BONKÖRLÜK

Cenk Mutluyakalı

Pek çok mesaj aldım dün ‘doğru mu?’, ‘emin misin’, ‘olabilir mi?’
BAL gibi de oluyor işte!..
Ve bu ülke böyle...
Gün gele “bize de sıra gelir, hayatımız değişir” diye, adeta korunmaya alınmış bu ‘hesapsız’ yasalar...
Yazık, bu ülkenin kaynaklarına...
Böylesi bir ‘hoyratlık’la nasıl sağlanabilir ki ‘gelir-gider’ dengesi...
Nasıl durabiliriz kendi ayaklarımız üzerinde...
‘Ekonomik bağımlılıktan’ nasıl kurtulabiliriz, bu ‘insafsız bonkörlük’le...
Sonrası...
Malum...
‘Ekonomik bağımlılık’ artıkça siyasi, sosyal, kültürel sonuçlarını misliyle yaşıyoruz hep birlikte...

***

“Doğru mu” diye sordular...
Şube müdürünü, seçim yasaklarına saatler kala ‘müdür’ yaptılar ya...
Ve tek bir gün dahi bu görevle anılsa...
En az 75 bin TL fark edecek emekli ikramiyesi... Maaşı artacak, ömür boyu.
Bunu başardılar, giderayak...
Ve utanmadan ‘hodri meydan’ falan çekiyorlar şimdi...
“Şeffaflık” diyorlar...
Bu yasalar, bu anlayış, bu ‘bonkörlük’ bizim ülke ve bütçe gerçeğimizle uyuşmuyor...
Böylesi bir ‘arsızlık’la ne ‘efendisi’ olursunuz ülkenizin, ne de kurtulursunuz ‘dayatma’ ekonomik programlardan...
Belki ACI...
Ama GERÇEK bu...

***

ÜST KADEME yöneticiliği niye bu kadar ‘kıymetli’ yıllardır, anlamadım...
Dünyayı mı değişiyorlar?
Evet, bir sorumluluğu, bir riski var...
Ama zaten ‘görevde’ oldukları süre içerisinde ‘özel’ bir maaş ödeniyor bunun karşılığında...
Sonrasında ve ‘bir ömür boyu’ niye sürsün ki bu düzen...
Görevden alınsa da...
Hiçbir üretim yapmasa da...
Niye?
Bir tek gün müdürlük yapmakla, emekli ikramiyeleri niye böylesine ‘olağanüstü’ artsın ki!..
Bir tek gün...
Ya da bir tek dönem...

***

Bu ‘çuval’ kimin çuvalı!..
Bu nasıl bir ‘paylaşım’ düzeni...
Böylesi bir düzende, insanlar adeta birbirini bıçaklıyor, müdür ya da müsteşar olmak için...
‘Dur’ denmeli...
Bir an önce...