Bu ‘hayır’ın bir sebebi olmalı

Cenk Mutluyakalı

 

Kıbrıs'taki Türkiye seçmeni "hayır" dedi.
Hiç oralı olmadılar!
Bunun da bir anlamı olmalı...
“Evet”e boy gösterenler, “Hayır” karşısında bir yorum yapmalı...
Ne demişti oysa, hükümetin bakanı:
"Bu topraklardan ezan sesinin eksilmesini istemiyorsak, bayrakların dinmesini istemiyorsak onun için evet demeliyiz”
Üzerine hiç de vazife değilken...
Tersi yaşandı!
Ne oldu, ezan okunmadı mı ilk sabah?
Kimse de yüzüne vurmadı tabii: “Anladık, yaranmak gailesiyle kendini kaybettin de en azından biraz tarih oku!”
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde "Türkiye'nin Kıbrıs diye bir meselesi yoktur" konuşması yapıldığı 50'lerde dahi...
Ve çok daha önce...
Kıbrıs adasında ezan da okundu, çan da çaldı kiliselerde...

*  *  *

Epeydir, fütursuz bir yurttaşlık operasyonuna girişilmişti...
Belki "Hayır"ın bir sebebi de bu oldu.
Korku!
Bakınız, bir örnek verelim…
“Bakanlar Kurulu’nda verilen vatandaşlıktan burada doğmuş, burada büyümüş daha çok 18 yaşını geçmiş bu memleketin çocukları yararlandı.”
Bu sözler, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş'a ait...
Ne diyor, "Burada doğmuş, büyümüş..."
Devletin ajansında var sözleri!
Televizyon programında söylemiş.
Kaydı duruyor...
Oysa "zorunlu" yurttaşlar, "istisnai" yurttaşlar, kimi henüz adaya geleli birkaç sene olmuş.
Kimi gelmemiş, henüz!
En son Bakanlar Kurulu kararı var önümde, taze taze...

Önerge No: 965/2017
- Erfelek doğumlu......

Önerge No: 966/2017
- İstanbul doğumlu......

Önerge No: 967/2017
- Antakya doğumlu......

Önerge No: 969/2017
- İskenderun doğumlu......

Önerge No: 970/2017
- Kuzdere doğumlu......

Önerge No: 971/2017
- Adana doğumlu......

*  *  *

Demokrasi şeffaflıkla olur, samimiyetle, içtenlikle, açıklıkla...
"Bu konu istismar edilmemeli" diyor...
Tam da öyle...
İstismar edilmemeli!
Oysa suyu çıktı, yurttaşlığın da!