‘Çöplüğün’ ötesi endişeler

Cenk Mutluyakalı

 

“Üniversiteler çöplüğüne doğru” demiştim ya!.
Meğerse “doğru”su fazlaymış…
O kadar çok tepki aldım ki, toplum nasıl da dolu, pek çok kesim nasıl da isyanda…
Eğitimin içeriğine çok tasalanmadan, adeta ‘seri işsiz üretimi’ne dönüşen bu ‘fabrikalar’ kontrolsüzce çoğalırken, elinizi uzatsanız ‘profesör’e dokunacağınız bir süreci de ülkeye dayatıyor!..

***

Keşke mesele bu kadarla sınırlı olsa!..
Son birkaç günde duyduklarım, hem de kimi birinci ağızlardan, kimi en etkili insanlardan…
Hani ‘kanım dondu’ derler ya, az bile…

***

Mutlaka siz de fark ettiniz, son dönemlerde konforlu dairelerde yaşayan, altlarında son model arabalarda gezen ‘öğrenciler’i…
Bir çoğu “kiralık araçlarla” turluyor.
Her gün her gün!..
Yani bir öğrenci, nasıl bu kadar uzun süre kiralık araçla gezebilir ki?

***

Nijerya Büyükelçisi bizzat ziyaret etmiş kimi üniversitelerimizi, güneyden gelerek…
“Eğer eğitime aktif katılmıyorsa, takip ediniz, kaydını siliniz, bize bildiriniz” demiş..
Çünkü “uyuşturucu”dan “kara para aklaması”na kadar pek çok şüphe var.
Bir küçük araştırma ile görülmüş ki, bini aşkın öğrenci sadece kayıt yeniliyor!..
Bir üniversite kaydını silse, ötekine gidiyor.
Parasıyla değil mi? (!)
Ve derdimiz, sıradan ‘ülkücü-kürt’ sokak kavgalarından çok daha derin aslında !

***

Daha korkuncunu söyleyeyim, yine iddia!..
İnanmak istemiyorum, umarım yalandır ve bu köşeden özür dilerim, “yoktur böyle bir şey” derim.
Gece kulüplerimizin ‘seks işçisi’ açısından limitleri doldu.
Belirli bir sayının üzerine çıkılmıyor!..
Tabii eğer “çalışma izni” ile getirirseniz.
Oysa, bir üniversiteye “öğrenci” gibi kayıt yaptırmışsanız, sorun yok!.
Her sene bir başka üniversitede kayıt yenileseniz, 10 sene ülke kalma garantiniz var (!)
“Öğrenci” hüllesiyle “fuhuş” iddiaları var ki, bu yönde cansiperane uğraşan vekilimiz Doğuş Derya da birkaç kez Meclis kürsüsünden dile getirdi bu durumu...
‘Casino’ patronlarının üniversite açtığı, ‘fuhuş’ ya da ‘uyuşturucu’ iddialarının ciddi yerlerde masaya yatırıldığı bir ortamda hâlâ “öğrenci sayısı” ile mi övüneceğiz acaba?
Kurunun yanında yaşı yakacak mıyız illa?
Yazık değil tertemiz onca öğrenciye...

***

Bu kadar ciddi bir potansiyel tehlike var önümüzde…
“Eğitim Adası” olacağız derken, bu önemli ‘fırsat’ı derin bir ‘kriz’e çevirmemek için meselenin çok daha ciddiye alınması gerekiyor.
Çok hem çok!..