Bu utanç seçtirenlerindir önce!

Cenk Mutluyakalı

Ne kadar yerinde bir başlık seçti, Bugün Kıbrıs.
“Hiç bu kadar küçülmemiştik.”
İşin aslı küçülmedik, küçülttüler.

Kıbrıslı Türk liderliği dünyaya ulaştığımız tek siyasi pozisyondur.
Yitirdik.
"Ayrılıkçı tezler nedeniyle Kıbrıslı Türkler uluslararası alanda yok hükmünde" dedi, Bugün Kıbrıs.
Tek tek de örnekledi.
Bundan önceki liderler Almanya'ya gidiyor, mutlaka üst düzey bir yetkili ile görüşüyordu.
Ersin Tatar, "Kuzey Kıbrıs Turizm Standı"nı gezdi (!)

Tek tek anımsıyoruz, geçmişi...
Talat, 2006'da Almanya’ya gitmiş, dönemin Dışişleri Bakanı, şimdinin Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile görüşmüştü.
Eroğlu, 2010'da yine Almanya Dışişleri Bakanı Westerwell ile bir araya gelmişti.
Akıncı, 2016'da Almanya Dışişleri Bakanı'nı makamında kabul etmiş, Berlin'de, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'le görüşmüştü.

Tatar, Almanya’ya gitti, temsilciliği ziyaret etti, yabancı bir gazeteciye röportaj verdi ve turizm fuarındaki standımızı gezdi.

Berlin’den Kıbrıs’a bağlandı, BRT’ye turizm fuarını anlattı.
Üstelik “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” diye diye yanılttı, ITB Berlin’de bu isimde ne bir stant vardı, ne de bir ülke…

***

Ne kadar belirleyici bir başlık oldu.
"Hiç bu kadar küçülmemiştik..."
Bir dönemi anlatıyor, iradenin yitirildiği, demokrasinin üzerinin çizildiği, bir toplumun geleceğini belirleme hakkının elinden alındığı…
İlke kez bu kadar hedef küçültüyor Kıbrıslı Türk liderliği…
Belki ilk kez böylesine “lidersiz” kalıyor toplum!

***

Çocukken bir şarkımız vardı, “Bir küçücük aslancık varmış, annesi onu çok severmiş, babası onu çok severmiş, kırlarda koşar oynarmış…”
O şarkı geldi aklıma…
Öyle koşup oynamak değil mesele oyunu değiştirebilmek…

***

Bu utanç seçtirenlerindir önce…
Bedelini hep birlikte ödesek de…


Dosya sizde!
Açınız ellerinizi, görelim.

“Jet Skandalı” olarak gündeme yansıyan ve tüm topluma unutturulmak istenen skandalla ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı. YENİDÜZEN'in bir kez daha manşetten duyurduğu gelişme son derece önemlidir.

İddia sahibi sıradan birisi değil, Serdar Denktaş.
Siyasetin en deneyimi isimlerinden biri olmanın yanı sıra o dönem polis raporunu ilk kez Meclis'te okuyan kişidir.

***

Özel bir jet, adaya taşıdığı "sır" kafileyle hem de olağanüstü hal yaşanan salgın döneminde Ercan'ainiyor, uçaktan inen kişiler muhaceret ve gümrük denetiminden geçmeden ülkeye giriyor, karantina kurallarına uyulmuyor, ilgili kafile geldiği sırlarıyla ülkeden ayrılıyor.

O dönem Turizm Bakanı olan Ünal Üstel görevden alınıyor.
Söz konusu "karanlık" yolculuğun baş aktörleri ile konakladıkları casino otelde özel bir görüşme yapıldığı biliniyor.
Serdar Denktaş yaklaşık dört yıl sonra bu sır grubun görüştüğü kişinin Ersin Tatar olduğunu açıklıyor.

***

Skandalla ilgili polis dosyası bir türlüm gündeme gelmiyor.
Serdar Denktaş'a göre dosyanın kapatılmak istenmesinin sebebi de bu özel görüşme!

Hatırlayınız, kamera kayıtlarının dahi silindiği gizemli bir ziyaret var ortada...
Milletvekili Sami Özuslu dostumuza göre Başsavcılık "bir daha açılmamak üzere" soruşturma dosyasını kapatmış.

***

Ersin Tatar o dönem "Başbakan."

Ünal Üstel'i görevden alan kişi de o sonrasında görev vermek zorunda kalan kişi de kendisi…
Özel Jet’in adaya taşıdığı "sır kafileyle" görüştüğü söyleniyor.
Bu iddiayı görmezden, duymazdan, bilmezden gelmeye hakkı yok!

***

Ersin Tatar açıklama yapmalıdır.
Ya yalanlayacak görüşmeyi ve soruşturma dosyasının neden ilerletilmediğinin hesabını soracak. Ya da doğrulayacak ve açıklayacak, 4 yıl önce aslında neler oldu?

İnsanlık tarihi hepimize şu gerçeği öğretmiştir, büyük bir gizlilik ve üzeri örtülmek istenen bir meseleden söz ediliyorsa, ya büyük bir utanç vardır o örtünün altında, ya da kirli bir ittifak…

Dosya sizde!
Açınız ellerinizi, görelim.


Tebrikler Christina!

Bu toprakların terzisi sanatçılardır, yurdumuzun orta yerindeki o kocaman yırtığı sabırla dikiyorlar, yıllardır… Bölük pörçük kalmasın diye ülkemiz söz söylüyorlar, sahnede direniyorlar, yazıyorlar, çiziyorlar, boyuyorlar.
Nefesleri hiç tükenmesin.
Gün gelecek "barikat" olmayacak yurdumda, buna yürekten inanıyorum.

Kıbrıslı sanatçı Christina Christofia da ortak yurt hayaliyle sanat yapan isimlerden biri…
Anatolia Uluslararası Tiyatro Ödülleri kapsamında "Tiyatro Gazetesi"nin Türkiye jürisi, Christina Christofia'yı "Uluslararası Barı
ş Ödülü" ile ödüllendirdi.
Türkiye’den Kıbrıslı Rum bir sanatçıya ve Antilogos Tiyatrosu'na giden bu ödül son derece anlamlıdır.
Kıbrıslı sanatçı, dost Christina ve Antilogos Tiyatrosu bu ödülü fazlası ile hak etti.
Tebrikler!