Bu İş birliği Erken Seçim Sürecinde de Sürdürülmelidir

Ünal Fındık

19 Ekim tarihinde gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimi CTP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman’ın % 63 oyla ilk turda cumhurbaşkanı seçilmesiyle sonuçlandı.

Bu sonuçta elbette en büyük pay CTP örgütünündür. Ama bunun yanında Tufan hocaya açık destek veren siyasi partiler, sendikalar ve sivil toplum örgütleri, iş çevreleri ve bağımsız milletvekilleri ile kimi eski milletvekilleri de farkın açılmasına çok önemli katkı yapmışlardır.

Ben bu süreci 2004 referandum sürecine benzettim. Tufan hocanın ismi etrafında oluşturulan bu birliktelik bana 2004 referandum sürecindeki birlikteliği anımsattı.

Sonuç da bütün müdahalelere rağmen referandumda alınan % 65’lik  ‘Evet’ sonucu ile hemen hemen aynı oldu.

Kıbrıs Türk halkı yarım yüzyıldan fazla bir zamandır devam eden Kıbrıs sorununun çözümünü istiyor. Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun, 2004 referandum sonucu ile aynı olması bunun en açık kanıtıdır.

Bu seçim sürecinde Tufan hocanın ismi etrafında sağlanan geniş birliktelik de, referandum sürecinde gerçekleşen 80 bin kişilik mitinglerde, yani meydanlarda sağlanan birliktelikle hemen hemen aynı idi.

Kıbrıs Türk halkı bir kez daha çözüm iradesini bütün dünyaya açık biçimde haykırdı.

Batı demokrasilerinde yaşıyor olsaydık cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları açıklandığı dakika hükümet istifa eder ve erken seçimin önünü açardı.

Ama biz bırakın batı demokrasilerini, normal bir ülkede bile yaşamıyoruz. Bu ülkede hükümet ettiğini zanneden UBP-DP-YDP ortaklığı Ankara’ya danışmadan en küçük bir adım bile atamaz.

Bu nedenle hükümeti istifaya ve erken seçime zorlamak da cumhurbaşkanlığı seçiminde sağlanan ittifaka düşüyor. Çünkü halkın iradesine değil, Ankara’nın icazetine bel bağlayanlar bu halkı temsil etmiyorlar.

Öyle ya da böyle önümüzde bir erken seçim var. Büyük ihtimalle 2026’nın ilk 6 ayı içinde bu seçim yapılacak. Bundan kimse kaçamaz.

Çünkü seçim takvimi buna izin vermez. Anayasal zorunluluk olarak Aralık 2026’da yerel seçimler yapılacak.

Anayasa gereği normal süre olarak 5 yılda bir yapılan genel seçimler de Ocak 2027’de yapılmak zorundadır. Bu iki seçimin bir ay arayla yapılması çok zor hatta imkansızdır.

Yerel seçimler zamanında yapılmak zorunda olduğundan, genel seçimlerin öne alınmasında başka yol yoktur. Bu da en geç Haziran 2026 tarihinde bir erken seçimin bizi beklediği anlamına geliyor.

Bu nedenle ben halkın beklentilerine uygun olarak cumhurbaşkanlığı seçiminde sağlanan birlikteliğin, erken seçim sürecinde de devam etmesinin gerekliliğine inanıyorum.

Bu birliktelik elbette fedakarlık gerektirir. Özellikle bu birlikteliğin öncü partisi CTP fedakarlığa hazır olmalıdır.

Benim somut önerim birliktelikte yer alan ve yer alacak olan herkesin CTP listelerinden seçime katılmasıdır. Bu amaçla CTP kadrolarının gerekli fedakarlığı yapmaları ve bir adım geri durarak bu arkadaşlar yer açmaları gerekecektir.

Böylece bu birliktelik aynı cumhurbaşkanlığında olduğu gibi iktidar olacak ve çözüm sürecinde cumhurbaşkanına destek verecektir.

Kıbrıs Türk halkının varlığını sürdürebilmesi ve Kıbrıs’ın bütününde söz sahibi olması yalnızca bir çözümle mümkündür. 

Bunun için herkes elini taşın altına koymak zorundadır. Bunun başka yolu yoktur.