Cenaze parası

Cenk Mutluyakalı

 

“Doğruyu söyle oğlum” dedi, anne dostu bir büyüğüm.
“Cenaze paramdır, bankadan çekeyim mi, çekmeyim mi?”
Kıbrıslıların “cenaze parası” söylemi ürkütücü gelse de içinde bir merhamet barındırır.
Kimseye yük olmamak gailesidir.
Yaşarken de öyle... Ölünce de...
İşin bir boyutu da “zenginliği gizleme” uyanıklığıdır tabii.
O kadar da olsun!

*  *  *

Bankalarda telaş var.
Doğaldır.
Peşe peşe iki travma yaşandı.
Biri 18 sene önce...
Pek çoğu batmıştı.
Ders alındı.
Bankalar şimdi çok daha güçlü...
Bir diğer endişe, çok yakın geçmişte, güneyde, mevduatların yüzde 10’una hükümet el koydu.
O nedenle korku var.
Ve kimileri bu korkuyu tetikliyor.
Oysa panik ve korku ayrımsız herkese daha çok kaybettiriyor.

*  *  *

Yeni bir durum daha var.
Türkiye bankalarından daha çok ürküyor insanlar...
Bu korku geçmişte tam tersiydi...

*  *  *

“Herkes cenaze parasını çekerse, asıl o zaman cenazemizi kaldırırlar” dedim.
Tam anlamadı...
“Kaygılanma” diye teselli ettim.
Merkez Bankası Başkanı da dün net mesaj verdi: “Bankalar sağlam.”

*  *  *

Şimdi gözler hükümette.
Çok büyük bir şansızlık yaşadılar.
Bu krizde hiçbir suçları yok.
Çare için çırpınıyorlar.
Türk Lirası’nın değer kaybı karşısında “elektrik fiyatlarını” korumak öncelikli hedef olmalıdır.
Yeni bir zammı kimse kaldıramaz.
Ama bir de gerçek var.
Döviz böyleyse, elektrik üretim maliyeti arttı demektir.
Hükümet bu farkı göğüslemelidir.

*  *  *

Doğruyu söylemek gerekirse...
“KKTC”nin “cenaze parası” TL’dir!
Ve halen ayaktaysak, yaşıyorsak, şimdi “kenetlenmek” gerekir.