Bu “açık” ne olacak?

Cenk Mutluyakalı

Şimdi mali açığın kapatılması için daha fazla vergi ve daha fazla tasarruftan söz ediliyor.
Her beş senede bir aynı süreci yaşıyoruz.

Böyleymiş talimat!
İyi de hayatlarımızdaki açık ne olacak?

Hem onca vergi ödemek, harç, pul, fon…
Hem de hizmet alamamak…

Çöp, aydınlatma, temizlik diye hizmet bedeli ödüyorsun ama çöpün duruyor, yolun karanlık, pislik içindesin, izbelik yaşıyorsun…

Yol vergisi alıyorlar her sene, artarak, zorla, seyrüsefer harcı ve ödemezsen polis salıyorlar peşine ama yollar döküm, saçım…

***

Maliye’nin açığını herkesin sırtına yüklüyorlar, yokluğu paylaştırıyorlar yalnızca varlığı değil…

Hem onca vergi ödemek, harç, pul, fon…
Hem de hizmet alamamak…
Ya da sanki lütufmuş gibi almak hizmeti…
Suçluymuş gibi…
Yalvar, yakar…

Sağlıkta güler yüzle ve ezilmeden hizmet almak istiyorsan üzerinden mutlaka para ödemen gerekiyor… İyi bir eğitim almak istiyorsan yine öyle…
Çocuğunu kamusal okula göndersen, bu kez özel ders aldırman gerekecek…
Özel okula gideceksen borçlanman şart…

Hem onca vergi ödemek, harç, pul, fon…
Hem de sınıflarda yer yok, okullarda altyapı!

Özel iletişim vergisi ödüyorsun her ay, en az yarısı kadar faturanın…
İyi bir internetin yok oysa…

Yaşlıysan bakım hizmeti yok; ilaç yok, ilaç varsa da öldüresiye bir eziyetle sahip oluyorsun, kapı kapı imza dilenerek, sıra bekleyerek, ölümü göze alarak adeta…

***

Şimdi yeniden kemerler sıkılacakmış!
Ankara ihaleleriyle oralı yandaşlara gidecek büyük paralar…
Lefkoşa ihaleleriyle buralı…
Maliye de maaşları ödeyecek sonuçta…
Kimse de ülkenin buradan yönetildiğine inanmadığı için ne tedbirler içselleştirilecek, ne eylem planı…

***

“Tc, kktc talimat tutanağı”nda mali açığın kapatılması için daha fazla vergi ve daha fazla tasarruftan söz ediliyor yine...
Yalan da değil…

Türk Lirası’nın değer kaybederken sürekli yoksullaşıyoruz ve bunun suçlusu biz değiliz…

Ada yarısında güç nizamıyla kurulan bu düzen bizi dünyanın dışında tutuyor.
Kıbrıs’ın toprak bütünlüğüne rağmen bölünmesi ve uluslararası hukukun çiğnenmesi hepimize mahrumiyeti dayatıyor.

Hayatlarımızı bölen, irademizi dışlayan, yurdumuzu kemiren, gençliğimizi göçe zorlayan bu “açık” ne olacak?


BBC orkestrasında bir Kıbrıslı Türk

“BBC orkestrasından bir pozisyon teklif edilen tek Kıbrıslı” diyor Cyprus Mail…
Nihat Ağdaç’ı yazıyor.
Böylesi bir başarı için sevinmeli miyiz yoksa bir yeteneğimiz daha yurt dışına göç ediyor diye üzülmeli mi, bilemedim.

Gururlanmalıyız herhalde…
Bu ülkenin özel yetenekleri dünyaya yürürken mutlu olmalıyız.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’ndan da tanıdığımız keman sanatçısı Nihat Ağdaç, BBC Senfoni Orkestrası’nda tam zamanlı görev alacak tek Kıbrıslı…

13 yaşında Ankara Devlet Konservatuarı'nda başlamıştı macerası… Kıbrıs'ın 2004'te Avrupa Birliği’ne katılması ile birlikte “Avrupa Birliği Gençlik Orkestrası”, ardından “Kraliyet Müzik Akademisi” seçmelerine katılmıştı… Amerika, Avusturya, Kıbrıs derken… Çok yakında BBC Senfoni Orkestrası müzisyenleriyle birlikte Londra'daki Barbican'da ikamet edecek. Dünyaca ünlü bir orkestrada çalacak.

Nihat’la buluşmak, konuşmak istedim, Atina’ya uçuyormuş bugün…
Umarım haftaya başarırım.
Böylesi başarıları paylaşmak, çoğaltmak gerekiyor çünkü...


Baf’ta Beyrut-Akdeniz Amerikan Üniversitesi kampüsü ve yükseköğrenim politikamız

Buralarda yükseköğrenim politikası çökerken güneyde ciddi adımlar atılıyor.
Kaliteye, niteliğe, içeriğe önem verilmezse eğer öğrenci de bulamayacağız.
“Dünyanın hiçbir yerinde barınamayan” öğrenci kılıklılar kalacak sadece…
Gerilim büyüyecek.
‘Üniversiteler Çöplüğü’ diyecekler böyle giderse, Kıbrıs’ın kuzeyi için!.
Ülkesi değil ‘çöplüğü’…
Yükseköğretimin kontrolsüz ve kalitesiz çoğalması ile sonuç ortada…
Halen hiçbir kararlı adım yok.

***

Baf’ta çarşamba günü Beyrut-Akdeniz Amerikan Üniversitesi kampüsünün temel atma töreni yapıldı.
Kıbrıslı Rum lider Hristodulidis, siyasi amaçlarından birinin de Kıbrıs’ı bir bölgesel ve uluslararası eğitim, teknik ve araştırma merkezi haline getirmek olduğunu söyledi.

Bu gelişme önemlidir.
Umarım öğrenciyi “müşteri”, yükseköğrenimi de “ticaret” görme anlayışını değiştiririz çok geç olmadan…