Bütçenin %80'ni memurların maaşlarına gider söylemi doğru mu? Gerçek nedir?

Erkan Okandan

Merkezi bütçeden ödenen maaş nitelikli transfer harcamalarıyla ilgili başladığımız yazı dizisinin bugünkü 5. yazımızda ÇALIŞANLAR GRUBUNUN alt kırılımı olan MEMUR STATÜSÜNDE adlandırılan grupla ilgili ilk 4 yazımızda olduğu gibi Aralık 2021 ile Haziran 2025 yani son 3,5 yılda 6 aylık periyotlar halindeki değişimi tablomuzun da yardımıyla analiz edeceğiz.

Tablomuzdan görüldüğü üzere Aralık 2021'e göre Haziran 2025 itibariyle MEMUR STATÜSÜNDE ödenen kişi sayısı 647 kişi arttı. Ödenen kişi sayısı 647 artarken bu dönemde gerçekte bu statüde istihdam edilen kişi sayısı ise bu sayının çok üstündedir. Çünkü bu süre içerisinde Emekli Sandığı Fonu yasası kapsamında 1000'nin üzerinde kişi emekli olmuştur. Bu yazı dizisinin son yazısı olacak bir sonraki yazımızda OCAK 2024 - OCAK 2025 - HAZİRAN 2025 ayları itibariyle bu yazı dizimizde ayrı, ayrı analiz edip tespit ve yorumlarda  bulunduğumuz grup ve alt kırılımlarını TEK BİR TABLOYLA analiz edip yorumlayacağız.

Bu yazımızda çalışan grubunun al kırılımı olan ve MEMUR diye tanımladığımız gurubun içinde hangi çalışanlar vardır. Kısaca belirtirsek merkezi bütçeden İŞCİ STATÜSÜNDE olan çalışanların dışındaki tüm çalışanlar olarak tanımlayabiliriz. Maliye Bakanlığı tarafından yapılan ayrıştırmaya göre MEMUR GRUBUNUN alt kırılımları ki bizde on yazımızda Maliye Bakanlığının sınıflandırdığı şekilde çalışmasını yaptık.

1- KADROLU MEMUR: KHK. tarafından münhal ilan edilip yarışma sınavları sonrasında kamuya istihdam edilen ADAY ve adaylık süresini tamamlayan kişilerdir. (Ayrı yasası olan Sağlık Çalışanları ve Polis Yasası kapsamında olup münhal ve yarış sınavı sonrasında istihdam edilenler dahil)

2- ÖĞRETMEN: Kadrolu Memurlar gibi bu KHK tarafından açılan münhaller sonrasında kamuya istihdam edilen ADAY ve adaylık süresini kapsayan öğretmenleri kapsamaktadır.

3- GEÇİCİ MEMUR: Hali hazırda GEÇİCİ İŞCİ istihdamlarında olduğu gibi yasayla sınırlama getirilmeden önce hükümetler tarafından hiçbir münhal ve yarışma sınavı yapılmadan istihdam edilen kişileri göstermektedir. Geçmişte TORBA KADRO diye adlandırılan kadrolamayla ki artık böyle bir işlem yapılamaz ANAYASAL ENGEL vardır. Torba kadroyla o dönem kadrolanan kişilerden sonra hükümetler tarafından istihdam edilen kişileri ihtiva etmektedir.

Bu noktada 1. sırada belirttiğimiz grubun içinde hali hazırda KADROLU olarak tanımlanan geçmişte TORBA KADROYLA kadrolanan kişinin olduğunu belirtirim. Gelinen aşamada kamuda bu GEÇİCİ MEMUR sayısı artık artmıyor çünkü artık istihdam edilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bu kişiler Sosyal Sigortalar yasası kapsamında süreç içerisinde ya emekli oluyorlar ya da KHK tarafından açılan sınavlarda başarılı olup asıl ve sürekli kadrolara atanıyorlar yani KADROLU MEMUR olarak adlandırılıyorlar.

