yetkileri çerçevesinde halkın sorunlarını çözmek için öneri ve katkılar sunacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaç vardır.
KKTC Cumhurbaşkanının, toplum lideri sıfatı ile, Taşınmaz Mal Komisyonu, Yeşil hat tüzüğü, Mali yardım tüzüğü, Hellim Tescili konularında öneri sunma, insiyatif alma ve Doğrudan Ticaret tüzüğünün hayata geçmesi için de girişim yapma yetkisi vardır.
Yeni cumhurbaşkanının, Güven Artırıcı Önlemlerin hayata geçmesi, yeni geçiş kapılarının açılması, Karma evliliklerden doğan çocukların AB vatandaşlık haklarının sağlanması için girişim yapma,3’lü kararname atamalarında liyakata önem verilmesi ve Cumhuriyet Güvenlik Kurulunu toplama yetkisi bulunmaktadır. Ayrıca, Kamu Hizmet Komisyonu, YÖDAK gibi kurumların üyelerini atama yetkisi de vardır.
Sonuç olarak, toplum lideri ve görüşmeci kimliğiyle, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için, Türkiye ile istişare ve işbirliği içinde çalışacak, BM ve Güney Kıbrıs’ la dersine iyi çalışarak, ciddiyet ve kararlılıkla müzakere edecek bir lidere ihtiyaç vardır.
Bu lider de, bilgisi, çalışkanlığı, ciddiyeti, güvenilirliği, dürüstlüğü, demokrat kişiliği ve hukukçu kimliğiyle halkın çoğunluğunun sevgisini ve saygısını kazanmış Tufan Erhürman'dır. Tüm toplumu kapsayıcı ve kucaklayıcı tavır ve davranışları, halk nazarında büyük kabul görmekte ve onaylanmaktadır. Değişim zamanı gelmiştir..