BÜYÜKELÇİLERİ SEÇELİM

Evet… Kesinlikle Büyükelçileri seçmemiz gerekiyor, artık. Mesela her 4 yılda seçim yapalım. Adaylar belirlensin, televizyon programlarıyla, demeçlerle kendilerini anlatsınlar ve seçmen de bu performansa göre karar verip, oyunu kullansın. Bir toplu

 

 

Evet… Kesinlikle Büyükelçileri seçmemiz gerekiyor, artık.

Mesela her 4 yılda seçim yapalım. Adaylar belirlensin, televizyon programlarıyla, demeçlerle kendilerini anlatsınlar ve seçmen de bu performansa göre karar verip, oyunu kullansın.

Bir toplumun, bir ülkenin kaderinde bu kadar söz ve iktidar sahibi bir merci de böylelikle o toplumun oyuyla göreve gelsin.            

Her kritik aşamada, her önemli konuda konuşuyor, Sayın Halil İbrahim Akça. Ekonomik programı O’ndan öğreniyoruz. Çalışıp çalışmadığını, eksik bırakılanları, bütçe rakamlarını…

Teslim etmek gerekiyor, Büyükelçilik kadroları ve TC Yardım Heyeti de çok titiz çalışıyor.

Örneğin, asli görevi bu verileri sıralamak olan devletin DPÖ’sünden çok daha az personelle çok daha detaylı ve güncel veriler veriyorlar.

Bu verileri ve hazırlanan düzenli raporları hükümet yetkilileri değil, Yardım Heyeti paylaşıyor, kamuoyuyla.

Bir kurumun özelleştirilip özelleştirilmeyeceğini de yine Sayın Büyükelçi’den öğreniyoruz.

Bir devletin kabinesi örneğin, “Elektrik Kurumu özerkleştirilecek” diye karar üretebiliyor ama kısa süre sonra bunun artık gündemlerinde olmadığını da açıklayabiliyor.

Ama hakkını teslim etmek lazım, Sayın Akça en başından bu kararın alındığı gün dahil Elektrik Kurumu’nun özelleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Hala bu söyleme sadık tavrını sürdürüyor.

Kurumun kaderini de O’nun kararları belirleyecek.

Ne Başbakan sözü, ne Cumhurbaşkanı, ne de Bakanlar Kurulu…

Tarih bu konuda sayısız dersler verdi hepimize.

Son açıklamasında Sayın Akça, telefon, elektrik ve limanlar için yatırım öngörülmediğini açıkladı. Sendika 15 Aralık’a kadar önceden öngörülen KIB-TEK yatırımlarının gerçekleşmemesi halinde greve gideceğini açıklamışken…

Özelleştirmenin önemine vurgu yaparak bu alanlarda özelleştirmeye gidilerek hizmet kalitesi ve ucuzluk sağlanacağına vurgu yaptı.

Dahası, artık Türkiye’den gelecek katkıların kullanım alanlarında da köklü değişikliklere gidileceğini belirtti.

Yani artık eskisi gibi maaşlara para vermek yerine, kamu kurumlarını özelleştirerek farklı altyapı yatırımlarına yöneleceğini anlıyoruz, Türkiye’nin.

İlginçtir, aylardır Lefkoşa Belediyesi krizini çözmeye çalışan hükümet kanadından tek somut öneri, “fazlalıkları kamuya aktaralım, hatta kadrolayalım” şeklindeyken.

Bugüne kadar hangi bakandan duydunuz Sayın Akça kadar açık açıklamaları?

Bugüne kadar hangi bakan bu kadar istikrarlı ve muktedir açıklamalar yaptı?

Başbakan ya da Cumhurbaşkanı’ndan aynı mukadderatta bir tavır gördünüz mü?

O yüzden eğer Türkiye’nin bu adaya gönderdiği Büyükelçiler bu mukadderatta ise, kesinlikle görevlerine seçilerek gelmeli.

Bir toplumun, bir ülkenin kaderine, seçilen hükümetlerden, milletvekillerinden daha çok karar verebiliyorlarsa, bu toplumun iradesini kullanması gerekir.

Böylece irade kullanabilme psikolojisini de kazanır bu toplum.

Zaten fiili olarak artık talepleri olanlar, hükümete ya da bakanlara gitmek yerine, Büyükelçilikle Yardım Heyeti’ni tercih ediyor.

Yani aslında yönetilen ve yöneten sistemi oldukça normal şekilde çalışıyor.

Geriye sadece bir demokrasi gösterisi kalıyor.

Buna da gerek varsa, artık Büyükelçileri biz seçelim.

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri