2 Kasım tarihindeki paylaşımımda toplam vergi gelirleri içindeki DOLAYSIZ VERGİ (Adaletli, herkesin kazancına göre vergi verdiği sistem) oranımızın AB ORTALAMASI olan %32,0 rakamından,
KKTC olarak bizim 25 puan daha yüksek olan %57 ile en kötü ülke olarak 2. sırada olduğumuzu yazmıştım. (1. Sırada %65,9 ile Türkiye)
Aşağıdaki grafiğimizde ise EUROSTAT 2024 verilerine göre AB ülkeleri ve Türkiye'nin Toplam Vergi Gelirler /GSYİH oranları görülmektedir.
grafikten öne çıkan veriler:
*** 1. Sırada %45,5 ile en iyi performansı gösteren ülke Danimarka.
Aynı zamanda %30,3 Dolaylı vergi oranıyla AB ortalaması olan %32,0'nin altına bir ülke.
*** AB ORTALAMASI %26,3
*** GÜNEY KIBRIS %24,6
*** KKTC %22,2
Bu aşamada gerçekleri söylemek zorundayız. Peşinen kimse ''fena değilmişiz'' demesin. Çünkü KKTC'de çok ciddi kayıt dışı ekonominin olduğu herkesin malumudur. Hatta 2024 yılında bu ülkenin iş insanlarının örgütlü olduğu KTTO başkanı tarafından ''ülkede %80 kayıt dışı ekonomi vardır'' açıklaması bile yapıldı.
Dolayısıyla bu oranın hesaplamasında dikkate aldığımız resmi GSYİH rakamı 231.983.800.569 gerek hesaplama metodolojisi gerekse kayıt dışı ekonominin yüksekliği nedeniyle gerçeklikten çok uzak bir veridir. Biz %80 değil sadece %30 daha yüksek bir rakam olan 301.578.940.739 rakamını alırsak,
bu rakamla mevcut vergi gelirleri / GSYİH= %17,05 olur
Bu oranla da grafiğimizden görüldüğü üzere GSYİH rakamlarına göre en kötü vergi toplama performansı gösteren ve oranı %17,10 olan Romanya'dan bile daha kötü oluruz.
Grafiğimizden görüldüğü üzere AB ortalaması olan %26,3 ile KKTC'nin %22,2 rakamı arasında %4,1 puanlık vardır.
KKTC olarak 2024 yılındaki vergi toplama performansımızı AB ortalamasına çekebilseydik. GSYİH rakamımıza göre bunun vergi karşılığı 9 milyar 511 milyon 335 bin 823 TL olurdu.
yani 2024 yılında bütçe açığı verilmezdi.
Bu parayla ülkenin eğitim, sağlık, yatırım gibi alanlarında neler yapılmazdı!!!
Özetle kimse çıkıp bu ülkede önceki paylaşımlarımızda vurguladığımız olmayan vergi adaleti vardır. Gelirlerimiz artıyor diye söylemlerde bulunmasın.
Çünkü KKTC'nin resmi açıklanan verileri ve uluslararası kriterlere göre diğer ülkelerle ülkemizi mukayese ettiğimiz zaman durumun hükümet edenler tarafından söylenilenin tam tersi yani kötü olduğu ayan beyan ortadadır.
SON SÖZ: Hükümetimiz 6.11.2025 tarihinde yine DİBS ihraç ederek kısa vadeli borçlanmaya giderek 2.185 milyar TL, 20 milyon USD ve 20 milyon STG daha borçlanıyor. Bu miktarların fiili olarak gerçekleşmesi halinde merkez bankası bugünkü efektif satış kuruna göre TL karşılığı 4 milyar 135 milyon 238 bin TL'dir.
Bu borçlanmanın en kötü/dikkat çekici yanı ise bundan önceki 2 borçlanmada olduğu gibi yabancı para birimi cinsinden borçlanılan rakamların geri ödemesi 6 Mart 2026 yılında olacaktır.
Bu borçlanmayı hükümet 2025 yılındaki finansman ihtiyacı için yapıyor, yani aldığı borcu 2025 yılında kullanacak ama geri ödemesi,
Bütçesi bile geçmeyen 2026 bütçesinden ödenecek.
RAKAMDA 5 MİLYAR 587 MİLYON 532 BİN TL OLACAK.
Sonrada çıkıp 2025 yılı bütçe açığı öngördüğümüz rakamların altında olacak diye açıklama yapacaksınız!!!! TEBESSÜM ETMEKLE YETİNEYİM.
Daha önce paylaştığım gibi geri ödemesi 2026 yılına sarkıtılacak olan borçlanmalar KASIM ve ARALIK ayında yapılacak yeni borçlanmalar ile 10 MİLYAR TL'yi bulacaktır.
Çünkü Maliyenin bugünkü merkez bankası kurlarına göre ilki 7 Kasımda olan 14, 19 ve 21 Kasım’daki sadece ana parası 5 milyar 357 milyon 615 bin TL,
6 Kasımda borçlanmayı öngördüğü 2.185 milyar TL dahil Aralık ayı içerisinde de toplamda sadece ana para 5 milyar 698 milyon 148 BİN TL geri borç ödemesi vardır.
İlaveten Aralık ayı içerisinde Aralık ayı maaşları yanında 13. maaş ödemeleri de vardır. Kısacası geri ödemesi 2026 yılına ötelenecek borç miktarı 10 milyar TL'de kalırsa şükredelim!!!!
Evet görüldüğü üzere kamu maliyesi tıkırında saat gibi çalışıyor hiçbir sorun yok bu nedenle istikrarla devam!!!