Bitsin bu kötü…

Tayfun Çağra

“Gemi azıya aldı” denir bir işin kontrolden çıkmış halde gidişatını anlatmak için…

Buradaki iş, corona’nın kontrolden çıkmış halini anlatıyor ne yazık ki!

Covid-19, gemi azıya almış gibi yayılarak ilerliyor…

Dünyada, Kıbrıs’ın güneyinde ve bizde…

Kıbrıs’ın güneyinde günlük pozitif vakalar 1000’e yaklaşırken bizde de yerel vakalar giderek artış gösteriyor.

Virüsün artık nerede, nasıl çıkacağı belli değil.

Ne evde, ne işyerinde güvende değiliz.

Evlerde beraber yaşıyoruz ama evdeki bir bireyin gün içinde kiminle görüştüğü, nerede bulunduğu, nasıl bir temas içinde bulunduğu belli değil.

Dışarıda virüs kapmışsa eve geldiğinde evdekilere de bulaştırabileceğini kafamızdan çıkarmamak gerek.

Keza iş ortamları daha da endişe edilecek ortamlar…

Aynı iş ortamında farklı yerlerden gelen, kiminle temas edebileceğini kesinlikle bilemeyeceğimiz iş arkadaşlarıyla çalışıyoruz.

Hepimiz, eğer şimdiye kadar virüsü kapmamışsak, her an virüs kapabilme potansiyelini taşıyoruz.

O yüzden “tanıyorum, bir şey olmaz” gibi çok saf düşüncelerden kurtulmamız ve herkesin kendi sağlığını korumak gibi bir görevi varken bunun, etrafındaki diğer insanları da koruyacağının bilincinde olunmasında fayda var.

2020 corona yılı oldu.

Çok kötü bir yıl geçirdik.

Bundan başka yine başka kötü olaylar da yaşadık ama corona doğal olarak yıl boyunca gündemin birinci sırasında yer aldı.   

Dünkü son duruma göre dünyada 82 milyon 420 binin üstünde vaka varken ölüm sayısı 1 milyon 800 bine ulaştı.

Gündemin birinci sırasında nasıl olmasın ki!

Yeni yılda da gündemden düşmesi pek mümkün görülmüyor…

Belki zamanla gündemin birinci sırasından ikinci, üçüncü sıraya inebilir ama yeni yılda gündemi meşgul etmeye devam edecek.

***

Düşsün gündemden, bitsin, gitsin istiyoruz artık…

Ne öğrenciler keyif aldı okuldan, ne öğretmenler, ne veliler tatmin oldu bu yılki eğitimden…

Öğrenciler hiç. Hele üniversitede okuyanlar… Ne lisans, ne yüksek lisans ne diğerleri…

Diploma törenleri olamadı, mezuniyet kutlanamadı. Kesilen uçak biletleri çarçur oldu gitti. Kimileri geri alınabildi, kimileri için muhatap bile bulunamadı.

Kapalı kaldık Ada içinde… Dünya kilitlendi, ne gidişler, ne gelişler…

Eskiler özlendi, gezmeler, tozmalar…

Filmlerde, fotoğraflarda, anılarda kaldılar…

Ülke içinde bile gezmekten korkarken, Lefkoşa’nın öbür yarısına bile geçemezken, Ada’nın dışına çıkmayı düşünmek hayal gibi geliyor artık…

Ne yazık!

2021’i umutla karşılamak, sağlıklı, huzurlu yaşamayı hatırlamak istiyoruz…

Dünyayı daha da kirletmemek, daha da yaşanmaz hale getirmemek için belki akıllanmaya başlarız diye hayal etmek istiyorum.

Yoksa bilim-kurgu filmlerde gördüğümüz gibi yerin altında yaşamak bile bizi kurtaramayacak ne yazık ki…

2021 en azından bir yıl önceki gibi olsun, 2020 yaşanmamış gibi (milyonlarla ifade edilen ölümleri yok sayamasak da) 2019’un sonundan başlayalım, ‘azıya alan gemi’yi durduralım, insanlık yararına üstüne koya koya yürümeye devam edelim.

Sağlıklı yeni yıllar dilerim.