Çam kese böceği, ormanlardan sonra insanları da tehdit etmeye başladı

Ödül Muhtaroğlu

Çam kese böceği sorunu yine ülkemizin gündemine oturdu. Çam kese böceği mücadelesinde geç kalınmadan tedbirler alınmalıdır.

Çam kese böceği, İnsanlarda astım, bronşit, cilt tahrişlerine neden olmaktadır. Çam ağaçlarında oluşturduğu tahribat ve insanlarda oluşturduğu sağlık sorunları nedeniyle çam kese böceği ile mücadele etmek şarttır.

Ülkemizde uzun yıllardır varlığını sürdüren Çam kese böcekleri, son günlerde insanların yaşam alanlarında da görülmeye ve insan sağlığı için de tehlike oluşturmaya başladı.

Bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde, Lefke Belediye Başkanı, bölgesinden resimler paylaşarak, insanların yaşadığı yerlere ulaşan çam kese böcekleri ile kendilerinin mücadele etmeye başladığını, Orman Dairesi’nin harekete geçmede geç kaldığını ve tehlikenin giderek büyüdüğünü açıkladı.

Çam kese böcekleri doğal dengenin bir parçasıdır. Doğanın dengesi bozulduğu için, çam kese böcekleri hem ağaçlara hemde  insanlara ve diğer canlılara zarar vermeye başladı.

Çam kese böceklerini yiyen ‘Colosoma’ böceklerinin ve kuşların sayısının azalmasından dolayı, çam kese böceklerinin yaygınlaştığını görüyoruz.

Çam kese böcekleri ile ilgili olarak ilaçlama yapıldığı dönemlerde mücadelede bir başarı yakalandığı fakat daha sonra mücadelenin birakılmasıyla hastalığın yine çoğaldığı KEMA, Yeşil Barış Hareketi ve Orman Mühendisleri Odası uzmanları tarafından da belirtilmektedir.

Çam kese böceği ile mücadelede, farklı yöntemler ve farklı görüşler paydaşlar tarafından ifade edilmektedir. Bende bugünkü yazımda bu farklı bakış açılarından bahsedeceğim.

Çam kese böceği, çam türleri üzerinde etkili olan bir orman zararlısıdır. Böcek, Güney Kıbrıs, Türkiye ve diğer  Akdeniz ülkelerinde de görülmektedir.

Çam kese böceği, genellikle 3-5 yıllık periyotlarda aşırı bir çoğalma gösterebilmektedir. Popülasyonunun çok arttığı dönemleri takip eden yıllarda ise, disiplinle mücadele edildiği taktirde, zarar eşiği altına düşmektedir.

1980’li yıllardan itibaren, ülkemizde bu böcekle mücadele önceleri böcek yumurta koçanı ve keselerinin kesilip toplanması ile yapılırken, daha sonra kimyasal ilaç kullanımına geçilmiştir.

Kimyasal ilacın, diğer canlıları da yok ettiği anlaşılmış ve bu yöntemden vazgeçilerek, doğaya en uygun olan, böceğin doğal düşmanlarını destekleme ve biyolojik ilaçlama yöntemlerine yönelinmiştir.

2010 yılından sonra ise, böceğin çoğaldığı dönemlerde, her yıl olmamak kaydıyla ara ara havadan yürütülen biyolojik ilaçlama  kullanılmış ve  böcek popülasyonunun ciddi oranda azaldığı görülmüştür.

Ormanlarımızdaki çam kese böceği, şu anda çok yüksek yoğunluğa ulaşmış durumdadır. Bazı uzmanlar,Tarım Bakanlığının, mücadele konusunda yetersiz kaldığını, yapılması gerekenin havadan biyolojik ilaçlama olduğunu belirtmektedir. Başka Uzmanlar ise, havadan ilaçlama yönteminin, tek başına yetersiz kaldığını iddia etmektedirler.

Tarım Bakanlığı ise, daha çok Colosoma adında başka bir avcı böcek, kuşlar  ve diğer doğal yöntemleri kullanarak, çam kese böceği ile mücadele etmeyi  düşünmektedir.

Kıbrıs Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (KEMA) ise, çam kese böceğiyle mücadelede predatör böcek yönteminin işe yaramadığına ve çam kese böceğinin yüzde 250 oranında arttığına dikkat çekti.

KEMA, böcek popülasyonunun çok yüksek olduğu yıllarda kullanılması zorunlu hale gelen mücadele yönteminin sadece havadan biyolojik ilaçlama (larvasit) uygulaması olduğunu belirtti.

Diğer mücadele yöntemlerinin, bu kadar yoğun hastalık durumunda pek etkili olmadığını, hastalığın yoğunluğu kırıldıktan sonra, bu yöntemlerle mücadeleye devam etmenin fayda sağlayacağını da vurgulamaktadır.

Bazı uzmanlar ise, biyolojik  ilaç kullanımının etkisinin, sadece uygulandığı yıl ile sınırlı kaldığını, gerek uygulama maliyeti, gerekse etki süresinin uygulandığı yıl ile sınırlı kalması bakımından, bu mücadelenin  tek başına yeterli  olmadığını belirtmektedir.

Ülkede 2020 yılından sonra havadan ilaçlama yapılmadığı için böcek popülasyonu çok artmış durumdadır. Havadan biyolojik larvasit uygulamasının ağaçlar zarar görmeden kısa sürede hastalığı ortadan kaldırabileceği belirtilmektedir.Hastalığın yoğunluğu azaldıktan sonra, diğer mücadele yöntemleri ile mücadeleye devam edilebilir.

Görüldüğü üzere, çam kese böceği mücadelesinde, sadece tek bir çözüm yolu yoktur.Doğaya ve eko sisteme en az zarar verecek yöntemlerin, bir birini tamamlayacak şekilde uygulanması büyük önem taşımaktadır.

Öte yandan, çam kese böceğinin çok arttığı yıllarda, yoğun görüldüğü bölgelerde ve özellikle böceğin insanlara zarar verebileceği bölgelerle sınırlı kalmak koşuluyla, biyolojik ilaçlama yapılmalıdır.Bütçede buna yetecek paramız yok gerekçesine kimse sığınmasın.

Ormanların yok olması ve insanların zarar görmeye başlamasının maliyeti çok daha fazla olacaktır.Burada önemli olan, doğadaki ekolojik dengeye ve yaşam zincirine zarar vermeden, çam kese böceği ile mücadele edebilmektir.

Tarım Bakanlığı, paydaşlarla istişare halinde, çam kese böceği sorununu çözmek için süratle harekete geçmeli ve daha çok vakit kaybedilmeden, tüm çözüm metotları kullanılarak, hastalığı yenmeye çalışmalıdır.