Bu nasıl adalet dağıtma?

Ünal Fındık

Bu ayın 29’unda yine sandık başına gideceğiz. Bu kez yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. Yerel seçimler adı üzerinde yaşadığımız beldenin sorunlarını çözecek yerel idarecilerin seçimidir.
Bu seçimlerde oy kullanacak yurttaşlar, bu beldede daimi ikamet eden yurttaşlardır. Avrupa ve başka bazı ülkelerde yerel seçimlerde sadece seçmen olan yurttaşlar değil, o beldede yaşayan ve oy kullanma ehliyetine haiz tüm bireyler oy kullanır. Bizde ise sadece seçmen kütüklerinde yazılı olan yurttaşlar oy kullanabilir.
Bu seçmen kütükleri maalesef hiç güncellenmediğinden ve yasal boşluklar “birileri” tarafından hep istismar edildiğinden yerel seçimlerde bu hep sorun olur.
Ülkemiz küçüktür.
Nüfusumuz azdır.
Buna rağmen adaletli bir seçim yapmayı bile beceremiyoruz.
Nasıl bir devletiz?
160-170 bin seçmenin olduğu bir ülkede neden hala bu sıkıntılar yaşanıyor ben gerçekten anlamıyorum.
2011 yılında bu devlet hepimizi evlere kapatarak saydı. Böylece her yurttaşın adresi bu devletin arşivlerinde vardır. Yani bu sayımla kayıtlar güncellendi. Ama seçmen kütükleri güncellenemedi.
Çok mu zor?
Yoksa devlet kendi DPÖ’süne güvenmiyor mu?
Buna ek olarak her beldeye sahte seçmen kaydırmaları oldu. Özellikle belediye başkanları kendine oy verecek tatilcileri listelere kaydettirdi. Elbette yeni kayıt yapılanların tümü sahtedir demek istemiyorum. Ama bir kısmının sahte olduğunu herkes biliyor. En önemlisi kendileri de biliyor. Şimdi merak ediyorum bu kişiler yüzleri kızarmadan oy kullanmaya nasıl gelecekler?
Maalesef benim bölgemde Girne İlçe Seçim Kurulu bu sahtekarlığa prim verdi. Dahası kendileri listeleri güncelemediği için yurttaşların “bu kişiler bu beldede oturmaz” diyerek itiraz ettiği sahte seçmenleri de listelerden düşürmeyerek yanlış üzerine yanlış yaptı.
Ben Girne İlçe Seçim Kurulu’nun şu adayı, ya da bu adayı desteklediği için böyle bir karar aldığı iddiasında değilim. Böyle olmadığını, yargıçların tarafsız davrandıklarını biliyorum. Hareket noktalarının “seçmenin oy hakkı esastır” noktası olduğunu da biliyorum.
Ama kusura bakmasınlar seçmen de oy hakkını daimi ikamet ettiği beldede kullansın. Benim irademi çalmasın. Ayıptır. İlçe Seçim Kurulu da bu ayıba prim vermesin. “Git kardeşim oyunu daimi ikamet ettiğin beldede kullan” diyebilsin.
İtiraz kabul edilince oy hakkı düşer, kayıtlar da kapandığına göre bu seçimde oyunu kullanamaz noktasından hareket edeceğine “açıkgözlük yapacağına gününde oyunu daimi ikamet ettiğin beldeye alsaydın” demesi daha adil olurdu diye düşünüyorum.
Bu konuda daha yazılabilecek çok şey var. Şimdilik bu kadarla yetiniyorum. Umarım siyasiler de kendi üzerlerine düşen kısmını, en azından seçmen kayıtlarını güncellemeyi ve daimi ikamet adresine göre seçmen listeleri hazırlamayı, sahtekarlık yaparak başka yerde oy kullanmaya çalışan açıkgözlere ağır cezalar getirmeyi önümüzdeki günlerde gündeme getirerek çözerler.
Bu küçücük ülkede 3-5 bin kişilik seçim bölgelerinde bile doğru dürüst, adaletli bir seçim yapmayı başaramazsak ne işe yararız?
Gerçekten anlamak zor.
Son bir not 29 haziran’da bu seçim bitecek, kazanan kazanacak. Ama seçimden sonra bu konu unutularak 4 yıl sonraki yerel seçimde yine aynı sıkıntıları yaşarsak yuh olsun bize.