3- DİĞER GEÇİCİ MEMUR: Bu tanımlamada bulunanlar kamunun sivil vatandaşa hizmet veren dairelerinde olmayıp GKK. kadrolarında görev yapmaktadırlar.

4- ENGELLİLER: Bu kapsamdaki kişilerin farklı engelleri olup kamu tarafından herhangi bir münhal veya yarışma sınavı yapılmadan kamuya istihdam edilen kişilerdir. Haziran 2025 itibariyle 238 kişidir. Bu statüdeki kişilerinde bence Anayasanın eşitlik ilkesi gereğince kamu istihdam yapılacağında istihdam edilecekleri alanlara yönelik bilgi ve becerilerini ölçebilen münhal ve yarışma sınavlarında KENDİ İÇLERİNDE YARIŞARAK İSTİHDAM EDİLMELERİ GEREKİR. Hükümetlerin veya ilgili engelli derneklerinin tercihlerine göre olmamalıdır. Çünkü SOSYAL DEVLET gereği devlet engelli vatandaşlarımıza bir maaş bağlamaktadır. Ancak bu maaş fiilen kamuya istihdam edilenlerin aldıkları maaşlarla (Diğer kamu görevlilerine uygulanan barem skalası uygulanır) mukayese bile edilemez.

5- SÖZLEŞMELİ: Bu gruptaki istihdamlar özellikle mevcut hükümet döneminde siyaseten kullanılmaktadır. Hatırlatmakta yarar vardır. Meclis kürsüsünden bile başbakanlığa sözleşmeli olarak istihdam edilip kamuyu temsilen TV. programlarına çıkan ama ne ilginçtir aynı dönemde başka bir işletmede çalışır gözüküp sosyal güvenlik yatırımlarının yapılması haliyle aynı anda/saatlerde 2 ayrı yerde olmayacağı için kamudaki işinde fiziki olarak bulunmaması bu sözleşmeli istihdamlarının da siyaset eliyle suistimal edilmesinin en büyük örneğidir. Kamuya sözleşmeli istihdam edilmesin mi? İhtiyaç duyulan alanlarda özellikle sağlıkta uzmanlık gerektiren alanlarda kamunun ihtiyaç duyduğu zaman veya süreli projelerde uzmanlık gerektiren alanlarda sözleşmeli istihdamı yapılsın. Ama bu tip istihdamların sayısı YASAYLA SINIRLANDIRILMALIDIR. Mümkün mertebe de münhal ve yarışma sınavlarında başarı sırasına göre yapılmalıdır.

6- SİYASİLER ve DIŞ TEMSİLCİLİKLER: Milletvekilleri, Cumhurbaşkanı ve dış temsilciliklerde çalışıp merkezi bütçeden ödenen kamu görevlilerini kapsamakta olup Haziran 2025 itibariyle 129 kişidir.

7- ÖZELLEŞTİRME YASASI: Mali sıkıntıya giren ve devlet tarafından tasviye edilen bankaların personeli, aynı şekilde tasviye edilen ETİ ve KTHY çalışanlarını kapsamaktadır. Haziran 2025 itibariyle 350 kişidir. Bu kapsama yeni özelleştirme olmaması halinde yeni kişi eklenmeyip bu statüde emekli yaşı gelen kişiler ya Sosyal Sigortalardan emekli olmaktadır. Veya KHK. tarafından açılan münhaller sonrasında yarışma sınavlarında başarılı olmaları halinde asıl ve sürekli kadrolara atanmaktadır. Yani yazımızda belirttiğimiz 1. sıradaki KADROLU MEMUR kapsamına girmektedirler.

SON SÖZ: Kamu vicdanı ayrıca Anayasanın eşitlik ilkesi gereğince kamuya ister memur ister işçi statüsünde olsun hatta sözleşmeli doktor istihdamları dışındaki tüm istihdamlar şeffaf bir şekilde ilan edilecek münhaller sonrasında hiçbir şaibeye neden vermeyecek şekilde yapılacak yarışma sınavları sonrasında yapılmalıdır.